HABER: ÖZLEM DOĞAN

Anayasa Mahkemesi’nin verdiği skandal kararların bir benzeri de Danıştay’dan geldi. Terör örgütü PKK’nın sözcüsü HDP lehine karar alıp Gezi kalkışması hükümlüsü Can Atalay’a sahip çıkan AYM’den sonra Danıştay 5. Dairesi’nin kararı da gündeme oturdu. FETÖ’den ihraç edilen 450 hâkim ve savcının Danıştay kararıyla mesleğe iade edilmesi kamuoyunda infial yarattı. Bu skandal konuşulurken FETÖ’den yargılanan ve görev yaptığı dönemde sınav sorularının sızdırıldığı ÖSYM eski başkanı Ali Demir’in beraat haberi de ‘yargıda neler oluyor’ tartışmasını beraberinde getirdi. AYM’den Danıştay’a yargıda yaşananları Hukukçu Mücahit Birinci, Hukukçu Mustafa Kemal Çiçek ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ Milat’a değerlendirdi.

YARGI KARARINDA BİLİNÇLİ TALİMAT

Yargıda FETÖ yapılanmasının hala mevcut olduğunu ifade eden Coşkun Başbuğ, “Yargıda ciddi sıkıntı var. Alınan kararlarda, stratejik konularda bu net olarak görülüyor. FETÖ elebaşının ilk talimatı yargıyı ele geçirmekti. Yargı en kritik yer ve bütün operasyonlar da yargı üzerinden yürüdü. FETÖ bağlantıları dolayısıyla meslekten uzaklaştırılan 450 hâkim ve savcı bir kalemde iade edilince, 15 Temmuz 2016’dan bu yana FETÖ’ye karşı 8 yıldır süren mücadelenin hepsi çöpe atılmış oluyor. Sadece Danıştay’da Yargıtay’da mahkemelerde değil, Anayasa Mahkemesi dahil yargıda kasıtlı, bilinçli ve talimatlı bir uygulama söz konusu” dedi.

coskun-basbug-foto_29f6a98c1485d866aeb682e6933c362f.jpeg

FETÖ YENİ YAPILANMA İÇİERİSİNDE

Danıştay kararıyla birlikte FETÖ elebaşının videosu ve kitabının yayınlanmasının manidar olduğunu belirten Başbuğ sözlerini şöyle noktaladı: “Ülkeden firar etmek için her yolu deneyen örgüt elemanları yasa dışı yollardan yeniden Türkiye’ye girmeye çalışıyor, tespit edilen vakalar var. Yakalandıkları an cezaevinde çürüyeceklerini bildikleri halde neden gelmeye çalıştıklarını insan sorguluyor. FETÖ’nün yeniden bir yapılanma içinde olduğu ve bazı hücreleri harekete geçirdikleri çok net. Örgütle iltisakı kesin olmasına rağmen göreve iade edilen kişiler meslekten tekrar men edilmeli. Aksi halde devletin kılcallarına kadar sızmış dediğimiz yapıyı kendi ellerimizle yerleştirmiş oluruz.”

KARARI ALANLAR DA AYNI ZİHNİYETTEN

AYM’nin başlattığı sürecin Danıştay’a da sıçramasının alarm sinyalleri olduğuna dikkat çeken Mustafa Kemal Çiçek, “Danıştay 5. Dairesi’nin FETÖ’den ihraç edilen 450 hâkim ve savcıyı göreve iade etmesi 15 Temmuz şehitlerimizin kemikleri sızlatmıştır. Suçun içine girmiş iltisaklı kişileri tekrar göreve döndüren zihniyet, o zihniyetten farklı değildir. Devletin, mahkemelerden beraat kararı alsalar da güvenmediği kişilerle çalışma mesuliyeti yoktur. Bu şahısların emniyet, yargı, istihbarat, ordu gibi kritik yerlere getirilmesi çok büyük sıkıntılar doğurur ve görevlere geldikleri zaman hesap sorma düşüncesiyle hareket edeceklerinden dolayı adalet mekanizması altından kalkılamayacak, telafisi mümkün olmayan zararlar görür” diye konuştu.

mustafa-kemal-cicek_a851adb400d276825b73f860f04715eb.jpeg

OLAYLAR BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ DEĞİL

Çağlayan Adliyesine yönelik terör olayı ile Danıştay’ın verdiği karar ve benzerlerini birbirinden bağımsız görmediğini vurgulayan Mücahit Birinci, “Bir hâkim FETÖ soruşturması geçirebilir, beraat etse dahi bu konuda soruşturma, kovuşturma geçirmişse HSK’nın bu hâkim ve savcıyla çalışmama özgürlüğü olmalı. Danıştay’ın göreve iade kararını doğru bulmadım. Cumhurbaşkanımız da durumu açık şekilde zikretti. Üzerinde FETÖ şüphesi olan 450 kişilik bir grup göreve iade edilme durumuyla karşı karşıya. Bu alınan kararların Türkiye’yi destabilize etme noktasındaki hareketin dallardan biri olarak görüyorum. Danıştay kasten yapmamışsa da buna hizmet eden bir karar vermiş oldu” ifadelerini kullandı.

mucahit-birinci_a77f4f994e96d9065f2fca422fe4ed43.jpeg

Muhabir: Çağrı Gökten