Hurufu mukattaa ne demek? Huruf-u mukattaa ne demek? Kuranı Kerimde 29 surede bulunan Huruf-u mukattaa hakkın detaylı bilgilere bu yazımızda ulaşabilirsiniz. İşte Huruf-u mukattaa...

Kur'an-ı Kerim'de "elifbadaki harf sayısınca, yirmi dokuz sûrede huruf-u mukattaa vardır.

Huruf-u mukattaa, sûre başlarında kesik kesik, ikisi üçü birleşik veya tek başına yazılı bulunan harflerdir. Zaten bu harfler okunurken de teker teker okunur, bir kelime gibi okunmaz.

Huruf-u mukattaa'nın Kur'an-ı Kerim'deki yerleri de şöyledir:

Altı sûrede "elif-lam-mîm" vardır. Bunlar; Bakara, Âl-i İmran, Ankebût, Rûm, Lokman ve Secde sûreleridir. Â'raf Sûresi'nde de "Elif-lam-mîm-sad" bulunmaktadır.

Beş sûrede "elif-lam-ra" vardır. Bunlar; Yunus, Hûd, Yusuf, İbrahim ve Hicr sûreleridir. Ra'd Sûresi'nde de "elif-lam-mîm-ra" vardır.

Altı sûrede "ha-mîm" vardır. Bunlar; Mü'min, Fussilet, Zuhruf, Duhan, Casiye ve Ahkaf sûreleridir. Şûra Sûresi'nde de "ha-mîm-ayn-sîn-kaf" bulunmaktadır.

Ayrıca, Şuara ve Kasas sûrelerinde "ta-sîn-mîm", Neml Sûresi'nde "ta-sîn", Meryem Sûresi'nde "kaf-ha-ya-ayn-sad", Taha Sûresi'nde "ta-ha", Yasin Sûresi'nde "ya-sîn", Sad Sûresi'nde "sad", Kaf Sûresi'nde "kaf", Kalem Sûresi'nde de "nûn" harfi bulunmaktadır.

Bu Huruf-u mukattaa harflerin hikmet ve özellikleri de kısaca şöyledir:

1. Bu harfler Kur'an'ın îcazını ve mucizeliğini gösterir. Yani, Kur'an'a, ilk nazil oluşundan bu zamana kadar hiçbir insan eli karışmadığı gibi, bundan sonra da karışmayacaktır. Ayrıca Kur'an'ın bir harfinin dahi taklidi mümkün olmamıştır ve olamayacaktır.

2. Bu harfler İlahî bir şifredir. İnsan aklı onun manasını anlamaya güç yetiremez. Bu şifrenin anahtarı sadece Peygamber Efendimiz'dedir (a.s.m.). Yani bu harflerin manasını tam olarak ancak Peygamberimiz (asm) bilir ve anlar. Bu da Peygamberimiz (asm)'in çok üstün bir zeka ve anlayışa sahip olduğunun bir alamet ve işaretidir.

3. Cenab-ı Hak bu harflerle has kullarından bazılarına birtakım manevî işaretler de vermiştir. Yani "Ehl-i velayet, ehl-i tahkik seyr ü sülûk-i rûhaniyeye ait çok muamelat-ı gaybîye işaratını onlarda bulmuşlardır." Zaten tefsirlerde bu harflere bazı manalar verilir ki, müfessirler, "Bunun manası böyledir" dememişler, sadece te'vil gibi birtakım işaretlerde bulunmuşlardır. Mesela, elif-lam-mîm'e "Elif-Allah", "lam-Cebrail", "mîm-Muhammed" manasını vermişlerdir. Yani, "Kur'an-ı Kerim, Allah tarafından, Cebrail (a.s.) vasıtasıyla Muhammed'e (a.s.m.) indirilmiştir.1

Huruf-u muakattaa'nın gerek okunması, gerekse yazılmasının maddî ve manevî pekçok tesir ve faydaları vardır.

Abdullah bin Mes'ud'un (r.a.) rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuşlardır:

"Kim Allah'ın kitabından bir harf okursa, onun için bir sevap vardır. Her sevap da on misli kadar artar. 'Elif-lam-mîm' bir harftir, demiyorum; 'elif' bir harf, 'lam' bir harf, 'mîm' de bir harftir."2

Huruf-u mukattaa'nın mühim bir özelliğini de Bediüzzaman Hazretleri mealen şöyle ifade eder:

"Bu harfler okunur veya yazılırsa maddî ilaç gibi tesir ettiği gibi, daha birçok maksatlar için de fayda verir."3

Dipnotlar:

1. İşaratü'l-îcaz, s. 32-35.
2. Tirmizi, Sevabü'l-icaz, s. 32-35.
3. Latif Nükteler, s. 35.

(bk. Mehmed Paksu, Meseleler ve Çözümleri-II)

Kur'an'da 29 sûrenin başında bulunan 14 hece harfini ihtiva eden ve mükerrerlerle beraber sayıları 78'e ulaşan münferid harflerin bulunduğu sûre ve ayetlerin meşhur adı "Huruf-i mukatta'a"dır. Bu sistemde yer alan hece harflerine "el-hurûfu'l-mukatta'a"(1) veya "münferid harfler"(2) denilir.

Konu ile İlgili Bazı Âlimlerin Görüşleri

Şüphesiz birçok konuda olduğu gibi, bu konuda da alimlerin farklı düşünceleri sözkonusu olmuş ve tarih boyunca bu çeşitlilik artarak devam etmiştir. Bu sebeple biz burada, sadece bir fikir vermesi açısından orijinal bulduğumuz bazı görüşleri misal olarak vereceğiz:

İbn Abbas'tan yapılan bir rivayete göre, münferit harflerden Elif, Allah'a; Lam, Hz. Cebrail'e; Mim ise, Hz. Muhammed (a.s)'e işarettir. (3) İbn Cerir Taberî, değişik alimlerin farklı görüşlerini naklettikten sonra,

"Âlimlerin münferit harflerle ilgili söyledikleri farklı görüşlerin hepsinin doğru olabileceğini; bu değişik anlamlarının yanında, bunların, ebced değerleri itibariyle de bir takım gerçeklere işaret ettikleri şüphesizdir."(4)

şeklindeki kucaklayıcı sözleri dikkate değerdir.

Ebû'l-Aliye de konu ile ilgili bir hadis-i şerife dayanarak sûre başlarındaki hece harflerinin ebced hesabı ile çeşitli hadiselere işaret ettiğini söylemiştir. O'na göre bu sistem aslında kitap ehlinin kullandığı bir sistemdir. Ancak başka insanlar gibi Araplar arasında da ebced o kadar yayılmıştır ki, artık Arap Edebiyatı içerisinde mütalaa edilebilir. "Mişkat-Sıccil-kıstas" kelimeleri gibi ebced hesabı da artık Arap Edebiyatından sayılır.(5) Adı geçen müfessire göre, 29 sûrenin başında bulunan münferit harflerden herbiri mutlaka Allah'ın bir isminin anahtarı ve nimet, musibet gibi insana yönelik imtihanların birer şifresidir. Mesela: Elif, Allah isminin anahtarı, Lam, Latîf isminin; mim ise, Mecîd isminin anahtarıdır. Ayrıca Elif Allah'ın alasına (nimetlerine), Lam, O'nun lütfuna, Mim ise mecdine (yüceliğine) işarettir. Yine Elif bir seneye, Lam otuz seneye, mim ise kırk seneye işarettir."(6)

Kutrup ve Ferra gibi ilim adamlarına göre bu harflerle Kur'an, Araplara meydan okumuştur: "İşte benim kullandığım ifadeler, sizin de kullandığınız aynı harflerden aynı malzemeden yapılmıştır. Eğer benim bir insan sözü olduğumu iddia ediyorsanız işte meydan!." demiş ve muarızlarını susturmuştur.(7)

Rabi b. Enes gibi bazı alimlere göre bu harfler, ebced hesabı ile birçok hakikata işaret ediyorlar. Onlara göre, 29 harften herbirisi, Allah'ın güzel isimlerinin birer anahtarı, O'nun nimet ve imtihanlarının birer sırrı ve milletlerin tarih sahnesindeki hayat ve ölümlerini gösteren birer şifredir.(8)

Muhammed b. Ali (Hakim-i Tirmizi)'ye göre, münferit harfler, başında bulundukları sûrelerin birer özetini ihtiva ediyorlar. Ancak onların bu sırrını peygamber ve velilerden başkası tam anlayamaz. Diğer insanların seviyelerini de gözönünde bulunduran Kur'an, onların anlaması için ayrıca o özet bilgiyi ilgili sûrelerde detaylı olarak açıklamıştır. (9)

Konu ile İlgili Bediüzzaman'ın Görüşü:

Bediüzzaman, münferit harfleri "Dört Mebhas"ta ele almıştır.

Birinci Mebhas: Yirmi dokuz sûrenin başında bulunan münferit harfler bir i'cazı yansıtmaktadır. İ'caz ise, inci gibi güzel, incecik belağat nüktelerinin parıltılarından meydana gelen bir nurdur.(10) Aşağıda bu nur'un bazı ışınları gösterilecektir.

Sayısal tablo açısından bir i'caz parıltısı

Hece harflerinin adedi -(elif-i sakine) hariç kalmak şartıyla- 28 harftir. Kur'an-ı Hakim, bu harflerin yarısını zikretmiş, yarısını terketmiştir.

Kur'an'ın zikrettiği harfler, insanlar tarafından terkettiği harflerden daha fazla kullanılmaktadır. Mesela: En fazla tekrar ettiği harfler arasında, dile en hafif gelen "elif lam" harfleridir.

Kur'an, kullandığı harfleri hece harflerinin adedince sûrelere taksim etmiştir.

Kur'an, mehmuse, mechure, şedide, rahve, müsta'liye, münhafida, müntabika, münfetiha gibi hece harflerinin herbir çeşidinden yine yarısını kullanmıştır.

Kalkala, zelleka gibi, sayısı tek olan guruptan dile ağır gelen harflerden az, hafif gelenden çok alınmıştır.

Kur'an'ın bu taksimatı 504 ihtimalden(11) bin olarak seçilmiştir. Adı geçen taksimatın dışında hiç bir surette böyle dengeli ve yarı yarıya bloke edilmiş şekliyle bir bölüşüm söz konusu olamaz. Bu gibi i'caz parıltılarından zevk alamayan, kendi zevkini kınamalıdır.(12)

Hece Harflerinin Kur'an'daki Taksimatı

Zelleka harfleri: 6 tanedir: Bunların üçte ikisi alınmıştır. Alınanlar: "Rı-Lam-Mim-Nun", alınmayanlar ise: "Be-Fe"

Boğaz harfleri: 6 harf olup üçte ikisi kullanılmıştır. Alınanlar: "Ha-Ayın-He-Hemze", alınmayanlar: "Gayın -Hı"

Kadı Beydavî'nin de ifade ettiği gibi bu harfler çok kullanıldığından bunların üçte ikisi alınmıştır.

Kanaatimizce burdaki taksimat noktalı ile noktasız olanlar arasında da yapılmıştır. Boğaz harflerinden noktalı olan iki harf alınmayıp, noktasız olan 4 harf alınmıştır. Çünkü noktasız olanlar daha hafiftir.

Boğaz harfi olmayanlar: 22 adettir. Bunlardan da 10 adet alınıp, yine karşıt iki gruptan 14 tane harf kullanılmıştır. Alınanlar " Rı-Sin-Sad-Tı-Kaf-Kef-Lam-Mim-Nun-Ye".

Mehmuseler: 10 harf olup yarısı alınmıştır. Alınanlar: "Sin-Ha-Kef-Sad-He" alınmayanlar: "Fe-Se-Şm-Hı-Te". Bu harflerin 5 tanesi noktalı, beş tanesi noktasızdır. Kur'an bunu da yarılamış ve sadece beş noktasız olanları almıştır.

Mechureler: 18 olup yarısı alınmıştır. Alınanlar: "Hemze-Mim-Lam-Ayın-Rı-Tı-Kaf-Ye-Nun", alınmayanlar: "Be-Cim-Dal-Zel-Ze-Dad-Zı-Gayın-Vav". Görüldüğü gibi, birbirinin zıddı olan mehmus ve mechur harflerden toplam 14 tane alınmıştır ki, bu da hece harflerinin yarısıdır..

Şefehiler: İki tanedir. Alınan: "Mim", alınmayan: "Be".

Şedidler: (Sert harfler) 8 olup yarısı alınmıştır. Alınanlar: "Hemze-Tı-Kaf-Kef", alınmayanlar: " Be- Te- Cim-Dal".

Rahveler: (Yumuşaklar) 20 olup yarısı alınmıştır. Alınanlar: " Ha-Rı-Sin-Sad-Ayın-Lam-Mim-Nun-He-Ye", alınmayanlar: " Se-Hı-Zel-Ze-Şın-Dad-Zı-Ğayın-Fe-Vav" Yumuşak ve sert harflerden de 14 adet alınmıştır.

Muntabikler: (Kapalı harfler) 4 tane olup yarısı alınmıştır. Alınanlar: "Tı-Sad", alınmayanlar: "Dad -zı".

Münfetihler: (Açık harfler) 24 olup yarısı alınmıştır. Alınanlar: " Elif-Ha-Rı-Sin-Ayın-Kaf-Kef-Lam-Mim-Nun-He-Ye", alınmayanlar harfler ise: "Be-Te-Se-Cim-Hı-Dal-Zel-Ze-Şın-Ğayın-Fe-Vav". İki karşıt guruptan olan bu harflerden de toplam olarak 14 harf alınmıştır.

Müsta'liyeler: 7 harftir. Alınanlar: "Kaf-Sad-Tı", alınmayanlar: "Hı-Dad-Zı-Ğayın,"

Münhafideler: 21 harf olup kullanılanların sayısı 11'dir.

Alınanlar: "Hemze-Lam-Mim-Rı-Kef-He-Ye-Ayın-Sin-Ha-Nun", alınmayanlar: "Be-Te-Se-Cim-Dal-Zel-Ze-Şın-Fe-Vav". Karşıt bu iki gurup harflerden de toplam 14 tane kullanılmıştır.

Kalkalaler: 5 tanedir. Alınanlar: "Kaf-Tı", alınmayanlar: " Be-Cim-Dal".(13)

Bediüzzaman'a göre -daha önce de ifade edildiği gibi- 78 harften meydana gelen 14 şeklin bu tarzda taksimatı ancak 504 ihtimalden biri olarak seçilmiştir. Bu sayı da 7'nin katıdır. 504 =72x7.= 36x14

İkinci Mebhas: Bu mebhasta birkaç letaif vardır:

Münferit harflerde görülen garabet (alışılmışın dışında bir şekil), bu harflerin pek garip ve acip bir şeyin mukaddimesi ve keşif kolları olduklarına işarettir. Bu üslûbun dinleyiciler üzerinde büyük bir tesiri vardır.

Sûrelerin başındaki münferit harflerin takti' ile okunması ve ilgili harflerin isimlerinin hecelenmesi, onların kaynağına işarettir. Bununla Kur'an, muarızlarına adeta "Benim kullandığım malzeme sizde de vardır. O halde neden ortaya çıkmıyorsunuz?" deyip, meydan okuyor.

Bu harflerin heceler halinde sayılması ile, "Biz Kur'an gibi, geçmiş milletlerin tarihim, kıssalarını ve kainatla ilgili gerçekleri bilmiyoruz ki, bu konularda onunla muaraza edelim", diye mazeret beyan eden inkarcılara karşı Kur'an, "Ben sizden gerçeklere dair bir beyan istemiyorum. Yeter ki benim de kullandığım malzeme olan bu harflerden benzer bir edebi nakış dokuyun, varsın yalan ve iftiralardan ibaret olsun." diye şiddetle damarlarına dokunduruyor.

Harfleri hecelemek okumaya yeni başlayanlara mahsustur. Kur'an'ın, bu üslûbu ihtiyar etmesi, onun ümmî bir millete muallimlik yaptığını gösteriyor. Hece harflerinin "Elif- Lam-Dal" gibi isimleriyle tabir edilmesi okur-yazar olanların bir eğitim prensibidir. Gerek okuyan ve gerek dinleyen birer ümmî olduklarına göre, Kur'an'ın asıl sahibi Hz. Muhammed (a.s) değil, Allah olduğunu gösteriyor.(14) Müellife göre bu ince belağat nüktelerini' göremeyen kimse belağat ehlinden değildir.(15)

Üçüncü Mebhas: Elif, Lam, Mim harfleri, i'cazın esaslarından biri olan icazın en ince derecesine bir misaldir. Bunda da bir kaç letaif vardır:

Elif, Lam, Mim, üç harfiyle üç hükme işarettir: Elif: "Bu Allah'ın ezelî kelamıdır" hükmüne; Lam: "Onu Cebrail indirdi." hükmüne; Mim: "Muhammed (asm)'e" hükmüne ve kaziyesine remzen ve imaen işarettir.(16)

Sûrelerin başlarındaki huruf-u mukatta'a İlahî birer şifredir. Allah onlarla has ve halis kulu Hz.Muhammed (asm)'e bazı gaybî işaretler veriyor. O şifrenin anahtarı, o has abdi (özel kulu) ile onun varislerinin elindedir.(17) Kur'an mademki her asra hitap ediyor, elbette her asırda bulunan insanların bütün (seviyelerine hisselerini verecek şekilde manasının vecihleri bulunur. En halis parça selef-i salihinin hissesine düşmüştür. Ehl-i velayet ve tahkik ruhani seyr-u suluklarında, bu şifrelerden pek çok gaybî işaretler bulmuşlardır.(18)

Bu şifreli münferit harflerin kullanılması, Hz. Muhammed (asm)'in eşsiz bir zekaya sahip olduğuna işarettir. Öyle ki, en gizli şifreleri en açık şeyler gibi telakki eder, anlar.

Şu münferit harflerin değeri, yalnız ifade ettikleri manalara göre değildir. Aksine bu harfler "esrar-ı huruf" ilminde beyan edildiği üzere, sayısal tablolarda olduğu gibi, harfler arasında da fıtrî münasebtlerin bulunduğuna da bir işarettir.(19)

Dördüncü mebhas: Müellif burada da Münferit harflerle takip edilen yolun yepyeni bir metot olduğunu vurgulamış ve daha önce mevcut olan edebiyat türlerinin hiçbirisinin taklit edilmediğini, böyle bir metodu takip eden Kur'an'ın, okur-yazar olmayan bir zatın elinde ortaya çıkmasının onun İlahî menşeli olduğunu gösterdiğini belirtmiştir.(20)

Muhabir: Yazar Silinmiş