0
"Kürtlerin 'toplu olarak ezildiği' dönemlerde iktidarda MHP mi vardı?.. O dönemlerde hangi zihniyet iktidardaydı, bunu herkes bilir!.. Kürtlere eziyet eden zihniyet bellidir!.. Buna rağmen, bazı çevreler, Kürtler sözkonusu olduğunda 'karşı taraf' olarak hep MHP'yi işaret eder. Bu çok büyük bir haksızlıktır. MHP bu oyunu bozma imkanına sahiptir!.. MHP, terör örgütü ve uzantılarının algı operasyonlarını büyük ölçüde etkisiz kılma imkanına sahiptir!.."
Sayın Savcı Sayan bunları söyleyince…

Aklıma, Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'yla birlikte çıktığımız "Güneydoğu Seyahati" geldi.
Sayın Yalçın Topçu, yeri geldikçe anlatır…
Demiştik ki Rahmetli Muhsin Başkan'a:
"Efendim, Kürt kardeşlerimiz üzerinde oynanan oyunların iyice belirgin hale geldiği, Türkiye'yi tıpkı Osmanlı'ya yaptıkları gibi 'etnik hassasiyetler' üzerinden bölme çabalarının iyice arttığı bu süreçte, bir 'Güneydoğu Seyahati'ne çıkmanızın çok faydalı olacağına inanıyorum. 28 Şubat zulmüne direnmiş bir 'Ülkücü Dava Adamı' olarak, Kürt kardeşlerimizle buluşmanız, onlara kulak vermeniz, onlarla kucaklaşmanız çok iyi olur."
Rahmetli Başkan, bu teklifimi hemen Parti Yönetimi'nin gündemine getirdi ve beni arayarak, "Tamam Serdar Bey" dedi;
"Gidiyoruz ama siz de gelirseniz!"
Muhsin Başkan ve beraberindeki heyetle Güneydoğu Seyahati…
Diyarbakır'dan başladık, arabalarla nice diyar dolaştık…
Güvenlik birimleri, "geceleri büyük kalabalıklar toplamamızın sakıncalı olabileceği" yönünde uyarılarda bulundu.
Merhum Başkan, "Hassasiyetinizden dolayı teşekkür ederiz ama kardeşlerimizle buluşuyoruz. Onlar bizi sever, biz de onları, sıkıntı yok!" dedi.
Gerçekten de, gecenin 2'sinde bile geniş katılımlı buluşmalarımız oldu.
O vakitler "internet kafe"ler çoktu.
Merhum Başkan'la birlikte buraları dolaştık.
Şırnaklı gençler, gecenin 2'sinde karşılarında Muhsin Başkan'ı bulmanın şaşkınlığı içindeyken, Merhum Başkan onlarla son derece sıcak sohbetlere girdi.
Çok güzel tablolar meydana geldi.
Rahmetli Başkan, bu seyahatten sonra Türklerle Kürtler arasında kin ve nefret tohumu ekmek isteyen çevrelere karşı mücadelesini daha da keskinleştirdi.
Kürt kanaat önderleri ile temasını arttırdı.
Devlet'in terörle mücadelesine Kürt kardeşlerimizden gelen desteğin büyümesine önemli katkılarda bulundu.
Merhum, sınırlarımızın ötesindeki bazı "Kürt Büyükleri" ile de temas halindeydi.
"Ayrılıkçı akımlara" karşı onlarla birlikte çalışıyordu.
Rahmetli Başkan'ın bu faaliyetlerinin ne kadar önemli olduğunu bugün çok daha iyi görüyoruz.

MHP BU TEZGÂHI BOZABİLİR!..
Efendim;
Yazımızın girişinde, Sayın Savcı Sayan'ın "Kürtler ve MHP" çerçeveli değerlendirmelerine yer verdik ya…
Gerçekten de, Kürtlerin başına ne gelmişse "malûm" zihniyetin iktidarda bulunduğu dönemlerde gelmiş!..
MHP'nin Kürtlerle "kötü" olması için sebep yok!..
"Algı oluşturmayı ve yönetmeyi çok iyi bilen çevreler", 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin ardından iyice güçlenen "Yerli ve Milli İttifak"ın sonuç almasını engellemek için "Bu iş AK Parti'ye çok oy kaybettirir!" propagandası yapmaktalar.

Savcı Sayan'ın da işaret ettiği gibi, "Kürtler" söz konusu olduğunda, "karşı taraf" olarak işaret edilen hep MHP!..
Savcı Bey, bu "oyunun" mutlaka bozulması gerektiğini söylüyor.
Bunun için de…
"Mesela" diyor;
"Sayın Bahçeli ve ekibi, Güneydoğu illerimize gidip, oyuna dikkat çekebilir.
MHP Teşkilatı, birlik ve bütünlüğümüze sahip çıkan bütün Kürtleri bağrına bastığının altını çizebilir.
Bence, bu çok etkili olur."
Evet…
Rahmetli Muhsin Başkan'ın Güneydoğu Seferi gibi…
Sayın Bahçeli'den de geniş kapsamlı bir "Güneydoğu Seyahati"…
"Yerli ve Milli İttifak"ın sonuç almasını engellemek için algı operasyonu yürüten terör örgütü ile destekçilerinin oyununu bozabilir!..
Savcı Sayan'ın "teklifi" dikkate değer!..
*****
"MALÛM MESLEK ÖRGÜTLERİNE AYAR!"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Külliye'de Muhtarlara konuşurken, "malûm meslek örgütlerine" nasıl ayar verileceğini açıkladı!..
Biz de…
Şöyle, derinden bir…
"Oooh beee" dedik!..
Zira…
Uzun yıllar boyunca bunun mücadelesini veren bir gazeteci olarak, derinden bir "Oooh" çekmeyi ziyadesiyle hak etmiş durumdayız!..
Bazı meslek örgütlerine "zorunlu üyelik", "zorunlu aidat ödemesi" gibi tuhaf uygulamaların ortadan kaldırılmasına davet eden nice haberde, nice yazıda imzamız var.
Son olarak…
Sosyal medyada kampanya başlattık.
MİLAT Gazetesi'nde de bu işe ağırlık verdik…
"Mecburi Üyelik-Mecburi Aidat" uygulamasına tepki gösterdiğimiz 28 Ocak 2018 tarihli yazımızda da, "Bugüne kadar çok şey söylendiğinin ancak meslek erbabının sırtındaki yükün alınması için gerekli adımların bir türlü atılmadığını" belirttik.

Tepki dolu bir yazıydı.
Ardından, MİLAT'ın haberleri…
"Meslek Örgütleri"ne "zorunlu üyelik ve zorunlu aidat" uygulamasına muhatap milyonlarca vatandaşımızdan büyük destek geldi.

Ve sonuç:
Elhamdülillah!..
"Meslek Örgütleri" alanına çeşitlilik geliyor…
"Tekel"ler ortadan kalkıyor!...