Yaşı kırktan aşağı olanların bilmediği, çalkantılı bir dönemdi 12 Eylül öncesi…
Bu güzel vatan evlatlarının, Sağ-Sol diye birbirlerini boğazladıkları bir dönemdi.
Geçtiğimiz günlerde, Gezi olayları adı altında gelişen olayları, yeni versiyon 12 Eylül denemesiydi diyebiliriz…
O dönem bir daha yaşanmaz, diye dua edelim.
Çünkü bu güzel ülkemiz sokak sokak, cadde cadde, şehir şehir bölündü.
Şehrin belli bir kesimine Sağcılar, diğer kesimine ise Solcular giremezlerdi…
Vatan evlatları birbirini boğazlıyor her gün onlarca gencimiz can veriyordu…
Bu dönemde nice arkadaşımızı, ağabeyimiz şehid verdik…
Bunlardan birisi de Sedat Yenigün Ağabeyimizdi…
MTTB (Milli Türk Talebe Birliği) bu gün ülkemizi yöneten kadroların yetiştiği bir teşkilattır…
Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, bakanlarımızın birçoğu bu yuvada yetişmişlerdir…
Siyasi ve sosyal çalışmalara, ilk olarak MTTB'de başlamışlardır…
Yani sizin anlayacağınız, ülkeyi yönetme eğitiminin ilk adımlarını, bu birlikte atmışlardır diyebiliriz…
Bu güzide yuvada yetişenler, sistem ve onun uşakları tarafından, her daim dışlanmışlar ve hedef tahtasına oturtulmuşlardı.
O çalkantılı dönemde şehid verdik Sedat Ağabeyimizi, Sedat öğretmenimizi…
Sedat Yenigün ağabeyimiz, 1950 yılında Erzincan'da doğdu.
İlköğrenimini Erzincan'da, orta öğrenimini İstanbul'da Ahmet Rasim Ortaokulu'nda ve Lise eğitimini de Vefa Lisesi'nde yaptı.
Daha sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü'ne girdi ve buradan 1974 yılında mezun oldu.
Vefa Lisesi'nde son sınıfta eğitimine devam ederken, liseli gençlere hitaben kurulan, MTTB (Milli Türk Talebe Birliği) Orta Öğrenim Komitesi'nin idare heyetine girerek, ilk sosyal çalışmalarına başlar.
Daha sonra kendisi gibi şehid olacak olan, Mustafa Bilgi ile bu dönemde tanıştı ve birlikte çalıştılar.
Mustafa Bilgi'nin 21 Eylül 1969 tarihinde şehid olmasından sonra, Orta Öğrenim Komitesi Başkanlığını yürüttü. Üniversite hayatının ilk yıllarında ise MTTB Kültür Müdürlüğü ve arkasından Basın Yayın Müdürlüğü yaptı. Daha sonra MTTB Genel Yönetim Kurulu Üyeliği'ne getirildi. Bu görevleri sırasında açıkoturum, konferans ve seminerler vererek; gençliğin fikri yönden gelişmesine, çok emek verdi.
O güne kadar sürekli bir yayını olmayan teşkilata, MTTB Bülteni adıyla, periyodik bir yayın organı kazandırdı ve uzun bir süre ara verilen Milli Gençlik dergisinin, yeniden yayınlanmasında, büyük katkıları oldu. Bu dergide hem başyazarlık, hem de yazı kurulu üyeliği yaparak, birçok inceleme, araştırma röportaj ve denemeleri yayınlandı.
İ.Ü. Edebiyat Fakültesi mezuniyetinden bir yıl sonra, Darüşşafaka Lisesi'nde "Hitabet" öğretmenliğine başladı. Kısa bir süre sonra da, İhsan Mermerci Lisesi Edebiyat öğretmenliğine getirildi.
Şehadetine kadar burada öğretmenlik ve idarecilik yaptı.
Öğretmenliği süresince, zaman zaman veya devamlı olarak; birçok günlük, haftalık ve aylık yayın organında Mehmet Mengüç Yenigün müstear ismiyle, yazıları yayınlandı.
Yazıları Milli Gazete, Milli Gençlik, Hareket, Düşünce, Sur, Çatı, Sebil, Tevhid, Hicret ve İslami Hareket'te yayınlanıyordu. Sedat Yenigün'ün yayınlanan en son yazısı "Gel Ey Zulüm, Zulmün Ta kendisi" başlığıyla, İslami Hareket mecmuasında yer aldı.
1978'de kurulan İlim ve Kültür Ocağı (İKO)'nun teşekkülünde istişarî ve fikrî emeği bulunan Sedat Yenigün, bu teşkilatın fikrî yönlendiricisi olan İslami Hareket Dergisi'nin çıkışında da yer aldı.
Çağın kavranmasına vesile olan değerli yazıları, inceleme ve araştırmaları ile derginin politikasında, belirleyici bir fonksiyona sahip oldu.
Yüzlerce hatta binlerce gencin, İslami bir bilinçle yetişmesine vesile olan Sedat Yenigün Ağabeyimiz, 5 Temmuz 1980 tarihinde, İstanbul Fatih'te, hain ellerin sıktığı kurşunlarla şehid düştü.
Sedat Yenigün evli ve iki çocuk babasıydı.
Sedat Yenigün Ağabey; öğrencileri ve arkadaşları tarafından, her yıl 5 Temmuz günü, medfun bulunduğu Silivrikapı Mezarlığı'ndaki kabri başında anılmaktadır.
Sevgili Ağabey'imiz Sedat Yenigün'ün ruhuna El Fatiha…
