İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi, 139 sanık hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti. İddianamede, sanıklara "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçundan 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Mahkeme, hazırladığı tensip zaptında, dosyadaki sanık sayısının 139 olduğunu, bunlardan 102'sinin tutuklu olduğunu, "konutu terk etmemek" adli kontrol tedbiri verilen sanık sayısının 25 olduğunu anımsattı.
Tutuklu 102 sanığın adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine karar veren mahkeme, tahliyeye gerekçe olarak "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama suçunun vasıf ve mahiyetini, atılı suçun kanunda belirlenen alt ve üst sınırını ve katalog suçlardan olmamasını, mevcut delil durumunu, delillerin büyük oranda toplanmasını, sanıkların tutuklulukta geçirdikleri süreyi, büyük çoğunluğunun öğrenci olmasını, öğrenim hayatlarının devam etmesini ve sınavlarının olmasını" gösterdi.
Bir kısım sanıkların hastalıklarının bulunduğunu ve bu hususların avukatları tarafından sunulan dilekçelerde belgelendirildiğini belirten mahkeme, sanıkların kaçma şüphelerinin de olmadığını kaydetti.
Sunulan vekaletnamelerden sanıkların birden fazla müdafisinin olduğu, tarafların çokluğu nedeniyle İstanbul Adliyesi'nde bu şartları taşıyan duruşma salonunun bulunmadığını ifade eden mahkeme, Marmara Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndaki duruşma salonlarının da dolu olduğunu belirtti.
Mahkeme, bu hususlar da dikkate alındığında tahliye kararı verildiğini bildirdi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen soruşturma kapsamında CHP'nin 19 Mart ve sonraki günlerde İBB binasının önü ile Saraçhane Parkı'nda toplanma çağrısı yaptığı hatırlatılıyor.
İddianamede, muhtemel olaylara karşı kolluk kuvvetlerince gerekli tedbirlerin alındığı, 23 Mart'ta toplanan kalabalığa kolluk kuvvetleri tarafından İstanbul Valiliğinin kararıyla 19-23 Mart tarihlerinde toplanma, yürüyüş ve protesto gibi eylemlerin yasaklandığı bilgisinin iletildiği belirtiliyor.
Yasaklama kararının tebliğ edilmesine rağmen toplanan kalabalığın dağılmamakta ısrar ettiği ve polis hattına saldırarak taşkınlık gösterdikleri vurgulanan iddianamede, kolluk kuvvetlerince çok kez sesli yayın araçlarıyla uyarılar yapılmasına rağmen dağılmamakta direnen eylemcilere orantılı müdahale edildiği ve şüphelilerin yakalandığı ifade ediliyor.
Görüntü inceleme ve tespit tutanaklarına değinilen iddianamede, gruba dağılmaları yönünde uyarı yapıldığında kalabalık tarafından kolluk kuvvetlerine ve kameralarına görüşü engellemek amacıyla lazer tutulduğu ve grubun alanda beklemeye devam ettiği, ilerleyen saatlerde kalabalığın kendilerini engellemeye çalışan kolluk kuvvetlerine taş, sopa, şişe, yanıcı, yakıcı maddeler ve sert cisimlerle karşılık verdiği kaydediliyor.
İddianamede, şüphelilerin emniyette ve hakimlikteki savunmalarında, herhangi birinin baskısı ya da teşviki ile toplanmadıklarını belirterek, suçlamayı kabul etmedikleri aktarılıyor.
Şüphelilerin fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri değerlendirilen iddianamede, "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçundan şüphelilerin 6'şar aydan 3'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Şüpheliler hakkında ayrıca "görevi yaptırmamak için direnme" ve "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlarından soruşturma yürütüldüğü belirtilmişti.