'Unutma!" dedim, hata ettim, ey Sevgili!

Ne unutur ne terk edersin!

Sen'cedir varlığımız.

Kaderden kazaya, uykudan yakazaya geçeriz.

***

Varlık bilincine ulaşırsa insan, hicreti kendine olur artık.

Ne örümcek ağı, ne kuş yuvası…

Elest'te randevulaştık.

Her mekan birdir bize.

Var'ın tadına nar olunca varır insan.

Muhteşem olan da Sevgilidir, Sultan da; Süleyman gedadır kapında.

Firavun'u bir sinekle, Süleyman'ı Hürrem'le terbiye eden ne güzeldir!

Birinin kulağından, diğerinin yüreğinden aktı.

Biliyorum sanmamız ne çok şey unutturur insana!

Celle Cemal, Celle Cemal!

"Köprüden geçemiyom; Az doldur içemiyom!"

Sen doldukça içime, içsem de içemiyorum.

"Süleyman kuşdili bilir dediler."

Belkıs'a dili çözüldü.

Olmak da var bir gün seherde; Solmak da içe kıvrılan nehirde.

Üveysi sevdalar emzirir bizi; Ümmi kalmak en iyisi...

Dünya Şems etrafında döner.

Okuduk, anlamadık.

Dubara'dır talihimiz; dü yek bekleriz.

Usare'dir varlığımız; çiçekten çiçeğe eser.

Kıskandığın an, yandığın andır.

Bildiğin an, sandığın andır...

Sevdiğin an, sevdiğin andır.

Sevdim, kıskandım sanır: Sevdayı kıskaca almıştır.

Ekleme, sil; bekleme, bil, dost!

On'maz insan Bir'ince.

Nergis'in kokusunu en iyi kendisi bilir.

İçtimaya çağırır bazen; muhasara başlar.

***

"Koma bugünü yarına!" denir de yarın geçti zaten.

Yarın geçer de Yarin geçer mi senden?

Bölemedik felek ile kozumuzu; birleştirdik...

"Ne unutur" seni; ne "terk eder."

Terkine bırak kendini yeter...

"Ahû" dediğimiz bir Hû, bir "ah"tır.

Vesayet korkusu nedir?

Asıl vesayetle varız!

Titredikçe yaprak, ümitler yeşillenir.

Bugün dediğimiz de bu kün'dür.

Ek'ledikçe buluşuruz kendimizle; bekledikçe dağılır Hû'zur.

Uyku'daki kadar uyanıkken kendimizle var olsak, o yanmanın tadına varmışız demektir.

Sen'deyim bende olunca...

Hay'atın pınarından içtikçe susar insan.

Doğunca bir sudan, ölünce bir başka sudan geçer insan.

Susuzluk ömür boyu sürer.

Bir içim'likken taşa benzer dış'ımız.

Taşra'dır alem.

İçerdeyken kapı vurulmaz.

İn'sen insan olacaksın.

Çıktıkça düşüyorsun ey gafil!

Gök kalırsa üzüm, aldırmayız.

Lakin kırmızıdır muradımız.

Hadde'mizde belli haddimiz.

Uhud'a da selam olsun!

Gittiğini sandığı yer; yerinde duruyordu...

"Geliyor musun?" diye sorma.

Oradayım zat'en.

İstersen kal yanımda!

Hacer'e selam olsun!

Rabia'ya selam olsun!

La diyen Leyla'ya selam olsun!

İstersen git umarsız, çengelde asılı yürek.

Sevdaya ayrılık gerek!

Üveysi menzilde kaybolur hayat.

Dört silleyi birden yaşar insan: hüzün, mihnet, dert ve aşk!

Yandıkça hepsi içinde erir.

Sonrasında külü savrulur aleme.

Zerreler karıştıkça varlığa, hasretimiz biter.

Ne ateş kalır geride ne de külden eser.

Ne gelmek kalır ne de gitmek artık.

Gelen de bir olmuştur, giden de.

Muhabir: Yazar Silinmiş