0
Fahr-i kainat Rasulullah (sav) Efendimiz şöyle buyurdu:
"Hesaba çekilmeden önce, kendinizi hesaba çekiniz".Acaba yeryüzünde Allah'ın halifeleri olarak ve yaratılmışların en şereflileri olarak yaratılan biz Müslümanlar kendimizi, imkanlarımızı, fırsatlarımızı, bize yönelen maddi ve manevi tehditleri yeterince tanıyor muyuz, ve buna bağlı olarak da kendimizi hadis-i şerif de işaret edildiği üzere hesaba çekiyor muyuz? Maalesef bu zincirleme soruların tamamının cevabının olumsuz olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Biz yeryüzünde adalet ve huzurun; barış ve refahın temsilcileri olması gereken Müslümanlar şayet yukarıdaki sorulara olumlu cevaplar verebilecek seviyede ve durumda olsaydık; yeryüzünde bu kaoslar, krizler, katliamlar, soykırımlar ve zulümler vuk'u bulmazdı ve tüm insanlığın posasını çıkaran sömürü çarkları işlemezdi. Kendimizi ve muhataplarımızı hesaba çekerken sormamız gereken en önemli sorulardan biri de, mevcut durumumuzun ve hal-i pür melalimizin asıl sebebini öğrenmek ve de sadece soru seviyesinde kalmayarak sorgulamak için NEDEN sorusudur. Ahlakın gücünün değil de, gücün ahlakının; kaba kuvveti, imtiyazı ve batılı üstün tutan nizamların egemen olduğu bu fani dünyada sıkça bu soruyu kendimize yöneltmek zorundayız. Gelin birlikte bu soruları yöneltelim; zihnimizde, kalbimizde ve ruhumuzda bir cevap arayalım.
Dünyada her gün 1000 Müslüman katlediliyor. Öldürülen bu 1000 Müslümanın 900'ünü yine Müslümanlar katlediyor. Neden?
Dünya doğalgaz rezervinin % 70'i, petrol rezervinin % 62'si İslam coğrafyalarına bahşedildiği halde, dünyanın en fakru zaruret içinde yaşayan insanları Müslümanlar. Neden?
Dünyada 1.700.000.000'luk (yazıyla bir milyar yedi yüz milyon) nüfusla en büyük inanç grubunu oluşturan Müslümanların ilimde, sanatta, kültürde, ekonomide, siyasette sesi çıkmıyor. Neden?
Er-Rezzak olan Rabbimiz, tüm canlılar için her türlü nimet ve rızkı akıl ve havsalamızın alamayacağı biçimde yarattığı halde dünyada 900 milyon insan aç, 165 milyon bebek ve çocuk yetersiz beslenme sebebi ile hiçbir zaman fiziki ve mental potansiyele erişemeyecek. Neden?
Bir yanda en kronik açlık, kuraklık ve sefalet manzaraları yaşanırken, diğer yanda 1.400.000.000 (yazı ile bir milyar dört yüz milyon) insan obezite sorunu yaşıyor. Neden?
Yeryüzünde, özellikle dünyevi refaha ve maddi olanaklara kavuşan ülke ve toplumlarda intihar yolu ile ölümler, tüm ölüm sebepleri içinde üçüncü sırada. Neden?
Dünyada, tüm kötülüklerin anası olan alkol ve uyuşturucu kullanımı giderek artıyor, kullanım yaşı bir İslam ülkesi olan Türkiye'de bile 10-11'e kadar inmiş. Neden?
İnsanlığın maddi manevi tüm birikimlerini, mevcut potansiyellerini çalıp giden, milyonlarca sivil ve masum insanın ölümüne, yaralanmasına, yurtlarından olmasına ve geleceklerini kaybetmelerine sebep olan savaş ve çatışmalar giderek yayılıyor, yaygınlaşıyor ve sıradan birer haber halini alıyor. Neden?
Merhum Üstad Necip Fazıl Kısakürek, Zindandan Mehmed'e Mektup şiirinin bir yerinde "Akıl olmazların zor içinde, üst üste sorular soru içinde" diyor. Yukarıda yöneltmeye çalıştığım 8 soruya, detaylara da inerek 8000 bin soru daha eklenebilir. Hem bireysel, hem de toplumsal sıkıntılarımız, sorunlarımız, bunalımlarımız, açmazlarımız, çıkmazlarımız, endişelerimiz ve meraklarımız için de NEDEN sorusunu sıkça sormak durumundayız. Bu üst üste soruların, İlahi planda birer cevabı vardır. Zira kullarını yaratan Allah, onları en iyi bilendir, onlara her bakımdan yetendir.
Nedensorusunun cevabını hem bireyler hem de toplumlar, mevcut hallerini Kur'an ve sünnetin mihenk taşına tutarak bulabilirler. Kalplerin ancak Allah'ı anmak sureti ile doyuma ulaşacağını bilen ve bunu uygulayan insanlardan oluşan toplumda intiharlar böylesine yaygın yaşanabilir mi? İnsan doğasına aykırı, tehlikeli ve sakıncalı olan her şeyin haramlığının bilinci ile düzenlenen anayasalar ve yasaların egemen olduğu bir ülkede cinayetler, yolsuzluklar, fuhşiyat, alkol ve uyuşturucu kullanımı bu seviyelere çıkabilir mi? Elbette duçar olduğumuz tüm maddi ve manevi, fizik ve metafizik, zihni ve kalbi her problemin kaynağına NEDEN sorusunu sorarak ulaşabilir ve nihayet bu sorunun cevabını da ilahi ve nebevi düsturlarda bulabiliriz.
İKİ DOĞU ve İKİ BATININ RABBİNE EMANET OLUNUZ...