Hayfa yakınlarında, ümmetin sembol isimlerinden biri olan İzzeddin el-Kassam’ın mezarına yapılan polis eşliğindeki baskın… Ardından bir kez daha tekrarlanan “yıkım” tehdidi… İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in bu adımı, sadece bir provokasyon değil; Filistin halkının, ümmetin ve insanlığın ortak değerlerine yönelik açık bir saldırıdır.
Bu, bir mezara yapılmış bir saygısızlıktan ibaret değildir. Bu, bir hafızayı, bir direniş ruhunu, bir şehadet mirasını hedef alma girişimidir. Çünkü Ben-Gvir iyi bilir ki; bir halkın topraklarını işgal edebilirsiniz ama onun mazlumlar için ayağa kalkan evlatlarını, onların bıraktığı izi silemezsiniz. Kassam’ın mezarına yönelen bu haddi aşan girişim, aslında bu çaresizliğin, bu korkunun dışa vurumudur.
İzzeddin el-Kassam ümmetin onurudur.
Onun adı Filistin’in bağrında sadece bir tarih notu değildir; adaletsizliğe karşı direnişin, zulme başkaldırının, ümmet onurunun sembolüdür. Şehidin mezarından bile korkan bir rejimin acizliği, bugün herkesin gözleri önündedir.
Hamas’ın tepkisi sadece siyasi bir açıklama değildir; bu, ümmetin vicdanının sesidir. Kassam’ın hatırasına uzanan el, Filistin halkının kutsal değerlerine, tarihine ve direnişine uzanmıştır. Ve elbette bu girişim, sessizce geçiştirilecek bir konu değildir.
Ben-Gvir ve temsil ettiği terör rejimi şunu anlamalıdır:
Bir mezar taşını yıkabilirsiniz, ama bir milleti ayağa kaldıran ruhu asla yıkamazsınız.
Bir ismi silmeye kalkabilirsiniz, ama o ismin ümmetin hafızasındaki yerini asla söküp atamazsınız.
Bugün Gazze’de, Kudüs’te, Nablus’ta, Ramallah’ta yankılanan öfke, sadece bir kabre yapılan saldırıya değil; işgalin yüz yıldır biriktirdiği zulme, kibire ve pervasızlığa karşıdır. İsrail rejimi, kutsallara uzanan her elin bir gün mutlaka kırılacağını tarih sayfalarında defalarca görmüştür.
Ümmetin onuruyla oynayanlar bilsin ki:
Kassam’ın adı bir taşın üzerinde değil, mazlumların yüreğinde yaşıyor.
Ve hiçbir baskın, hiçbir tehdit, hiçbir zorbalık bunu değiştiremeyecek.
Bu saldırganlığa karşı durmak sadece Filistin’in değil, tüm insanlığın görevidir. Çünkü zulme sessiz kalmak, zulmü meşrulaştırmaktır.
Ve biz biliyoruz ki onurunu kaybeden bir toplum her şeyini kaybeder.
Kassam’ın mirasına, Filistin’in haysiyetine, ümmetin ortak değerlerine sahip çıkma zamanı tam da şimdi.