Röportaj: Fahri Sarrafoğlu
-Efendim, bugün sizinle rahmet ve bereket ayı
olarak gelen Ramazan ayıyla ilgili özel bir mülâkat yapacağız.
Mülakatımıza bizlerin ve mülakatı
okuyan kıymetli kardeşlerimizin gönüllerinde Ramazân-ı Şerîf’in bereket olması,
rahmet olması niyâzıyla, sohbetimize bu şekilde bir duâ ile başlayalım, İnşâAllah.
Ramazân-ı Şerîf, bir
mü’min için senenin en mühim zaman dilimi. Nasıl 24 saatlik bir gün içinde bir
seher vakitleri varsa. Cenâb-ı Hak o seher vakitlerine; (“…Seherlerde
tevbe ederler.” [Âl-i İmrân, 17]) buyuruyor.

-Sahabenin Ramazan
hazırlığı nasıldı acaba?
Muallâ bin Fadl -radıyallâhu anh- şöyle anlatıyor:
“Selef-i
sâlihîn, yani ashâb-ı kirâm ve
ondan sonra gelenlerin sâlihleri, Cenâb-ı Hakk’a altı ay, Ramazan’a mülâkî
olmaları için duâ
ederlerdi. (Bu rahmet, bereket ayına.) Geri
kalan altı ayı da idrâk ettiği Ramazan’ın kabul
edilmesi için duâ ederlerdi.”
Yani ashâb-ı kirâm ve onların talebeleri,
Ramazân-ı şerîf’e çok
büyük bir ihtimam gِösterirlerdi. Öyle ki ona altı ay evvel hazırlanıyorlardı, o bereketli ayın da
kabulü için, altı ay da duâ
ediyorlardı kabul olabilmesi için. Yani bir seneyi bir
Ramazân-ı şerîf’i
unutmadan, Ramazân-ı şerîf’in
berekâtıyla geçirmenin gayreti
içindelerdi.
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve
sellem- Efendimiz de: (“Allâhʼım! Receb ve Şâban aylarını bize mübârek
eyle!” [Taberânî, Evsat, IV)
Yani iki ay bir hazırlanma, göِnül olarak hazırlanma,
hayır-hasenat olarak hazırlanma, ibadet olarak hazırlanma ve
Ramazân-ı şerîf’e mülâkî
olabilme.
Nasıl namazdan evvel bir
tahâret, abdest filân varsa, demek ki bu iki ay da, Recep ve şâbân ayı da bu şekilde
bir mânen ve rûhen, kalben Ramazân-ı şerîf’e bir hazırlık.

-Ramazan bizler için
nasıl bir anlam taşımalı?
Ramazân-ı şerîf
bizler için ayrı bir mânevî
eğitim sezonudur. Yani bir noktada Ramazân-ı şerîf’i öyle idrâk etmeliyiz
ki âdeta hayatımızın içinde asr-ı saâdete bir kapı açmalıyız. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’le beraberlik sırrını yaşamalıyız.
Bahar mevsiminde tabiatın dirilişi gibi, Ramazân-ı şerîf’in mûtenâ feyz ve rûhâniyet esintileriyle göِnül dünyamızda muhabbet, mârifet, ihlâs, takvâ, sır ve hikmet meyveleri meydana gelebilsin, İnşâAllah.
-Efendim,
rûhâniyet üzerinde çok sıklıkla
durdunuz. Bununla ilgili Ramazan’a
rûhâniyetle nasıl hazırlanabiliriz? Neler yapabiliriz?
Ramazân-ı şerîf’te, göِnlümüzü infâka hazırlamak,
merhamete hazırlamak. Hâlık’ın nazarıyla mahlûkâta bakış tarzı açabilmek lazım. Bunun bir hazırlığı içinde
olacağız.
Ramazân-ı şerîf’te de Cenâb-ı Hak: “Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kıl




