Mübarek Ramazan ayı geldi. Ondan rahmet umuyor, halimizin güzelleşmesini arzu ediyor, oruç ahlakıyla ahlaklanmayı diliyoruz. Efendimiz Aleyhisselam'ın bir hadisi şerifinde belirttiği üzere, "cehennem kapıları kapanan" bir mevsimi idrak edeceğiz.

Biz bu yazımızda kapıları kapanan cehennem hakkında bazı hadislerden hareketle sarsılmak istiyoruz.

Cennet de cehennem de haktır.

Müminler cennette, kafirler de cehennemde kalacaklardır. Ayrıca günahkar müminler de Rabbimizin tayin ettiği bir zaman içinde cehennemde kalacaklardır. Ayet ve hadislerde buna işaret eden pek çok deliller vardır.

Cennet Rabbimizin rahmetinin eseri, cehennem de azabının eseridir. (Buhari, Müslim, Tirmizi, K.S.-5151)

Cehennemin yolları nefse ve şehvete hoş gelen unsurlarla donatılmıştır.

Cennet de, insanın nefsine zor gelen, aşılması gereken engellerle çevrelenmiştir. "Cennetin etrafı nefsin hoşlanmadığı şeylerle sarılmıştır. Cehennemin etrafı da şehevî (nefsin arzuladığı) şeylerle sarılmıştır." (Buhari, Müslim-10049, K.S.-5124)

"Cennet ucuz değil, cehennem de lüzumsuz değildir."

Allah Resûlü (sav), cennete girenlerin çoğunluğunun fakirler, cehenneme girenlerin çoğunun da zenginler olduğunu ifade etmiştir. (Buhari, Müslim-9595, K.S.-5151)

Yine Cennete girenlerin çoğunun miskinler, cehenneme girenlerin çoğunun da kadınlar olduğunu belirtmiştir. (Buhari, Müslim, K.S.-2075, K.S.-5374)

Allah Resûlü (sav), insanları cehenneme en çok sürükleyen şeyin, dil ve tenasül organları, cennete götüren şeylerin ise, takva ve güzel ahlak olduğunu hatırlatmıştır. (Tirmizi, K.S.-5852)

Dünyada en çok sıkıntı çekmiş olan kişi, cennete bir defa daldırıldıktan sonra ona sorulacak: "Ey ademoğlu sen hiç dünyada sıkıntı çektin mi?" O kişi; "Hayır ya Rabbi, Vallahi hiç sıkıntı çekmedim." Diyecektir.

Dünya nimetlerini en çok tadan kişi de getirilip cehenneme daldırılıp çıkarılacak ve ona sorulacak: "Ey ademoğlu, sen dünyadayken hiç lezzet ve iyilik gördün mü?" O kişi şöyle diyecek: "Hayır vallahi, dünyada hiç nimet görmedim." (Müslim-10057, K.S.-5094)

Kafirlere asla kurtuluş yoktur. İbrahim (as) bile babası için bir şey yapamayacaktır. (Buhari, K.S.-5150)

Cehennem

Dünyadaki ateş, cehennem ateşinin yetmişte bir derecesindedir. (Müslim, Tirmizi, Muvatta-10060, K.S.-5114)

Cehennem ateşi binlerce yıl yakıldıktan sonra, değişik aşamalardan geçirilerek hazırlanmıştır. (Muvatta, Tirmizi, K.S.-5115)

Cehennemin etrafı, kalınlığı, kırk yıllık yürüme mesafesinde olan uzun ve kalın surlarla çevrilidir. (Tirmizi, K.S.-5116)

Cehennemin "Veyl" deresine kafir atıldığı zaman, kırk sonbahar sene sonra aşağıya iner, dibini bulur. (Tirmizi-10065, K.S.-5118)

Cehennemdeki irinden bir kova atılsa, onun kokusu tüm dünyayı etkiler. Eğer zakkumdan bir damla damlatılsa, dünya halkının yiyeceklerini ifsad ederdi. Ya ondan yiyenlerin hali nice olur? (Tirmizi-10066, 10067, K.S.- c.14 s.437, K.S.-5119)

Orada susayan kişiye irin sunulur. Ağzına yaklaştırılır, ikrah eder, iğrenir. Biraz daha yaklaştırılınca suratı yanar, başının derisi dökülür. İrini içince, kıçından çıkıncaya kadar (geçtiği yerleri ve bu meyanda) bağırsakları paramparça eder. (Tirmizi, K.S.-666)

Cehennemin bir demir sopası yeryüzüne konulsaydı, insanlar ve cinler bir araya gelseler, yine de onu kaldıramazlardı. (Müsned-10086)

Cehennemden iğne deliği kadar bir yer açılsa, onun sıcaklığından yeryüzündekilerin hepsi ölür. Eğer cehennem bekçilerinden biri dünya ehline görünse, yüzünün çirkinliğinden ve pis kokusundan tüm dünyalılar ölürdü. Eğer cehennemliklerden birinin zincirinin halkası dünya dağlarına konulsa, hepsi parçalanır ve yerin en dibine çökerdi. (Taberanî-10087)

"Cehennem ehlinin göreceği azabın en hafifi, kişiye ateşten iki pabuç giydirilip, onların sıcağından, beyninin kaynaması şeklinde olacaktır." (Müslim-10073, Buhari, Müslim, Tirmizi, K.S.-5143 v.d.)

Azaptan dolayı eriyen ceset tekrar eski haline getirilecektir. (Tirmizi-10076)

Kafirin azabının daha çok hissedilmesi için, bedeni, dişi, omuzu, derisi büyütülecektir. (Müslim, Tirmizi-10077 v.d., K.S.-5147) "Cehennemde kafirin vücudu büyür. Öyle ki bir azı dişi Uhud dağından büyük olur. Vücudunun dişinden büyüklüğü, sizden birinin vücudunun dişinden büyüklüğü gibidir." (İbn-i Mace, K.S.-7330)

"Cehennem bozguncu, cimri ve başa kakıcı her insana daha yakındır." (Tirmizi, K.S.-5891)

Cehennemin bir safhasında, ateş kişinin yüzünü kızartır, üst dudakları büzülür, öyle ki, başının ortasına kadar çekilir. Sonra alt dudağı da çekilir, aşağıya sallanır ve göbeğine kadar düşer. Böylece azap tekrarlanır. (Tirmizi, K.S.-715)

Kıyamet günü ateşe atılan ve bağırsakları dışarı çıkan, eşeğin değirmen taşını döndürdüğü gibi dönen birinin etrafına insanlar toplanır ve sorarlar: "Ey falan! Sen dünyada iken bize iyiliği emredip, kötülükten sakındırmıyor muydun?" O da cevap verir: "Evet, iyiliği emrederdim ama kendim yapmazdım, kötülüğü yasaklardım ama kendim yapardım." (Buhari, Müslim, K.S.-2009)

Allah Resûlü (sav)'ne, Miraç gecesi, başları taşla ezilen ve ezildikçe tekrar yerine gelip yine aynı cezaya çarptırılan insanlar gösterildi. Bunların gönülsüz namaz kılanlar olduğu söylendi.

Hayvanlar gibi otlanan insanlar gösterildi. Bunların da zekatlarını vermeyen insanlar olduğu belirtildi.

Pişmiş eti bırakıp çiğ et yiyen insanlar gösterildi. Onların, helal eşlerini bırakıp zina eden erkek ve kadınlar olduğu ifade edildi.

Sırtında odun yükünü kaldıramamasına rağmen habire yeni yükler alan ve eziyet gören insanlar gösterildi. Bunların emanete hıyanet eden insanlar olduğu söylendi.

Dudakları demir makaslarla doğranan tekrar eski haline gelince yine doğranan insanlar gösterildi. Bunların fitne çıkaran hatipler olduğu belirtildi.

Küçük bir delikten çıkan ama tekrar aynı deliğe girmek isteyip de başaramayan bir öküz gösterildi. Bunun da büyük söz söyleyip de sözünü geri al(a)mayanlar olduğu ifade edildi. (Bezzar-8446)

Rabbim Ramazan hürmetine cehennemden kaçınan, kapısını açmaya zorlamayan kullarından eylesin. Amin.

Muhabir: Yazar Silinmiş