0

Ebu Zerr'den:

– Şüp­he­siz, mü'min­ler için­de ehl-i bey­ti­min ko­nu­mu, Hz. Nuh'un ge­mi­si­ne ben­zer. O ge­mi­ye bi­nen kur­tu­lur. Bin­me­ye ya­naş­ma­yan he­lak olur gi­der.

(Ha­kim, Müs­ted­rek; Ca­mi­us­sa­gîr, 2442)

Ha­dis­te, Ehl-i beyt men­sup­la­rı, Nuh'un ge­mi­si­ne ben­ze­til­miş­tir. Ma­ne­vi tu­fan ve fır­tı­na­lar­dan, on­la­ra sı­ğı­nan­lar kur­tu­lur­lar.

Ehl-i bey­tin mis­yo­nu, Pey­gam­ber Sün­ne­ti­ni yay­mak, ya­şa­mak ve ya­şat­mak­tır. Bu se­bep­le mü'min­le­rin ehl-i bey­ti sev­me­le­ri, sün­ne­te ta­bi ol­ma ko­nu­sun­da on­la­rı ör­nek alıp reh­ber edin­me­le­ri ge­re­kir.

* * *

Ali bin Ebi Talip'den:

"Allah Resûlü, Hasan ile Hüseyin'i ellerinden tutup buyurdu ki:

– Kim beni ve bu iki çocuğu, bunların babasını ve annesini severse, kıyamet günü, benim derecemde, benimle beraber olacaktır."

[Tirmizi, Menakıp 21 (3733)]

* * *

Abdullah bin Abbas'tan:

– Allah'ı, sizi türlü türlü nimetleriyle beslediği için, seviniz. Beni de, Allah beni sevdiği için seviniz. Ehl-i beytimi de benim (onlara) sevgimden dolayı seviniz.

[Tirmizi, Menakıb 32 (3789); Ebu Nuaym, Hilye 3/211]

Allah'ı, Peygamberi ve ehl-i beyti sevmenin gerekçeleri açıklanmaktadır bu hadiste. Buna göre ehl-i beyte, Hz. Peygambere olan sevgiden dolayı muhabbet gösterilmelidir.

* * *

Zeyd bin Erkam'dan:

"Peygamberimiz, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin ile ilgili olarak buyurdu ki:

– Sizin savaştığınız (size düşman olan) kimselerle ben de savaşırım. Ve barış içinde (dost) olduğunuz kimselerle, ben de barış yaparım."

[Tirmizi, Menakıb 61 (3870); İbn-i Mace, Mukaddime 145]

Hz. Peygamberin, ehl-i beytine ne derece düşkün olduğuna; ehl-i beytin tutum ve davranışlarından memnun ve razı olduğuna işaret edilmektedir.