Çeçenler…
Ruslarla yüzyıllardır mücadele veriyor…
Bağımsızlık savaşı, yoğunluğunu yitirse de..
Halen devam etmekte…
Ruslar ve hainler, her zaman olduğu gibi her türlü kahpeliğe başvurmakta…
Bağımsızlık mücadelesine katılan ve destek verenlere, tuzaklar kurmaya devam ediyor…
Bu tür tuzakla, özellikle Türkiye'de birçok Çeçen şehid edildi…
Haince ve kahpece kurulan tuzakların arkasında, Ramazan Kadirov'un olduğu ileri sürülüyor…
Bu tuzaklardan birinden, en son nasibinlenen Medet Ünlü…
Geçtiğimiz yıl Ankara'da şehid edildi…
Medet Ünlü, aynı zamanda Çeçenistan şehidlerimizden Hüseyin Gülseren'in kayınbiraderi…
Hüseyin Gülseren, askerlik görevi sonrasında 1971 yılında; adını Şanlı Çeçen kıyamı ile Türkiye kamuoyunun yakından tanıyacağı, Medet Ünlü'nün kızkardeşi Mürüvvet Hanımla evlendi.
Evliliğinden, üç çocuğu dünyaya geldi. En büyük evladı Yaşar Gülseren, büyük kızı Sevinç ve küçük kızının ismi Şefika…
Medet Ünlü ile Eniştesi Hüseyin Gülseren'in şehadetinden sonra yaptığımız ve Selam Gazetesi'nde yayınlanan röportajımı, sizlerle paylaşmak istiyorum:
Çeçenistan şehidimiz Hüseyin Gülseren herhalde sizin enişteniz oluyor. Bize kısaca bilgi verir misiniz?
Kahramanmaraş Göksun-Çardak 1947 doğumlu. İlkokulu Çardak'ta okudu. Orta okul ve endüstri meslek lisesini Urfa'da okudu. 1968-70 yılları arasında askerliğini yaptı. 1971 yılında evlendi.
Hayatının belli bir kısmını serbest çalışarak idame ettirmiş, bu arada iyi bir mobilya ustası ve marangozluk yeteneğine sahip olduğu için, yurtdışında çalışan bazı şirketlerle anlaşmıştır. Yurtdışında senelerce çalışmıştır. Mesela Libya'da bulunmuş. Savaş başlamadan önce, Çeçenistan'da çalışmaya başlamıştı. Savaş öncesi rahatlık döneminde, Çeçenistan'a giden Çeçenler'in çoğu, savaş başlayıp da, bombaların yağmur gibi yağmaya başlamasından sonra; gidenlerin hemen hemen hepsinin geri döndüğünde, "Ben insanlığımın onuru adına bu ülkeye geldim ve bu ülkedeki kardeşlerimin acısını paylaşmak zorundayım." diyen O kardeşimiz dönmedi. Kendisini orda yaşayan insanlardan bir parça addetti. Zaten kendisi de Türkiyeli Çeçenler'dendir. Dolayısıyla cihadın içerisinde kendisinin yapabileceği her ne varsa onu yüklenme, ifadesine bağlı olarak, 1 Nisan 1995 tarihinde Serjenyurt'ta lojistik destek anlamında bir nakliye yapılırken; silah, techizat taşınırken, Ruslar tarafından konvoyun bombardımanı sırasında, bulunduğu arabanın bombalanması neticesinde, şehadet şerbetini içti. Mezarı Videno yakınlarında Dişnoy denilen bir mıntıkadadır.
Kendisi Türkiye'de doğmuş bir Çeçendi. Atalarının hangi yıllarda göç ettiğini biliyor musunuz?
-Türkiye'ye göç etmiş Çeçenlerin genel çoğunluğu 1864-72 yılları arasındaki mücadele döneminin sonundaki göçte gelenlerden, Yalhoy kabilesinin torunlarındandır.
Şanlı Çeçen Kıyamı'na destek veren birisi olarak, şu anda gelinen durumu, siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Savaş, bedel ödemek adına yapılan bir hareketti. Savaşın bedelinin çok ağır olacağını, Çeçen halkı biliyordu. Bunu da kıyamdan geri kalmayarak; hem Çeçen halkı, hem de önderleri bedelini ödeyerek ispatlamış oldular. Şu anda ulaşılan nokta itibariyle Çeçenistan, bir tek Rus askerinin bulunmadığı, Rus Emperyalizminin geçerli olmadığı ve sadece Lailahe İllallah altında olan bir coğrafyadır. Muhalefette yer alan ve savaş döneminde birlikte olan komutanların oluşturdukları ve başında ünlü Komutan Şamil Basayev'in bulunduğu Şura'da yer alanlar ile Çeçenistan'da şu anda yönetimde bulunan Aslan Mashadov kabinesi arasında, bu tarafa yansıyan olumsuz haberlere rağmen, son derece güzel, uyumlu bir işbirliği var. Bu anlamda birlik ve beraberlik içerisinde olma ihtiyacını, onlar hep birbirlerine hatırlatarak; sadece Çeçenistan misak-ı millisi olarak kabul edip de, orada duralım, düşüncesinin ötesinde düşüncelere sahiptirler.
Bu düşünce sahiplerini isimlendirebilir misiniz?
-Hemen hemen bütün bir Çeçen toplumunu, bunun içerisinde görebiliriz. Bunlar, tüm Kafkasya coğrafyasına şamil bir devlet kurma, idealini taşımaktadırlar. Ufak tefek yöntem, metod farklılıklarına rağmen; bütün bir Çeçen toplumu bu ideale sahiptirler. İlla bir isim zikretmek gerekirse Şamil Basayev'i zikredebiliriz. Biraz önce de söyledim. Hemen hemen bütün Çeçenler, bu ideali taşımaktadırlar.
Size teşekkür eder, Çeçenistan'ın ve tüm islam coğrafyasının, daha güzel günlere kavuşmasını temenni ediyorum.
Ben de sizlere teşekkür ediyorum.





