Allah'ın güzel isimleri manasına gelen Esmaül Hüsna'dan El Muktedir zikri Dilediği gibi tasarruf eden, her şeyi kolayca yaratabilen kudret sahibi' manasına gelmektedir. El Muktedir Esması hangi durumlarda okunur? El Muktedir Esmaül Hüsnasını ebced değeri ve zikir vakti ne zamandır? Sizler içinEl Muktedir Esmaül Hüsnasını araştırdık. İşte El Muktedir Esmaül Hüsnası hakkında bilmeniz gerekenler...Esmaül Hüsna

En güzel isimler manasına gelen Esmaül Hüsna Allah'ın 99 adet ismi bulunmaktadır. Esmaül Hüsna içerisinde büyük faziletler barındırır. Her ismin ayrı fazileti vardır.Bu yazımızda El Muktedir Esmasının faziletlerini bulabilirsiniz. El-Muktedir: Her şeye gücü yeten, kuvvet ve kudret sahibi, kuvvet ve kudreti altında her şeye boyun eğdiren, gücü altında tutan, istediği gibi tasarruf eden, iktidarı ve kudreti sonsuz olan.

El-Muktedir esmasının ebced değeri ve zikir adedi 744 adettir. Zikir saati Güneş, günü Pazar'dır.

El-Muktedir : المقتدر

Ya Muktedir : يَا مُقْتَدِرُ

El-Muktedir esmasının ebced değeri, zikir sayısı, zikir günü ve zikir saati:

Ebced değeri ve zikir sayısı ; 744
Zikir günü ; Pazar
Zikir saati ; Güneş (Sabah güneş doğarken ve ikindi sonrası)

"Allah, her şey üzerinde iktidar sahibidir." (Kehf, 45)

"Biz de onları güç ve kudretimize layık bir şekilde yakaladık." (Kamer, 42)

"Peki Allah'ın, ölüleri tekrar diriltmeye gücü yetmez mi?" (Kıyamet, 40)

El-Muktedir isminin Özellikleri, Faziletleri ve Faydaları:

"El Kadir, El Muktedir" esmaları ayrı ayrı iki tabağa yazıp bal şerbetiyle silerek bir hastaya içirilirse Allah'ın izniyle o hasta dertlerinden kurtularak şifa bulur, sıhhat ve selamete kavuşur.

Zikir günü ve saatinde 744 kere "YA MUKTEDİR"şeklinde bu ism-i şerifin zikriyle meşgul olan kimse düşmanlarına karşı üstünlük sağlar. Giriştiği her hayırlı işte başarılı olur.

Kötü alışkanlıkları olan ve günahlardan çıkamayan kimse için her gün 744 kere "Ya Muktedir Celle Celalühü" ism-i şerifi okunursa Allah'ın izni ile kısa zamanda günahlarından vazgeçerek doğru yola döner.

5 vakit namazdan sonra "Ya Muktedir celle celalühû" zikrine devam eden kişi her işinde başarılı olur, herkes tarafından sevilir.

Sabahları uyandığında 100 kere "Ya Muktedir celle celalühû" ism-i şerifini okuyan kimse unutkanlıktan ve acizlikten kurtulur.

"Ya Muktedir" esmasını zikreden kişi teşebbüs ettiği her işte başarılı olur. Manen kuvvetlenir. Yaptığı işi ve sanatında başarılı olur, kolaylıkla yapar.

Hasta veya rahatsızlığından şikayet eden kimse için her gün bir bardak suya 744 kere "Ya Muktedir celle celalühû" ism-i şerifini okuyup hastaya içirilirse Allah'ın izniyle kısa zamanda şifa bulur.

"El-Muktedir" Esmasının zikrini vird edinen kimse cin, insan ve şeytan şerrinden uzak olur.

"El-Muktedir" Esması büyük velilerden merhum Hacı Bayram Veli'nin virdi olduğun söylenmektedir. Gönül kazanmak, kalplere tesir etmek için çok etkilidir.

Kuran'da El-Muktedir ism-i şerifi geçen Ayetler

A'raf Suresi -197: Vellezîne ted'ûne min dûnihî la yestetîûne nasrakum ve la enfusehum yensurûn(yensurûne).

O'ndan başka dua ettiğiniz şeyler (çağırdıklarınız) size yardım etmeye muktedir değillerdir (güç yetiremezler) ve kendilerine de yardım edemezler.

Yunus Suresi -24: İnnema meselul hayatid dunya ke main enzelnahu mines semai fahteleta bihî nebatul ardı mimma ye'kulun nasu vel en'am(en'amu), hatta iza ehazetil ardu zuhrufeha vezzeyyenet ve zanne ehluha ennehum kadirûne aleyha etaha emruna leylen ev neharen fe cealnaha hasîden ke en lem tagne bil emsi, kezalike nufassilul ayati li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).

Dünya hayatının durumu (örneği) sadece semadan indirdiğimiz, böylece yeryüzünde, insanların ve hayvanların yediği, arzın bitkileri ile karışan su gibidir. Hatta yeryüzü onun güzelliğini alıp güzelleştiği zaman onun sahibi, ona, kendilerinin kaadir (muktedir) olduğunu zannetti. Ona emrimiz gece veya gündüz geldi ve böylece onu hasat ettik (kökünden kopardık). Sanki dün hiç olmamış (zenginleşmemiş) gibi oldu. İşte böylece ayetleri tefekkür eden bir kavim için ayrı ayrı açıklıyoruz.

Nahl Suresi -73: Ve ya'budûne min dûnillahi ma la yemliku lehum rızkan mines semavati vel ardı şey'en ve la yestetîûn(yestetîûne).

Ve onlar (müşrikler), semalardan ve yeryüzünden onlara rızık olarak bir şey vermeye malik olmayan, Allah'tan başka şeylere (putlara) tapıyorlar. Ve (onlar, o putlar ki; hiçbir şeye) muktedir değildirler (güçleri yetmez).

Nahl Suresi -75: Daraballahu meselen abden memlûken la yakdiru ala şey'in ve men razaknahu minna rızkan hasenen fe huve yunfiku minhu sırren ve cehren, hel yestevûn(yestevûne), elhamdulillahi, bel ekseruhum la ya'lemûn(ya'lemûne).

Allah şöyle bir misal verdi: Bir şeye muktedir olmayan (gücü yetmeyen), köle olan bir kul ve tarafımızdan güzel bir rızık ile rızıklandırdığımız böylece ondan gizli ve aşikar infak eden kimse; onlar, eşit (müsavi) olabilir mi? Hamd, Allah'a mahsustur (Allah içindir). Hayır, onların çoğu bilmezler.

Nahl Suresi -76: Ve daraballahu meselen raculeyni ehaduhuma ebkemu la yakdiru ala şey'in ve huve kellun ala mevlahu eynema yuveccihhu la ye'ti bi hayrin, hel yestevî huve ve men ye'muru bil adli ve huve ala sıratın mustakîm(mustakîmin).

Allah, iki adamı örnek verdi. İkisinden birisi dilsiz, bir şeye muktedir değil (gücü yetmez). Ve o, Mevlası'na (Efendisi'ne) yüktür. Onu nereye yönlendirse (gönderse), bir hayır (fayda) getiremez (sağlayamaz). O, adaletle emreden (irşad makamının sahibi olan) ve Sıratı Mustakîm üzerinde olan kimse ile eşit (müsavi) olabilir mi?

Isra Suresi -99: E ve lem yerev ennallahellezî halakas semavati vel arda kadirun ala en yahluka mislehum ve ceale lehum ecelen la raybe fîhi, fe ebaz zalimûne illa kufûra(kufûran).

Ve onlar; Allah'ın, semaları ve yeryüzünü yarattığını ve onların bir mislini daha yaratmaya kaadir (muktedir) olduğunu görmüyorlar mı? Onlar için, onda (hakkında) şüphe olmayan bir ecel kıldı (belli bir süre taktir etti). Buna rağmen zulmedenler, sadece inkar ederek direndiler.

Kehf Suresi -41: Ev yusbiha mauha gavran fe len testetîa lehu taleba(taleben).

Veya onun (bahçenin) suyu, yerin içine çekilir. Artık onu elde etmeye asla gücün yetmez (sen muktedir olamazsın).

Kehf Suresi -45: Vadrıb lehum meselel hayatid dunya ke main enzelnahu mines semai fahteleta bihî nebatul ardı fe asbeha heşîmen tezrûhur riyahu, ve kanallahu ala kulli şey'in muktedira(muktediran).

Onlara dünya hayatını örnek ver ki; o, semadan indirdiğimiz su gibidir. Yeryüzünün nebatları (bitkileri), onunla karıştı (yeşerdi, büyüdü). Sonra da kuruyup, ufalandı ki rüzgar, onu savurur. Ve Allah, herşeye muktedir olandır (gücü yetendir).

Kehf Suresi -97: Femastaû en yazherûhu ve mastetaû lehu nakba(nakben).

Artık ona zahir olmaya (onu aşmaya) güçleri yetmez ve onu delmeye muktedir olamazlar.

Kehf Suresi -101: Ellezîne kanet a'yunuhum fî gıtain an zikrî ve kanû la yestetîûne sem'a(sem'an).

Onlar, gözleri "Beni zikretmekten" perdeli olanlardır. Ve onlar, (Beni) işitmeye muktedir olamadılar.

Enbiya Suresi -87: Ve zennûni iz zehebe mugadıben fe zanne en len nakdire aleyhi fe nada fiz zulumati en la ilahe illa ente subhaneke innî kuntu minez zalimîn(zalimîne).

Ve Zennûn (Yunus A.S), gadaba gelerek (öfkelenerek) gitmişti. Böylece ona muktedir olamayacağımızı (hükmedemeyeceğimizi) zannetti. Sonra karanlıklar içinde (şöyle) nida etti: "Senden başka İlah yoktur. Sen Sübhan'sın (herşeyden münezzehsin). Muhakkak ki ben, zalimlerden oldum."

Furkan Suresi -19: Fe kad kezzebûkum bima tekûlûne fe ma testetîûne sarfan ve la nasra(nasran), ve men yazlım minkum nuzıkhu azaben kebîra(kebîren).

İşte böylece (Allah'tan başka taptıklarınız), söylediklerinizden dolayı sizi yalanladılar. Artık (azabı) uzaklaştırmaya ve yardım almaya muktedir olamazsınız. Ve sizden kim zulmederse ona büyük azap tattırırız.

Şuara Suresi -211: Ve ma yenbagî lehum ve ma yestetîûn(yestetîûne).

Ve (bu), onlara yakışmaz (onların harcı değildir) ve onlar, (buna) muktedir olamazlar.

Yasin Suresi -75: La yestetîûne nasrahum ve hum lehum cundun muhdarûn(muhdarûne).

(O ilahlar), onlara yardım etmeye muktedir değildirler. Ve kendileri, onlar (o ilahlar) için, (onlara yardıma) hazır askerlerdir.

Zuhruf Suresi -42: Ev nuriyennekellezî vaadnahum fe inna aleyhim muktedirûn(muktedirûne).

Ya da onlara vaadettiğimizi (azabı) sana mutlaka göstereceğiz. Çünkü Biz, onların üzerinde mutlaka muktedir olanlarız (gücü yetenleriz).

Zariyat Suresi -45: Fe mastetaû min kıyamin ve ma kanû muntesirîne.

O zaman ayağa kalkmaya muktedir olamadılar. Ve onlar "yardım edilenler" olmadılar.

Kamer Suresi -42: Kezzebû bi ayatina kulliha fe ehaznahum ahze azîzin muktedir(muktedirin).

Âyetlerimizin hepsini yalanladılar. Bu sebeple onları üstün kudret sahibinin yakalayışı ile yakalayıp aldık (helak ettik).

Kamer Suresi -55: Fî mak'adi sıdkın inde melîkin muktedir(muktedirin).

Kudret Sahibi Melik'in huzurunda, sadıklar makamındadır.

Cevşenül Kebirden Alıntı
68

وَ اَسْئَلُكَ بِاَسْمَٓائِكَ

Ve es'elüke biesmaike
Ya Şefî'
Ya Semî'
Ya Rafı'
Ya Meni`
Ya Bedi`
Ya Serî'
Ya Beşîr
Ya Nezîr
Ya Kadîr
Ya Muktedir

سُبْحَانَكَ يَا لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ نَجِّنَا مِنَ النَّارِ

Sübhaneke ya la ilahe illa ente'l-em ne'l-emane neccina mine'n-nar.

Allah'ım Senden şu güzel isimlerinin hakkı için istiyor, Sana yalvarıyorum.

Ey gerçek şefaat sahibi Şefî',
Ey her şeyi işiten Semî',
Ey her dilediğini maddî-manevî yükselten Refî',
Ey istediğinden istediği şeyi men eden Menî',
Ey her şeyi yoktan, en güzel ve sanatlı yaratan Bedî',
Ey varlıkları sür'atli bir şekilde yaratan ve kullarının hesabını süratle gören Serî',
Ey kendisine itaat eden kullarını en iyi şeylerle müjdeleyen Beşîr,
Ey kullarını kendisine isyanın kötü akıbetinden sakındıran Nezîr,
Ey sonsuz kudret sahibi Kadîr,
Ey her şeye gücü yeten Muktedir,

Dileklerin kabulü için zikredilen El Kadir Esmaül Hüsnasının faziletleri nelerdir?

Muhabir: Yazar Silinmiş