İhtiyaç duası nedir? İhtiyaç duası hangi durumlarda okunur? İhtiyaç duasının okunuşu anlamı nasıldır? İşte Peygamber Efendimiz'in öğrettiği, ihtiyaç (hacet) anında okunacak dua…
Bir kimse Osman bin Affan'ın (r.a) yanına bir ihtiyacı için sık sık gidiyor, fakat Hz. Osman (r.a) ona iltifat etmiyor, ihtiyacını görmüyordu. Bu kimse Osman bin Huneyf (r.a) ile karşılaştı ve durumu ona şikayet etti.
İHTİYAÇ İÇİN OKUNACAK DUA
Osman bin Huneyf (r.a) ona şu tavsiyede bulundu:
"–Su kabını getirip abdest al, sonra da mescide giderek iki rekat namaz kıl! Namazın sonunda:
Allah'ım, Rahmet Peygamberi olan Nebiyy-i Ekrem'in Muhammed (s.a.v) hürmetine Sen'den istiyor ve Sana yöneliyorum. Ey Muhammed! Şu ihtiyacımın karşılanması için, Sen'i vesîle edinerek Rabbime yöneliyorum. Allah'ım, O'nu benim için şefaatçi kıl! diye dua et ve peşinden ihtiyacını söyle!"
O zat gitti ve kendisine söylenenleri yaptı. Ardından da Osman bin Affan'ın kapısına vardı. Kapıcı onun elinden tuttu, Hz. Osman'ın (r.a.) yanına götürüp oradaki mindere oturttu. Hz. Osman (r.a):
"–İhtiyacın nedir?" diye sordu. O da söyledi. Hz. Osman (r.a) isteğini derhal yerine getirdi ve:
"–Şimdiye kadar bir ihtiyacının olabileceği hiç hatırıma gelmemişti. Bundan sonra bir ihtiyacın olursa hemen bize gel!" dedi.
Muradına nail olan zat, Halîfe'nin huzûrundan ayrıldıktan sonra doğruca Osman bin Huneyf'e giderek:
"–Allah seni hayırla mükafatlandırsın, sen benim için Halîfe ile konuşuncaya kadar o benim ihtiyacımı görmüyor ve bana iltifat etmiyordu." dedi.
Bu söze şaşıran Osman bin Huneyf (r.a) şöyle dedi:
"–Vallahi ben Halîfe ile konuşmadım. Lakin şöyle bir hadiseye şahit olmuştum:
Bir ama, Resûlullah Efendimiz'e gelerek:
–Ya Resûlallah! Allah'a yalvar da gözümdeki hastalığı gidersin! Gözümün kör olması bana çok zor geliyor! dedi.
HACET (İHTİYAÇ) DUASI
Peygamber Efendimiz:
–Dilersen sabret, bu senin için daha hayırlıdır. buyurdular. Âma ise:
–Ya Resûlallah! Beni elimden tutup götürecek kimsem yok. Bu hal bana çok meşakkat veriyor. Lütfen gözlerimin açılması için dua ediniz! deyince Peygamber Efendimiz (s.a.v):
–Su kabını getir ve abdest al! Sonra iki rekat namaz kıl! Ardından da:
اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ وَأَتَوَجَّهُ إِلَيْكَ بِنَبِيِّكَ مُحَمَّدٍ نَبِيِّ الرَّحْمَةِ. يَا مُحَمَّدُ إِنِّي تَوَجَّهْتُ بِكَ إِلَى رَبِّي فِي حَاجَتِي هٰذِهِ لِتُقْضَى لِيَ
اَللّٰهُمَّ فَشَفِّعْهُ فِيَّ
"Allah'ım! Rahmet peygamberi olan Nebiyy-i Ekrem'in Muhammed (s.a.v) ile (O'nun hürmetine) Sen'in zatından diliyor ve Sana yöneliyorum… Ya Muhammed! İhtiyacımın karşılanması için Sen'i vesîle edinerek Rabbime yöneliyorum!.. Allah'ım! O'nu bana, şefaatçi kıl!.." diye dua et!» buyurdular.
Vallahi biz henüz ayrılmamıştık, aramızdaki konuşma uzamıştı. Derken o ama zat, Efendimiz'in yanına geldi. Sanki onda daha önce hiçbir rahatsızlık yokmuş gibiydi, tamamen iyileşmişti."
Biz bu duayı okuyacağımız zaman, "Ya Muhammed" hitabı yerine "Ya Resûlallah!" dememiz, Allah Resûlü Efendimiz'e hürmette kusur etmemiş olmak için daha münasiptir. Efendimiz'in, bu rivayette ism-i şerîflerini açıkça ifade etmeleri, o sahabîye tanıdıkları istisnaî bir cevazdır.





