Katılığı, kabalığı ve kalaslığı kendilerine kimlik, kültür ve değer edinmiş toplumlar, aslında  kendileri dahil dünya ve insanlık hakkında derin bir cehalet  içindedirler. Kalas zihniyet olarak ifade ettiğimiz kimlik ve kültür çerçevesine sahip toplumların  en belirgin özelliği  inandıkları, düşündükleri ve yaşadıkları  kalıbların, kuralların, kaynakların ve kurumların  tarihsel  zaman ve mekan şartlarıyla ilgisini hiç kurmamalarıdır. Kalas zihniyet, inançlarının, kurumlarının ve kaynaklarının   bütün zaman ve mekan sınırlamalarından bağımsız olarak tarih üstü olduğunu sanır ve  her koşulda  onları yaşar, ifade eder ve dayatır. Yüzyıllar öncesinin kurallarının, kalıblarının, kaynaklarının ve kurumlarının,  yüz yıllar sonra  çok farklı  zaman ve mekan şartlarında ifade edilmesi ve uygulamaya kalkılması kaba, katı, karanlık ve kalas bir zihniyet, kimlik ve kültür tablosunun ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Kalas zihniyetin kendisine dair hiçbir bilgisi, araştırması, arayışı ve açıklaması yoktur. Kalas zihniyete sahip toplumların   tarihlerini, masallarını, hikayelerini, edebiyatlarını, folklorunu, antropolojilerini,  sosyal ilişkilerini, el yazmalarını, arkeolojilerini,  bütün kültürel kaynaklarını hep  dışarıdan olan bilim insanları ortaya çıkarmış, incelemiş, araştırmış ve açıklamışlardır. Kalas zihniyet,  insanlığın kitap ve kültür birikimini yakan ve nehirlere  atan hikayelerle doludur.

Kalas zihniyet, kabalığını, karanlığını ve  kirliliğini  bütün boyutlarıyla kadına karşı gösterir. Kadını   kendisi için bir zevk ve  şehvet oyuncağı olarak  gören kalas zihniyet,  kadını istediği yaşta, zamanda ve mekanda kullanma hakkına sahip olduğunu vehmetmektedir.Kadının hak, onur ve özgürlük sahibi olduğu fikri, kalas zihniyete yabancıdır. Kalas zihniyetin varoluş gerekçesi,   kadının onurunu, özgürlüğünü ve hukukunu ortadan kaldırmaktır.

Kalas zihniyetin en  merkezi özelliklerinden biri, kindir. Kalas zihniyet, bir kindarlık zihniyetidir. Kindarlık,  bu zihniyetin  kabalaşmasını, katılaşmasını, karanlıklaşmasını, kirlenmesini ve  kanlılaşmasını sağlamaktadır. Kalas zihniyet, kendi dışında farklı olan her şeyi ötekileştirmekte, aforoz etmekte ve düşmanlaştırmaktadır. Kalas zihniyet, kendi dışındaki her şeyi   ele geçirmeyi, yağmalamayı ve talan etmeyi kendisine verilen yüce gaye ve ayrıcalık olarak  görmektedir. Kalas  zihniyetle ruhları ve kişilikleri kabalaşanlar ve kararanlar,  gittikleri her yere  yıkımı, talanı ve yağmacılığı götürmektedirler.

Kalas zihniyet kalıbları, kuralları ve kaynakları içinde kalarak bireyin aydınlanmayı, aklını kullanmayı, felsefe yapmayı, eleştirel düşünmeyi, bilimsel araştırma yapmayı ve ahlaklı olmayı gerçekleştirmesi mümkün değildir. Kalas zihniyette akıl, bilim, felsefe, sanat ve ahlak yoktur. Kalas zihniyette  medeniyet yoktur, vahşet vardır. Kalas zihniyet,  vahşetten başka bir şey üretmemektedir.

Kalas zihniyet, tarihine hiçbir şekilde  eleştirel bir yaklaşımla  bakmaz.  Eleştirel olarak yapılan tarihsel çalışmaları kalas zihniyet, kendi kimliğini ve kültürünü zayıflatmayı amaçlayan çalışmalar olarak görür. Kalas zihniyete göre kendisinin  tarihi, ihtişamlı dönemlerden oluşan  mutluluk asırlarıdır.  Tarihin karanlık ve kirli  sayfalarıyla yüzleşmek, onları sorgulamak ve onlardan ders çıkarmak, kalas zihniyetin hiç kabul etmediği bir şeydir. Kalas zihniyetin en büyük tabusu, tarihtir, çünkü tarih eleştirel olarak incelendiği ve sorgulandığı zaman kalas zihniyetin bütün doğmaları, kuralları, kaynakları ve kabulleri karton kuleler gibi bir çırpıda yıkılacaktır. Kalas zihniyette tarih yoktur, efsane, masal, hikaye ve menkıbe vardır.

Kalas zihniyetin  egemen olduğu kültürler, kendi kendilerine yeter oldukları, herkesin kendilerine ihtiyaç duyduğunu ve kendilerinin hiç kimseye ihtiyacı olmadığı   vehmi içindedirler.Yüzyıllar öncesinden oluşturulan kalıbları ve alışkanlıkları yaşam tarzı olarak benimseyen  kalas zihniyet için  gelenek mutlak otoritedir. Kutsal derecesine  yükseltilen  geleneğin dışına çıkılması,  ihlal edilmesi hiçbir şekilde kabul edilemez. Kalas zihniyet, kültürü de kalınlaştırmakta ve kalaslaştırmaktadır. Kalas  ve kalın kültürlerin, değişme ve yenilenme imkanları, kaynakları ve araçları yok denecek kadar azdır veya yoktur. Dış dünyada meydana gelen değişmelere  ve gelişmelere kapalı olan kalas zihniyetin,  bilim, felsefe, sanat, ekonomi, maneviyat, eğitim, hukuk ve  siyaset alanlarında  gerçekleştirdiği bir gelişme ve ilerleme bulunmamaktadır.Kalas zihniyet, hiçbir şekilde gelişmeyle, ilerlemeyle ve değişimle ilgilenmemektedir.Eski çağlarda veya Orta çağlarda yaşamayı ve kalmayı erdem sayan kalas zihnityetin ruhunda ve beyninde  aklın, bilimin, felsefenin, sanatın, maneviyatın, hukukun ve ahlakın ışığı parlamamakta ve ateşi hiç yanmamaktadır.