Yemen coğrafyasının yaklaşık yarısını oluşturan El-Mehre ve Hadramevt kentlerinden GGK güçlerinin çekilmesi yönündeki yerel ve bölgesel çağrılar son günlerde yoğunlaştı.
Birleşmiş Milletlere (BM) göre, dünyanın en ağır insani ve ekonomik krizlerinden biriyle karşı karşıya olan ülkede, devam eden gerilimin olası sonuçlarına ilişkin uyarılar da artıyor.
2017 yılında kurulan GGK, güney Yemen'in kuzeyden ayrılmasını ve 1990'daki birleşme öncesi statüsüne dönülmesini savunuyor.
Doğu vilayetlerindeki gerilimi azaltmaya yönelik çabalar kapsamında Suudi Arabistan ve BAE'den oluşan bir heyet, gelişmeleri görüşmek üzere cuma akşamı Aden'deki başkanlık sarayına gelmişti.
Şu ana kadar görüşmelere ilişkin herhangi bir sonuç açıklanmadı.
GGK'nin sahadaki adımları
GGK'ye bağlı Aden TV, GGK güçlerinin “Hadramevt Vadisi'nin doğu girişini güvence altına almak amacıyla bölgeye konuşlandırıldığını” duyurdu.
Haberde, güçlerin vadinin doğu girişinde araçlara yönelik kapsamlı kontroller yaptığı bildirildi.
GGK'ye yakın medya kuruluşları ise Hadramevt Nuhbe Ağı dahil olmak üzere, GGK'ye bağlı “terörle mücadele güçlerinin” dün Hadramevt çölüne ulaştığını aktardı.
Söz konusu güçlerin, bölgenin güvenliğini sağlamak amacıyla koordineli bir operasyon yürüttüğü ifade edildi.
Aynı kaynaklar, Hadramevt'in “kaos için bir alan olmadığı”, güvenliğinin “kırmızı çizgi” olduğu ve Güney güçlerinin bölge tamamen güvence altına alınana kadar sahada kalacağını vurguladı.
Basında, çoğunluğu siyah askeri üniforma giyen güçlere ve askeri araçlara ait fotoğraflar paylaşıldı.
GGK'nın resmi internet sitesi “Güneyin Kalkanı”nda yayımlanan açıklamada, “sahada yeni bir denklemin oluştuğu, bunun temelinde Hadramevt'in güvenliğinin kırmızı çizgi olduğu ve halk ile toprakların korunmasının ertelenemez bir ulusal görev teşkil ettiği” belirtildi.
GGK Ulusal Meclisi Başkanı Abdullah el-Kesiri de El-Mehre ve Hadramevt'ten çekilmeyi reddettiklerini belirterek, “elde edilen kazanımların korunması gerektiğini” ifade etti.
Kesiri, “Önümüzdeki aşama, Güney Silahlı Kuvvetlerimizin fedakarlıklarıyla elde edilen kazanımların korunması için Hadramevt toplumunun tüm kesimlerinin birlik ve dayanışmasını gerektiriyor. Önümüzdeki günler belirleyici olacak.” dedi.
Resmi makamların tepkisi
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ise dün Merkez Bankası Başkanı Ahmed Galib ile yaptığı telefon görüşmesinde, GGK güçlerinin Hadramevt ve el-Mehre vilayetlerinden derhal çekilmesinin gerekliliğini vurguladı.
Yemen resmi haber ajansı SABA'ya göre Alimi, bu çekilmeyi “ülkenin doğusundaki durumu normalleştirmek ve büyüme ile toparlanma sürecini yeniden başlatmak için tek seçenek” olarak değerlendirdi.
Galib, görüşmede el-Alimi'ye, son ekonomik ve parasal gelişmeler ile Uluslararası Para Fonu'nun (IMF), GGK'nin doğu vilayetlerindeki tek taraflı adımları nedeniyle Yemen'deki faaliyetlerini askıya alma kararının muhtemel sonuçları hakkında bilgi verdi.
Alimi, IMF'nin yaklaşık bir hafta önce aldığı bu kararı “uyarı” olarak nitelendirerek, ekonomik reformların başarısı için siyasi istikrarın vazgeçilmez olduğunu vurguladı.
Görüşmede ayrıca Suudi Arabistan liderliğindeki ve BAE destekli koalisyonun gerginliği azaltmaya yönelik çabaları ele alındı.
Alimi, Suudi Arabistan'ın genel bütçeye verdiği desteği, devlet kurumlarının dayanıklılığını artırmaya yönelik katkılarını ve vatandaşlara yönelik temel hizmetlerin sürdürülmesini övdü.
Alimi, dün ayrıca hükümete bağlı Ulusal Siyasi Partiler ve Bileşenler Bloğu Başkanı Ahmed Ubeyd bin Dağr ile bir araya gelerek, özellikle doğu vilayetlerindeki son gelişmeleri ve bunların siyasi ile ekonomik yansımalarını değerlendirdi.
Görüşmede, Suudi Arabistan ve BAE öncülüğündeki koalisyonun Hadramevt ve el-Mehre vilayetlerinde gerginliği düşürmeye yönelik çabalarından duyulan memnuniyet dile getirilirken, dışarıdan gelen güçlerin çekilmesine ilişkin “başkanlık görüşmelerinin sonuçlarına” değinildi.
Ancak söz konusu sonuçlara ilişkin ayrıntı paylaşılmadı.
Yerel durum
Hadramevt Vadisi ve Çöl Yönetimi (meşru hükümete bağlı), geçen hafta vadide ve çöl bölgelerinde yaşanan askeri hareketliliğin, sahadaki karmaşık koşullar nedeniyle son derece sorumlu bir yaklaşım gerektiren olağanüstü bir durum ortaya çıkardığını bildirdi.
Vadide bulunan Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü binasının ciddi hasar gördüğü, bunun doğrudan sonucunda 3 Aralık sabahından 7 Aralık'a kadar çok sayıda kamu tesisinin neredeyse tamamen hizmet dışı kaldığı belirtilen açıklamada, söz konusu olaylar nedeniyle 35 askeri personelin hayatını kaybettiği, 67 askerin yaralandığı ve 7 sivilin de yaralandığı ifade edildi. Ancak yaşamını yitiren askerlerin hangi tarafa mensup olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.
Yönetim, asgari düzeyde normalleşmenin sağlandığını, gerekli onarım çalışmalarının sürdüğünü ve yaşanan sürecin etkilerinin aşılması için çabaların devam ettiğini kaydetti.
Güney Geçiş Konseyi (GGK), 3 Aralık'ta, meşru hükümet güçlerine bağlı Birinci Askeri Bölge'nin Hadramevt Vadisi'ndeki mevzilerine saldırı düzenlemiş, saldırı sonrasında çok sayıda can kaybı ve yaralanmanın yaşandığı çatışmalar meydana gelmişti.
Ertesi gün GGK güçleri operasyonlarını genişleterek, Hadramevt Kabileleri İttifakı'nın kontrolündeki mevzilere saldırmış, ardından bazı petrol sahalarıyla birlikte Hadramevt Vadisi ve çöl bölgelerinin tamamında kontrolü ele geçirmişti.
2013 yılında kurulan Hadramevt Kabileleri İttifakı, Yemen'in doğusunda, Arap Denizi kıyısında yer alan vilayet için özerklik talep eden, bağımsız yerel bir oluşum olarak biliniyor.
GGK'nin Hadramevt'teki bu tırmanışı, Yemen'in en büyük vilayetinde gerilimi kontrol altına almak amacıyla 3 Aralık'ta bir Suudi heyetinin vilayete gelmesinden bir gün sonra yaşandı.
Suudi Arabistan heyeti, ziyaretin ardından temaslarını sürdürerek, Hadramevt ve el-Mehre vilayetlerinden,GGK güçlerinin çekilmesini talep eden ayrı açıklamalar yayımladı.
Yemen'in resmi haber ajansı SABA'ya göre Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi de çeşitli açıklamalarında, GKK güçlerinin her iki vilayetten çekilmesini isteyerek, konseyin tek taraflı askeri adımlarının Yemen'in meşruiyetini zedelediğini dile getirdi.
Kuzey ve Güney Yemen, 22 Mayıs 1990'da gönüllü bir birlik oluşturmuştu.
Ancak siyasi görüş ayrılıkları ile güneyli güçlerin marjinalleştirildikleri ve dışlandıkları yönündeki şikayetler, özellikle 2015'te ülkede iç savaşın patlak vermesiyle birlikte ayrılıkçı çağrıların yeniden güçlenmesine yol açtı.




