Eğitim teknolojisi, erken çocukluk gelişimi ve dijital öğrenme alanlarında çalışan uzmanlar, Katar Vakfı girişimiyle, 'Humanity.io: Eğitimin Kalbinde İnsan Değerleri” temasıyla 24-25 Kasım'da Doha'daki Katar Ulusal Kongre Merkezi'nde düzenlenen WISE 12'de, yapay zeka çağında eğitimin nasıl yürütülmesi gerektiğini AA muhabirine değerlendirdi.
Hindistan'daki Transform Schools'un kurucu ortağı Pankaj Vinayak Sharma, yapay zekanın özellikle öğrenme fırsatlarına erişemeyen çocuklar için büyük bir kapı araladığını söyledi.
Dünyada çocukların yaklaşık yüzde 40'ının beklenen öğrenme seviyesinin gerisinde olduğuna işaret eden Sharma, hem öğretmenlere destek veren çalışmalar yürüttüklerini hem de geliştirdikleri bir oyunlaştırılmış uygulamayla öğrenmenin sürdürülebilir kılındığını belirtti.
Sharma, uygulamanın çocukları sıkıcı bir öğrenme deneyiminden uzaklaştırdığını vurgulayarak, matematiği şakalarla, bilimi bulmacalarla, dili ise eğlenceli kelime oyunlarıyla öğrettiklerini ifade etti.
Bu yaklaşımın çocukların 'öğrendiklerinin farkına bile varmadan öğrenmeye devam etmelerini' sağladığını söyleyen Sharma, yapay zeka destekli öğrenmenin gücünü 'Öğrenme asla durmamalı.' sözleriyle tanımladı.
Sharma, asıl meselenin sınıf saatleri ve fiziksel sınırların ötesine geçerek 'gerçek öğrenmeye yönlendirmek' olduğunu dile getirdi.
'Çocuklar büyürken çok önemli bir noktayı kaçırıyor'
Erken çocukluk gelişimi üzerine çalışan Indaba Foundation'dan Theodora Nomakwezi Lutuli de yapay zekanın eğitimde insan temasını arka planda bırakacak şekilde kullanılması halinde büyük riskler doğabileceğini belirterek, 'Yapay zeka insan merkezliliğin yerini alacak.' ifadesini kullandı.
Erken çocukluk döneminde bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimin birlikte ilerlediğini vurgulayan Lutuli, çocukların yalnızca ekran karşısında öğrenmesinin tehlikeli olduğuna dikkati çekti.
'(Çocuklar) Parlak ve zeki olacaklar, ancak büyürken yaşamlarında aslında oldukça önemli olan bir noktayı kaçırıyor.' diyen Lutuli, yapay zeka temelli öğrenmenin sosyal temas ve duyusal deneyimlerin yerini alamayacağını söyledi.
Teknolojinin yerel bağlamlara uyum sağlama kapasitesine dair kaygılarını dile getiren Lutuli, eğitimin yerel ihtiyaçlara duyarlı olmadığı durumda çocukların gelişiminin olumsuz etkilenebileceğini ekledi.
'Onu daha etik yapmamız gerektiğinden emin olmalıyız'
Kur'an-ı Kerim öğrenimini oyunlaştırarak çocuklar için daha ilgi çekici hale getiren Noor platformunun temsilcisi Mohamed Hassan ise yapay zekanın doğru kullanıldığında eğitimde büyük fırsatlar sunduğunu belirtti.
Geleneksel yöntemlerin çocuklara artık cazip gelmediğini söyleyen Hassan, oyunlaştırmanın öğrenmeyi günlük hayatın doğal bir parçasına dönüştürdüğünü ifade etti.
Yapay zekanın eğitimde etik bir temele oturtulması gerektiğini belirten Hassan, 'Onu daha etik yapmamız gerektiğinden emin olmalıyız.' dedi.
Hassan, aynı zamanda kişiselleştirilmiş öğrenme olanaklarının özellikle çocuklar için önemli olduğunu vurgulayarak, eğitimin merkezine mutlaka insanın konulması gerektiğini dile getirdi.



