Mehmet Ali Sakman Ağabey'in, kendisiyle tanıştıktan sonra, Ercüment Öztürk'e 'Bu dünyanın adamı değil' dediği, Bülent Tuna…

Bülent Tuna ile gıyaben tanışmam, Eskişehir Cezaevi'ndeki yıllarımda oldu…

Başbakan, bazı bakanlar, Mit Müsteşarı Hakan Fidan'ın yasadışı olarak dinlendiği, Selam Tevhid örgütü üyesi olmaktan, 2000 yılı Mayıs ayında tutuklanıp, konulduğum Eskişehir H Tipi Cezaevi yıllarında…

Çilekeş eşlerimiz her hafta İstanbul'dan Eskişehir'e gelerek, bizlere destek vermek için çırpındıkları yıllarda…

Bülent Kardeşimiz, eşlerimizi Eskişehir otogarından alıp, evinde kahvaltı ikram ettikten sonra; 15 km. uzaklıktaki cezaevine getirir; ikindi sırasında ziyaret bittikten sonra da, saat 17.00 sularında cezaevinden alıp, otogara götürüp, İstanbul'a uğurlardı…

O yıllarda yazdığım Çeçen Direnişi kitabından, gençlere ve öğrencilere satma gayretini de, burada zikretmeliyim…

'Körüklü Hoca' Bülent Tuna Kimdir?

1970 yılında Eskişehir'de dünyaya geldi…

Çocukluğunda Kur'an kursuna gitti ve Hafızlığını tamamladıktan sonra, İmam Hatip Lisesinden mezun olmasının akabinde, Üniversiteye kayıt oldu, fakat devam etmedi…

92 yılı sonlarında, cihad aşkını dizginleyemedi ve Bosna yollarına düştü…

Bosna Cephesinde savaşırken, 6 ay Hırvatlar tarafından esir alındı ve 6 ay esaretten sonra kurtuldu ve cepheye geri döndü. 4 ay daha Bosna cephesinde savaştı…

Bosna'daki mücahid kardeşleri, O'nu Talha diye çağırıyorlardı…

Eskişehir'e döndükten sonra, bir müddet ticaret yapmaya çabaladı…

Ticaret O'na göre değildi…

O hizmet eriydi…

Ülke insanlarını uyandırmak gerektiğine inandığı için, İmamlık yapmaya karar verdi…

Eskişehir'in Bolu sınırına yakın bir dağ köyü olan İmişehir'e tayin edildi…

Köy halkı, kendisine'Körüklü Hoca' demeye başladı…

Yanık sesiyle Kur'an okuduğu zaman dinleyenler, başka dünyalara gidiyordu…

Hele bir marş söylerdi ki, sizi cephelerden cephelere götürüverirdi…

İmişehir'de evlendi 'Körüklü Hoca'…

İlk yavrusunun adını, Abdullah koydu…

Bosna'da tanıştığı Murat Konukçu ile yollara düşürdü cihad aşkı…

Çeçenistan cephesine ilk gidişi, kısa süreli oldu ve Eskişehir'e döndü…

Döndü fakat boş durmadı…

Çeçen kardeşlerine yardım topladı, Çeçen cihadını anlattı…

Cephe gerisinde de, cephede gibi gayret gösterirdi 'Körüklü Hoca'…

İkinci oğlu dünyaya geldi bu arada ve adını Ubeydullah koydu…

Yakın arkadaşlarından Murat Konukçu (Cüheyman) 10 Ağustos 1999 tarihinde şehadet haberini almasının akabinde, yollara düştü…

Gürcistan'da bir gurup mücahidle birlikte, Çeçenistan'a girmek için 4 ay bekledi…

Rus askeri kuvvetlerinin, sınırı sıkı bir şekilde tutmasından dolayı, Çeçenistan'a giremedi ve Türkiye'ye geri dönmek zorunda kaldı…

2001 yılında tekrar Gürcistan'a gitti…

Çeçenistan'a girmek için yine beklemeye başladı…

Bu arada, Hafızlığını kuvvetlendirmeye gayret ediyordu…

Nihayet vuslat vakti gelip çattı…

2001 Temmuz ayı başlarında, Gürcistan'dan Çeçenistan topraklarına, bir grup mücahidle girerler…

30 Km. kadar Çeçenistan topraklarına girmişlerdir…

70 Kişilik mücahid grubu dinlenirken, 'Körüklü Hoca' nöbettedir…

Ruslar, bu grubun girişini haber alırlar ve çok büyük bir kuvvetle saldırırlar…

'Körüklü Hoca' ile birlikte üç arkadaşı daha, şehadet şerbetini içerler…

Bülent Tuna Kardeşimizin ve tüm şehidlerimizin Ruhuna El Fatiha…

Mehmet Ali Tekin

[email protected]

Muhabir: Yazar Silinmiş