Dolar (USD)
32.50
Euro (EUR)
34.91
Gram Altın
2436.45
BIST 100
9716.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

13 Ekim 2020

Yerli lityum geliyor

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görevdeyken açıkladığı Millî Enerji ve Maden Politikası’nda yer üstü ya da yer altı madeni olarak çıkartılan kaynakların zenginleştirilerek ilk etapta cevher sonraki etapta ise rafine ürün haline getirilmesi hedeflenmişti.

Bu hedef sonrasında eş zamanlı olarak birçok çalışma başladı.

ETİ Maden’in Bor katkılı çamaşır temizleme deterjanı üretme hedefi BORON Markası ile market raflarına girerek Millî Enerji ve Maden Politikasının ilk meyvesini vermesini sağladı.

Koronavirüs pandemisi ile birlikte artan dezenfektan ihtiyacı Bor katkılı dezenfektan üretilerek BOREL Markasının hayat bulmasına imkân verdi.

Kısa zamanda Bor madeninde elde edilen bu ürünler belirlenen politikanın sürdürülebilir olduğunu gösterdi.

Bor madeninin sadece cevher olarak satışıyla yetinilmedi ve rafine hale getirildi.

Bununla da yetinilmeyerek BORON ve BOREL Markaları ile temizlik ürünleri elde edilmiş olması sadece başlangıç diyebiliriz.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Eskişehir’deki Kırka ETİ Maden Bor İşletmesini gezdik.

ETİ Maden’in en büyük bor tesisi olan Kırka işletmesindeki Teknoloji Geliştirme bölümü Bor madeninden arta kalan lityum kalıntılarından lityum üretilmesini sağlayacak bir proses geliştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ASPİLSAN’ın üreteceği yerli lityum pil için ihtiyaç duyulan “lityum” kaynağının bor madeninden üretilebileceği müjdesini verdiğini hatırlayalım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasından hemen sonra hızlı bir çalışmaya giren Bakanlık Kırka’da Pilot Üretim Tesisini hazır hale getirdi.

Gerçekten gurur verici bir başarı.

WhatsApp Image 2020-10-12 at 15.57.21

Elektronik cihazların ihtiyaç duyduğu enerjinin depolanması konusunda en uygun malzeme lityumdan yapılmış pillerdir.

Lityum’un bu özelliği tüm dünyada talebin giderek artmasına neden oluyor.

Japonya’daki Fukuşima Nükleer Santrali kazasıyla Avrupa Birliği’nin hızlandırdığı “çevreci (yeşil) enerji” üretim ve tüketim politikaları; teknoloji ve otomotiv devi firmaların, bu dönüşüme hızlı bir şekilde ayak uydurma adımlarını da beraberinde getirdi.

Dünyadaki pratik ve ucuz üretim modellerine “maliyetler” anlamında “hâlâ” rakip olamayan çevreci yöntemler; “insan sağlığı”nı ve “nesillerin devamı”nı merkeze alan, tüm dünyada da kabul gören ve Birleşmiş Milletler tarafından da ortaya koyulan “sürdürülebilir bir çevre” ve “sürdürülebilir bir ekonomi”ye yönelme arayışının sonuçları aslında.

Dünyada giderek yükselen elektrikli otomobil talebi ile birlikte artan lityum pil ihtiyacı da lityum’u stratejik bir ürün haline getirdi.

Hatta pek de uzak olmayan bir zamanda lityum rezervleri nedeniyle bir ülkede darbe yaptırılmış ve ardından demokrasi ihracatı yapmakla övünen bir Avrupa ülkesi tarafından bir ay bile süre geçmeden lityum madenlerinin işletilmesi için anlaşma imzalanmıştı.

Bu kadar stratejik bir ürün haline gelen lityumun Bor madeninden üretilebilecek olması yıllık 1200 ton ithalat yapan Türkiye için oldukça önemli bir gelişme.

Dünya bor rezervlerinin yüzde 70'ine sahip olmamız ve Bor pazarında yüzde 60 paya sahip olmamız yeni bir teknolojik dönüşüm yaşayan dünyada avantajlı durumda olmamız anlamına geliyor.

Pilot tesiste bir yıl boyunca üretim yapılarak süreç üzerinde mükemmelleştirme sağlanacak.

Şu anki prosesle bir yıllık üretimle 10 tonluk bir lityum sağlanması bekleniyor. Bir yıl sonra seri üretim için fabrika kurulacağını söyleyen Bakan Dönmez, fabrikanın iki yıla kadar tamamlanacağını ve yıllık olarak da 500 ton lityum üretimi gerçekleştirileceğini ifade etti.

Yakın zamanda Kanada’nın SİHA’lardaki merceklerin satışın durdurduğunu düşününce stratejik ürünlerin ülkemizde üretilmesinin önemi daha da iyi anlaşılacaktır.

Yıllardır üretilen Bor madeninin atıklarını depoladıklarnı söyleyen Bakan üretimin ilerleyen yıllarda daha da artacağını ve Emet başta olmak üzere diğer tesislere de fabrikalar kurulacağını söyledi.