Ah be sevgili okur, pazar sabahı uyanmışsın, kahveni koymuşsun ocağa, belki bir Boğaz havası almak için Bebek'e inmişsin – ama Les Ottomans değil tabii, orası Ekrem Ağa'nın müritlerine göre, bizim gibi fakir gazetecilere değil. Gazeteni açmışsın, Serçenin konduğunda batmadığı yoğun acı ama içimdeki o eski İstanbul zehriyle doluyum bugün. Çünkü şu Cumhuriyet Halk Partisi'nin hali öyle bir rezalet ki, mezardaki Neyzen Tevfik bile kalkıp "Ulan bunlar ne yapıyor?" diye rakısını dökerdi. Ekrem İmamoğlu'nun taşra müdürü Özgür Özel Efendi, Kasım 2023'te "değişim" diye diye koltuğa çöreklendi ya, partiyi bir şirket şubesi haline getirdi. Adı CHP ama içi tam bir İmamoğlu Holding! Dokunan yanıyor, efendim. Ekrem Ağa'nın "hırsızlığına" - pardon, "hafriyat paralarına", "ihalelere", "Londra hesaplarına" dokunan herkes tasfiye ediliyor. Guillotine (Giyotin) çalışıyor, kelleler yuvarlanıyor, ama iktidar hâlâ Erdoğan'ın elinde. Gel de gülme, ama gülüşün acı acı çıkıyor, çünkü bu parti kendi kendini İmamoğlu'nun cebine dolduruyor!
İMAMOĞLU'NUN TAŞRA MÜDÜRÜ VE ONUN GUİLLOTİNE ŞOVU
Hatırlayın o meşhur kurultayı, sevgili okur. Kemal Kılıçdaroğlu'nun 13 yıllık dönemi bitti sanmıştık. Özgür Özel, Manisa'nın hapçısı, yani eczacısı, "değişim" diye diye, Ekrem Ağa'nın delegeleriyle tahta çıktı. Ne değişti peki? Parti içi demokrasi mi? Eleştiri özgürlüğü mü? Hayır, efendim, Yüksek Disiplin Kurulu bir anda İmamoğlu'nun özel güvenlik görevlisi gibi çalışmaya başladı. "Dokunan yanar" kuralı kondu: Ekrem'in şirketine, hafriyat paralarına, Londra hesaplarına laf eden hop disipline!
2024 yerel seçimlerinden hemen sonra başladı şenlik. Genel merkezden 81 il başkanına yazı: "Parti aleyhine çalışanları fişleyin!" Ama asıl fişlenenler Ekrem'e dokunanlar. 1819 partili incelemeye alındı, 400'e yakını disipline sevk edildi. Sonuç? 2025'te 284 dosya incelendi, 100'ü aşkın ihraç! CHP tarihinde böyle bir tasfiye görülmemişti.
Kılıçdaroğlu döneminde disiplin dosyaları 400'lerdeydi, şimdi korkudan kimse ağzını açamıyor. Neden mi? Çünkü taşra müdürümüz Özgür Özel, patronu Ekrem Ağa'nın "hırsızlık" iddialarına dokunan herkesi temizliyor. Parti küçülüyor, ama İmamoğlu'nun şirketi büyüyor!
Bu "değişim" mi yoksa şirket temizliği mi? Muhalifler "baskı" diyor, taşra müdürü "disiplin" diyor. Ama gerçek şu: Ekrem'e laf eden yanıyor. "İmamoğlu şirketi" diye laf mı ettin? Hop ihraç! "Hırsız" mı dedin? Giyotin! Sanki parti değil, bir aile şirketi. Özgür Özel efendi, Manisa'dan İstanbul'a taşınmış, kâhyalığa soyunmuş. Bravo doğrusu, değişim dedikleri bu muymuş? Eski tas eski hamam, ama hamamın sahibi artık Ekrem Ağa!
KELLELER YUVARLANIYOR
Şu Ekrem’e dokunanlara bir bakalım. Tam liste yok tabii, CHP bunlar kapalı kapılar ardında işliyor, şeffaflık mı? O da İmamoğlu'nun Londra hesaplarında kalmış! Ama haberlerden derlediklerimiz yeter de artar. İşte giyotinin yıldızları, Ekrem'e dokunanlar:
Kasım 2024'te Çanakkale'de 22 üye gitti. Yerel seçim sonrası "fişleme" kapsamında. Adamlar belki "Ekrem'in ihaleleri şaibeli" demiştir, hop kapı dışarı! Çanakkale geçilmez derlerdi, ama İmamoğlu'nun giyotini geçiyor herkesten.

Eylül 2025'te büyük dalga: Gürsel Tekin, Barış Yarkadaş, Savaş Aras, Erkan Narsap, Zeki Şen, Levent Gök – tam altı tane!
Gerekçe?
"Muhalif eleştiriler". Gürsel Tekin mi? Adamın adı CHP ile özdeşleşmiş. CHP’nin yaşayan efsanesi adeta. İstanbul İl Başkanlığı yapmış. Ekrem'e mi dokundu? Polis eşliğinde binaya girmişti bir ara, sonra eleştirdi, hop ihraç! Barış Yarkadaş televizyonlarda "İmamoğlu şirketi" mi dedi? Vay sen misin diyen, disiplin zedelenmiş! Bunlar CHP'nin kemikleri, şimdi kapı önünde. Sanki darbe girişimi, altı kişi birden!
Ekim 2025'te devam: Berhan Şimşek, Metin Lütfi Baydar, Özgür Çelik. Berhan Şimşek "Silivri posta güvercini" demiş taşra müdürüne, "İmamoğlu şirketi" iddialarını ortaya atmış. Vay efendim, dokunulmaz Ekrem'e dokunmuş! Metin Lütfi Baydar "Hırsızlıklar tescillenirse Kılıçdaroğlu gelsin" mi demiş? Hop ihraç! Özgür Çelik de Sultanbeyli'den muhalif ses, gitti. Berhan Şimşek ihraç sonrası ne dedi biliyor musun okur? "İhraç edildiğim yer İmamoğlu şirketi, CEO'su Özgür Özel!" Tam isabet! Adamlar doğru söylüyor, dokunan yanıyor.
Toplam 100'ü aşkın ihraç, çoğu yerel üyeler ama tanınmışlar Ekrem'e dokunanlar. Parti aleyhine çalışma mı? En büyük aleyh çalışma yıllardır iktidar olamamak değil mi? Ama hayır, Ekrem'in "hırsızlığına" dokunursan yanıyorsun. Taşra müdürü Özgür Özel, patronunun şirketini temizliyor. Bravo, harika bir yönetici!
İSTİFA EDEN AKILLILAR: YANMADAN KAÇANLAR
Bir de giyotini gören kaçanlar var. En meşhuru Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır. Aralık 2025'te kesin ihraç istemiyle sevk edilmiş – gerekçe: "Silivri" ve "hırsız" eleştirileri, Ekrem'e dokunmak! Adam beklememiş, istifa! "Kendi irademle gidiyorum" demiş. Bravo Ufuk bey, en azından yanmadan kaçtın. Halk TV'de "sabıkalı" diye hedef gösterilmiş, sessiz kalanları protesto etmiş, sonra ihraç. "Yeter ulan!" deyip gitmiş.
Kaç tane daha? 5-10 arası tahmin, resmi yok çünkü şirket sırları gibi kapalı. Akıllı olan kaçıyor, kalan yanıyor. Bu istifalar komedi: Milletvekilleri bile firar ediyor. Hasan Ufuk Çakır "Hırsızın partisi olmaz" demiş, Ekrem'e dokunmuş, hop sevk! Sonra "Oto hırsızı" iddialarına "Belge koyun, Kızılay'da asayım kendimi" diye meydan okumuş. Adam haklı, dokunan yanıyor ama o yanmadı, kaçtı!
EKREM AĞA'NIN ŞİRKETİ, TAŞRA MÜDÜRÜ'NÜN TASFİYESİ
Sevgili okur, otur da düşün: Bu kadar ihraç, tasfiye, fişleme... Ne için? İktidar için mi? Yerel seçimlerde birkaç belediye aldılar, ama Ekrem'in şirketi büyüdü! Genel seçim? Hâlâ muhalefet. Parti içi demokrasi diye diye, İmamoğlu Holding kuruldu. "İmamoğlu şirketi" iddiaları, hafriyat paraları Londra'ya kaçırılıyor diyenler, "hırsız" lafı edenler... Hepsi tasfiye!

Özgür Özel efendi, taşra müdürü olarak harika iş çıkarıyor. Ekrem Ağa'nın şirketini temizliyor, muhalifi susturuyor. Ama Erdoğan gülüyor köşeden. "Değişim" dedikleri bu mu? Parti küçüle küçüle İmamoğlu'nun cebine sığacak! Giyotin yavaşlasın bari yoksa yakında taşra müdürü yalnız kalır, patronu Ekrem'le baş başa.
Bu ihraçlar sembol: Gürsel Tekin'leri atmak CHP geçmişini atmak, Berhan Şimşek'leri kovmak sahneyi Ekrem'e boşaltmak, Hasan Ufuk Çakır'ları kaçırtmak meclisi zayıflatmak. Sonuç? Parti sessiz, şirket güçlü. Harika strateji!
Pazarın bereketli olsun okur. Kahveni iç, ama şu CHP'ye –pardon İmamoğlu Holding'e– acı gül. Dokunan yanıyor, yanmayan yalanıyor. Trajedi mi komedi mi? İkisi de, hem de bol sarkastik! Hoşça kal, belki gelecek pazar daha az yanmış kelleyle yazarız. Ya da şirket halka açılır, biz de hisse alırız.