Son yıllarda hayatımıza giren ve halen asla vazgeçilemez olan cep telefonlarının ve baz istasyonlarının sağlığımız üzerine olan etkileri tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Son yıllarda kullanılmaya başlanan mobil araç telefonları ve uydu telefonlarının yanı sıra çok daha sık ve yaygın olarak kullanılan cep telefonları da aynı sistemle, yani bir Baz istasyonu marifetiyle sinyal alıp vermek esasına göre çalışırlar. Bu cihazlar elektromanyetik sinyal alıp, sinyal aldığı yere cevap olarak yine elektromanyetik sinyal gönderme esasında çalışan cihazlardır. Hemen belirtmekte fayda vardır ki, televizyon, radyo, telsiz, bilgisayar, mikrodalga fırın, walkman, cordless telefon benzeri cihazlar gibi mobil telefonlar ve Baz istasyonları da elektromanyetik sinyal yayarlar.
Bu tip cihazların yaydığı elektromanyetik sinyallerin canlı organizmalara zarar verdiğine dair kesin bilimsel veriler olmasa da bazı şüpheler bulunmaktadır. Buna rağmen halkımız kendi sağlığına zarar verdiğinden şüphelendiği Baz istasyonları konusunda oldukça hassas davranmaktadır. Öyle ki, bu tepkiler bazen insanlar arasında çeşitli husumetlere, tartışmalara ve kavgalara yol açmaktadır. Hemen ifade etmem gerekirse Baz istasyonlarının insan sağlığına zarar verdiğine dair ispatlanmış kesin ve yeterli bilimsel veriler yoktur.
Mobil telefonlar ve Baz istasyonlarını çalışma prensipleri bakımından televizyon, radyo gibi cihazlardan ayrı tutmak gerekir. Çünkü radyo ve televizyonlar sadece gelen sinyalleri alırlar, yani bu cihazlar sadece sinyal alıcı özellik taşırlar. Bu cihazların gerisin geriye sinyal gönderme fonksiyonları yoktur. Daha net bir ifade ile şunu söyleyebiliriz ki, radyo ve televizyonlar sadece sinyal alıcıdırlar. Halbuki baz istasyonları ve mobil telefonlar hem sinyal alıcı ve hem de sinyal verici özellik taşırlar. Teknik olarak düşünüldüğünde mobil telefonların bizatihi kendisi de aslında bir Baz istasyonu işlevi görmektedir. Yani hem sinyal alma ve hem de verme özelliğine sahiptirler.
Cep telefonu ve diğer tüm mobil telefonlar sinyallerini Baz istasyonları vasıtasıyla almakta ve sinyallerini de yine Baz istasyonlarıyla gerisin geriye göndermektedirler. Sonuç olarak denilebilir ki, tüm mobil telefonların kullanılabilmesi için (mevcut teknolojiler çerçevesinde) mutlaka bir veya daha fazla Baz istasyonuna ihtiyaç vardır. Baz istasyonlarının olmadığı veya gereğinden uzak olduğu alanlarda telefonlar ya yeterince çekmez veya hiç kullanılamaz. Daha net bir ifade ile şöyle söyleyebiliriz: Baz istasyonları olmadığı takdirde cep telefonları bir haberleşme aracı olarak kullanılamaz.
Aslında Baz istasyonlarının sayısının azaltılması veya şehir dışına çıkarılmasını düşünenler de olmadı değil. Nitekim bazı mahkemeler ve hatta yüksek mahkemelerin bu yönde verdiği kararlar da vardır. Ancak bu kararların bilimsel verilerden uzak, tamamen farklı gailelerle alınmış kararlar olduğunda şüphe yoktur. Bunu herkesin anlayacağı şekilde şöyle izah edebiliriz: yakınınızdaki arkadaşınıza bir şey söyleyip cevabını almak için hafifçe hatta fısıltı ile bile konuşmanız yeterlidir. Dolayısıyla bunun için harcanacak enerji de o nispette azdır. Bir oda öteye giderek arkadaşınıza ulaşmak için daha yüksek sese, bir apartman uzağa giderek ulaşmak için ise daha da yüksek sese ihtiyaç vardır. Hele bir sokak öteye giden kişiye sesinizi ulaştırmak, aynı zamanda onun sesinin size ulaşmasını sağlamak için ise çok daha yüksek sese, dolayısıyla daha yüksek enerjiye ihtiyaç vardır. Mobil telefonların çalışma prensibini de bu örneğe benzer şekilde yorumlayabiliriz. Haberleşme maksadıyla kullanılan Mobil telefon ile Baz istasyonu arasında bir enerji alış verişi vardır ve bunlar arasındaki mesafe bu nedenle oldukça önemlidir. Yani Baz istasyonu mobil telefona ne kadar yakın olursa haberleşme için o kadar az enerjiye, ne kadar uzak olursa o kadar yüksek enerjiye ihtiyaç duyulur. Bu misalden yola çıkarak Baz istasyonlarının uzaklara yerleştirilmesinin bazılarının zannettiği gibi insan sağlığı açısından emniyet değil aksine daha fazla risk taşıyacağı aşikardır. Hele Baz istasyonlarının şehir dışına çıkarılma fikri tamamen bilimsel gerçeklerin dışında olduğu gibi, haberleşme durumunda sağlık açısından çok daha fazla risk oluşturur. Çünkü mobil telefonlar kendilerinden uzakta olan Baz istasyonlarından sinyal almakta ve sinyal göndermekte çok daha yüksek enerjiye ihtiyaç duyacaktır.
Televizyon ve radyolardan farklı olarak mobil telefonlar aldıkları sinyalleri geriye gönderirken Baz istasyonu ile olan mesafelerine göre enerji harcadığı ve dolayısıyla elektromanyetik sinyal yaydığını burada tekrarlamakta fayda görmekteyim.
Bu durumda acaba şunu söylemek mümkün müdür? Baz istasyonu istemiyoruz. Eğer mobil iletişim istemiyorsak bu pek ala mümkündür. Cep telefonu kullanılmadığı zaman Baz istasyonuna da ihtiyaç olmaz. Bu durumda baz istasyonlarını tamamen söküp atmak da mümkündür. Ancak mobil telefon kullanmak isteniyorsa Baz istasyonu olmazsa olmaz gerektir.
Veyahut, Baz istasyonlarını kendimizden uzaklaştıralım, hatta Baz istasyonları sadece şehir dışında olsun. Bu durumda ise mobil telefonlar sadece Baz istasyonlarının etki alanında çalışması sonucunu doğurur. Böylesi bir halde, zaman zaman medyaya haber olan bir köyde telefonla görüşme yapabilmek için o köyün başındaki dağa çıkan insanların durumuna düşülür. Bu durum ise günümüzde kabulü imkansız trajikomik bir olaydır.
Hem mobil telefonun olması ve her yerde bu telefonla konuşmayı istemek, hem de bu konuşmayı mümkün hale getiren Baz istasyonlarına karşı çıkmak bilimsel olarak birbiriyle çelişen durumlardır. Tıpkı hızlı giden bir arabam olsun ama lastikleri olmasın veya iyi sesli bir bağlamam olsun ama telleri olmasın demek gibi bir şeydir.
Işınların yayılma özelliğinden dolayı Baz istasyonları adeta şemsiye tarzında dalga yayarken kendi altlarına sinyalleri ulaşmaz veya zayıf olarak ulaşır. Bu nedenle "mum dibine ışık vermez" özdeyişine uyacak şekilde çatısında Baz istasyonunun bulunan binalarda genelde mobil telefonlar iyi çekmez.
Konuyu özetleyecek olursak:
1. Mobil telefon kullanabilmek için Baz istasyonu şarttır.
2. Baz istasyonlarını uzak aralıklarla yerleştirmek veya şehir dışına çıkarmak asla bilimsel bir tercih değildir.
3. Baz istasyonlarından uzaklaştıkça haberleşme için ihtiyaç duyulan enerji miktarı ve riski o oranda artar.
4. Çatısında Baz istasyonu olan bir binada elektromanyetik sinyallere maruz kalma bakımından en güvenli yer o çatının altıdır.
5. Kişiye en yakın Baz istasyonu kendisinin taşıdığı mobil telefondur.
Cep telefonundan vazgeçemeyip Baz istasyonuna karşı çıkmak "atını dövemeyen palanını döver" misali garip bir çelişkidir.





