Müzemmil suresi hidayet rehberimiz Kuranı Kerimin 73. suresidir. Müzemmil suresi 26 ayeti kerimedir. Müzemmil suresi Mekke döneminde döneminde nazil olmuştur. Müzemmil örtünüp bürünen anlamına gelmektedir. Müzemmil suresi adını ilk ayetinde geçen Müzemmil suresinden alır. İşte Müzemmil suresi okunuşu...

Kur'an-ı kerîmin yetmiş üçüncü sûresi.
Müzzemmil sûresi, Mekke-i mükerremede nazil oldu (indi). Yirmi ayet-i kerîmedir. İlk ayet-i kerîmede geçen el-Müzzemmil kelimesinden dolayı Sûret-ül-Müzzemmil denilmiştir. Müzzemmil, örtünüp bürünen demektir. (İbn-i Abbas, Razî, Taberî)

Muzzemmil 1 (Mealleri Karşılaştır): Ya eyyuhel muzzemmil(muzzemmilu).
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ يَٰٓأَيُّهَا ٱلْمُزَّمِّلُ
Ey örtünüp bürünen (Peygamber)!

Muzzemmil 2 (Mealleri Karşılaştır): Kumil leyle illa kalîla(kalilen).
قُمِ ٱلَّيْلَ إِلَّا قَلِيلًا
(2-3) Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt.

Muzzemmil 3 (Mealleri Karşılaştır): Nısfehû evinkus minhu kalîla(kalilen).
نِّصْفَهُۥٓ أَوِ ٱنقُصْ مِنْهُ قَلِيلًا
(2-3) Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt.

Muzzemmil 4 (Mealleri Karşılaştır): Ey zid aleyhi ve rettilil kur'ane tertîla(tertilen).
أَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ ٱلْقُرْءَانَ تَرْتِيلًا
Yahut buna biraz ekle. Kur'an'ı ağır ağır, tane tane oku.

Muzzemmil 5 (Mealleri Karşılaştır): İnna se nulkî aleyke kavlen sekîla(sekîlen).
إِنَّا سَنُلْقِى عَلَيْكَ قَوْلًا ثَقِيلًا
Şüphesiz biz sana (sorumluluğu) ağır bir söz vahyedeceğiz.

Muzzemmil 6 (Mealleri Karşılaştır): İnne naşietel leyli hiye eşeddu vat'en ve akvemu kîla(kîlen).
إِنَّ نَاشِئَةَ ٱلَّيْلِ هِىَ أَشَدُّ وَطْـًٔا وَأَقْوَمُ قِيلًا
Şüphesiz gece ibadetinin etkisi daha fazla, (bu ibadetteki) sözler (Kur'an ve dua okuyuşlar) ise daha düzgün ve açıktır.

Muzzemmil 7 (Mealleri Karşılaştır): İnne leke fîn nehari sebhan tavîla(tavîlen).
إِنَّ لَكَ فِى ٱلنَّهَارِ سَبْحًا طَوِيلًا
Çünkü gündüzün sana uzun bir meşguliyet vardır.

Muzzemmil 8 (Mealleri Karşılaştır): Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîla(tebtîlen).
وَٱذْكُرِ ٱسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ إِلَيْهِ تَبْتِيلًا
Rabbinin adını an ve bütün benliğinle O'na yönel.

Muzzemmil 9 (Mealleri Karşılaştır): Rabbul meşrıkı vel magribi la ilahe illa huve fettehızhu vekîla(vekîlen).
رَّبُّ ٱلْمَشْرِقِ وَٱلْمَغْرِبِ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَٱتَّخِذْهُ وَكِيلًا
O, doğunun da batının da Rabbidir. O'ndan başka hiçbir ilah yoktur. Öyle ise O'nu vekil edin.

Muzzemmil 10 (Mealleri Karşılaştır): Vasbir ala ma yekûlûne vehcurhum hecren cemîla(cemîlen).
وَٱصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَٱهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَمِيلًا
Onların söylediklerine sabret ve onlardan güzellikle ayrıl.

Muzzemmil 11 (Mealleri Karşılaştır): Ve zernî vel mukezzibîne ulîn na'meti ve mehhilhum kalîla(kalîlen).
وَذَرْنِى وَٱلْمُكَذِّبِينَ أُو۟لِى ٱلنَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا
Nimet içinde yüzen o yalanlayıcıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.

Muzzemmil 12 (Mealleri Karşılaştır): İnne ledeyna enkalen ve cahîma(cahîmen).
إِنَّ لَدَيْنَآ أَنكَالًا وَجَحِيمًا
(12-13) Çünkü bizim yanımızda (kafirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır.

Muzzemmil 13 (Mealleri Karşılaştır): Ve taamen za gussatin ve azaben elîma(elîmen).
وَطَعَامًا ذَا غُصَّةٍ وَعَذَابًا أَلِيمًا
(12-13) Çünkü bizim yanımızda (kafirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır.

Muzzemmil 14 (Mealleri Karşılaştır): Yevme tercuful ardu vel cibalu ve kanetil cibalu kesîben mehîla(mehîlen).
يَوْمَ تَرْجُفُ ٱلْأَرْضُ وَٱلْجِبَالُ وَكَانَتِ ٱلْجِبَالُ كَثِيبًا مَّهِيلًا
Yerin ve dağların sarsılacağı ve dağların akıp giden kum yığını olacağı günü (kıyameti) hatırla.

Muzzemmil 15 (Mealleri Karşılaştır): İnna erselna ileykum resûlen şahiden aleykum kema erselna ila fir´avne resûla(resûlen).
إِنَّآ أَرْسَلْنَآ إِلَيْكُمْ رَسُولًا شَٰهِدًا عَلَيْكُمْ كَمَآ أَرْسَلْنَآ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ رَسُولًا
(Ey Mekkeliler!) Şüphesiz biz size üzerinize şahitlik edecek bir peygamber gönderdik. Nitekim, Firavun'a da bir peygamber göndermiştik.

Muzzemmil 16 (Mealleri Karşılaştır): Fe asa fir'avnur resûle fe ehaznahu ahzen vebîla(vebîlen).
فَعَصَىٰ فِرْعَوْنُ ٱلرَّسُولَ فَأَخَذْنَٰهُ أَخْذًا وَبِيلًا
Ama Firavun o peygambere isyan etti, biz de onu ağır ve çetin bir şekilde yakalayıverdik.

Muzzemmil 17 (Mealleri Karşılaştır): Fe keyfe tettekûne in kefertum yevmen yec'alul vildane şîba(şîben).
فَكَيْفَ تَتَّقُونَ إِن كَفَرْتُمْ يَوْمًا يَجْعَلُ ٱلْوِلْدَٰنَ شِيبًا
Hal böyle iken inkar ederseniz, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çevirecek olan bir günden (kıyametten) nasıl korunursunuz?

Muzzemmil 18 (Mealleri Karşılaştır): Es semau munfatırun bih(bihî), kane va'duhu mef'ûla(mef'ûlen).
ٱلسَّمَآءُ مُنفَطِرٌۢ بِهِۦ ۚ كَانَ وَعْدُهُۥ مَفْعُولًا
O günle gök (bile) yarılır, Allah'ın va'di gerçekleşir.

Muzzemmil 19 (Mealleri Karşılaştır): İnne hazihî tezkirah(tezkiretun), fe men şaettehaze ila rabbihî sebîla(sebîlen).
إِنَّ هَٰذِهِۦ تَذْكِرَةٌ ۖ فَمَن شَآءَ ٱتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِۦ سَبِيلًا
Şüphesiz bunlar bir öğüttür. Kim dilerse Rabbine ulaştıran bir yol tutar.

Muzzemmil 20 (Mealleri Karşılaştır): İnne rabbeke ya´lemu enneke tekûmu edna min suluseyil leyli ve nısfehu ve sulusehu ve taifetun minellezîne meak(meake), vallahu yukaddirul leyle ven nehar(nehare), alime en len tuhsûhu fe tabe aleykum, fakreû ma teyessere minel kur´an(kur'anî), alime en seyekûnu minkum merda ve aharûne yadribûne fîl'ardı yebtegûne min fadlillahi ve aharûne yukatilûne fî sebîlillahi fakreû ma teyessere minhu ve ekîmus salate ve atûz zekate ve akridullahe kardan hasena(hasenen), ve ma tukaddimû li enfusikum min hayrin tecidûhu indallahi huve hayren ve a´zame ecra(ecren), vestagfirûllah(vestağfirûllahe), innellahe gafûrun rahîm(rahîmun).
۞ إِنَّ رَبَّكَ يَعْلَمُ أَنَّكَ تَقُومُ أَدْنَىٰ مِن ثُلُثَىِ ٱلَّيْلِ وَنِصْفَهُۥ وَثُلُثَهُۥ وَطَآئِفَةٌ مِّنَ ٱلَّذِينَ مَعَكَ ۚ وَٱللَّهُ يُقَدِّرُ ٱلَّيْلَ وَٱلنَّهَارَ ۚ عَلِمَ أَن لَّن تُحْصُوهُ فَتَابَ عَلَيْكُمْ ۖ فَٱقْرَءُوا۟ مَا تَيَسَّرَ مِنَ ٱلْقُرْءَانِ ۚ عَلِمَ أَن سَيَكُونُ مِنكُم مَّرْضَىٰ ۙ وَءَاخَرُونَ يَضْرِبُونَ فِى ٱلْأَرْضِ يَبْتَغُونَ مِن فَضْلِ ٱللَّهِ ۙ وَءَاخَرُونَ يُقَٰتِلُونَ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ ۖ فَٱقْرَءُوا۟ مَا تَيَسَّرَ مِنْهُ ۚ وَأَقِيمُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُوا۟ ٱلزَّكَوٰةَ وَأَقْرِضُوا۟ ٱللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا ۚ وَمَا تُقَدِّمُوا۟ لِأَنفُسِكُم مِّنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِندَ ٱللَّهِ هُوَ خَيْرًا وَأَعْظَمَ أَجْرًا ۚ وَٱسْتَغْفِرُوا۟ ٱللَّهَ ۖ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌۢ
(Ey Muhammed!) Şüphesiz Rabbin, senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, yarısını ve üçte birini ibadetle geçirdiğini biliyor. Beraberinde bulunanlardan bir topluluk da böyle yapıyor. Allah, gece ve gündüzü düzenleyip takdir eder. Sizin buna (gecenin tümünde yahut çoğunda ibadete) gücünüzün yetmeyeceğini bildi de sizi bağışladı (yükünüzü hafifletti.) Artık, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, bir kısmınızın Allah'ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer bir kısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O halde, Kur'an´dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Allah'a güzel bir borç verin. Kendiniz için önceden ne iyilik gönderirseniz, onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyük mükafat olarak bulursunuz. Allah'tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Muhabir: Yazar Silinmiş