Balın çok faydalı olduğunu söyleyenler de var çok zararlı olduğunu söyleyenler de. Peki hangisi doğru? Bal faydalı mı, yoksa zararlı mı? Elbette her şeyin faydalı olduğu gibi zararlı olduğu kısımları da var. Sizin için balın faydalarını ve zararlarını araştırdık. Siz karar verin bal faydalı mı zararlı mı? İşte balın faydaları ve zararları...

Balın faydaları nelerdir?

İçeriğindeki besin değerleri dolayısıyla antiseptik özellikle bir besin olan balın faydaları saymakla bitmiyor. Arı kovanı, kestane, petek, çam, kekik ve Anzer balı gibi farklı çeşitli bulunan balın faydalarından yararlanmak için mutlaka doğal olduğundan emin olmak, güvenilir kaynaklardan alıp tüketmek gerekiyor.

Kan şekerini düzenler

Bal, tatlı bir besin kaynağı olarak tanımlansa da bu durum diyabet hastaları için herhangi bir risk teşkil etmez. Balın içerisinde bulunan früktoz ve glikoz maddeleri kan şekerinin düzenlenmesine yardım olur. Diyabet hastalığı ilerlememiş hastaların gün içerisinde 1 tatlı kaşığı kadar bal tüketmesinde herhangi bir sakınca yoktur. Aksine 1 tatlı kaşığı bal tüketimi vücuda fayda sağlar. Aynı zamanda kötü kolesterolün önlenmesi, vücuttaki iltihabın sonlanması da bal tüketimiyle mümkün olur.

Öksürüğü önler

Bal, solunum yolu enfeksiyonları sebebiyle meydana gelen öksürüğü önlemek için tüketilebilecek doğal kaynakların başında gelir. Öksürüğün şiddetini azaltan bal, güçlü antibakteriyel özelliği sayesinde boğaz bölgesinde meydana gelenmiş olan enfeksiyonu giderir.

Kilo vermeye yardımcı olur

Balın içerisinde çok sayıda vitamin, mineral ve amino asit bulunur. Balın içerisinde bulunan bu faydalı bileşikler, mevcut kilonun korunmasına yardımcı olur ve aşırı kilo probleminin önüne geçer.

Göz sağlığını korur

Uzun yıllardır geleneksel tıbbın önemli ürünlerinden biri olarak kendine çeşitli hastalıkların tedavisinde yer bulan bal, görme yeteneğini geliştirir. Gözde meydana gelmesi muhtemel enfeksiyonları önlerken kızarıklık ve kaşıntı gibi problemlerin giderilmesini mümkün kılar.
Balın zararları, balın vücut için besleyici olması sindirime gerek duymadan kana geçerek enerji sağlaması nedeniyledir. Bu özelliğiyle iştahı olmayan zayıf kişilerin enerji gereksinimini karşılayacak önemli bir besin kaynağıdır. Ancak bunun yanında balın zararları mutlaka dikkate alınmalıdır. Bal arılar tarafından bitkilerin özsularının toplanması ve bunu kendi özel maddeleriyle işlemeleriyle peteklerin gömeçlerinde depoladıkları önemli bir besin maddesidir. Arıların kendi yaptıkları petek bal, doğal petekli bal, diğerleri yapay yani fenni kovan balı olarak tanımlanır. Yapay ballar fala miktarda üretilebilir. Petek gözlerinden çıkarılan balda süzme bal olarak tanımlanır.

Balın kalitesi

Bal rengiyle, lezzetiyle, dayanıklılığıyla, kıvamıyla kalitesini gösterir. Bal rengini bitkilere renk veren maddelerden alır. Sadece bitki çiçeklerinden yapılan bal altın sarısı renkte olur. Fenni kovan balı daha açık renktedir. Eğer arılara şeker verilirse, bu durumda balın rengi iyice koyu kahverengiye döner.

Balın lezzetinin üretim şekliyle alakası vardır. Yöresel olarak bitkilerin özsuyundaki farklı maddeler balın lezzetini belirler.

Balın kokusunu ise ancak ağızdayken hissedebilirsiniz. Isıtılarak süzülmüş olan ballarda aroma kaybolduğundan, balın özel kokusu fark edilmez. Birlikte başka maddelerle tutulursa, balın kokusu değişir. Yöredeki bitkilerin özelliğine göre balın kokusu değişebilir.

Balın kıvamı iklim koşulları ve bitki örtüsüyle alakalıdır. Dağlık yörelerde elde edilen ballar akıcı, aroması keskin ve lezzetli olur. Sıcak bölgelerdeki ballar daha koyu kıvama sahiptir.

Balın zararları var mıdır?

Bal içeriğinde şeker bulunduğundan iştahı fazla olan kişilere, şişman kişilere, fiziksel aktivitesi az olan kişilere ve şeker hastalarına uygun değildir. Özellikle şeker hastalarının kan şekerini ani şekilde yükseltebilir. Bazı kişilerde ise kan şekerinde ani düşüşlere neden olabilir. Bu şekilde etki gösterirse, balın tüketilmesinde sakınca görülmez.

Mide ameliyatı geçirmiş kişilerde damping sendromu denen durumlarda bal tavsiye edilmemektedir. Balın sindirime ihtiyacı olmayıp, direkt olarak kqana geçme özelliği olduğundan, bu durumda olan kişilere önerilmez.

Süzme balın içine şeker ve bazı katkı maddeleri ilave edilerek yapay bal üretilebilir. Üzüm ve bazı meyvelerin suyu güneş altında yoğunlaştırılıp süzme bal üretilebilir. Bunların lezzeti ve kokusu gerçek baldan farklıdır. İçine ayva peltesi, nişasta, süt, su, besin boyası gibi maddeler konularak balda hileli üretim yapılabilir. Bu tür balların tüketilmesi de insanların sağlığına zararlı olabilir.

Arıların doğal ortamdan yaptığı balların içine zehirli bitkilerden bazı maddeler karışabilir. Bunun en bilineni andromedotoksin denilen zehirdir. Bu daha çok Marmara ve Karadeniz bölgelerimizde yaygındır. Bu tür balın ayırt edilmesi oldukça güçtür. 50-100 gram balın tüketilmesinden yaklaşık 20 dakika sonra zehirlenme belirtileri görülmeye başlar. Kusma, mide bulantısı, baş dönmesi, halsizlik, terleme, ishal gibi etkiler görülebilir. Bu durumda hastanın kusturulması, isal yapıcı ilaçlar verilmesi ve sindirim yoluyla atılması sağlanmalıdır. Bu yüzden balın yararları yanında böyle zehirli etkileri de dikkate alınmalıdır.

Arılar bal yapımında nektar toplarken botulizm denen bakteri sporlarını alarak bal yapabilirler. Yetişkinler bu balı tüketirken savuna sistemlerinin gelişmiş olmasından ve mide asidi etkisiyle bunu tolere edebilirler. Ancak bebeklerde sindirim sistemi botulizm sporlarını etkisizleştiren, bunların çoğalmasını durduracak bakterilerin gelişmesi henüz gerçekleşmemiştir. Bu nedenle zehirlenme etkisi gösterebilir. Bu bebeklerde yutkunma zorluğuna ve nefes alma zorluğuna neden olabilir. Vücudunda güçsüzlük etkisi göstererek, ciddi boyutlara ulaşabilir. Bu nedenle bebeklere bir yaşından önce bal verilmemelidir.

Muhabir: Yazar Silinmiş