2004’te iki evladını katleden ve COVİD-19 sürecindeki “af”tan yararlanarak cezaevinden çıkan bir şahıs (Selçuk Tengioğlu) CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e tokatlı saldırıda bulundu. Özel, DEM Parti Milletvekili ve TBMM Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder’in cenaze törenine katılmaya giderken söz konusu şahıs tarafından saldırıya uğradı.
Bu tür saldırılarda istihbaratın önemli ölçütlerinden biri olan kime yaradı faslına girmeyeceğim çünkü hakikaten hiç kimseye yaramadı. İster organize bir kötülük tarafından planlansın, ister şahıs psikolojik sorunlarından dolayı yapsın, ister başka bir sebepten, anlayacağınız kim veya kimler, her ne sebepten olursa olsun böyle bir saldırıya kalkışırsa kalkışsın zerre kadar kazançlı çıkan olmamıştır.
Ha, kaybeden mi?
İnanın bu saldırının kaybedeni de olmamıştır. Kaybedeni var ise de esamesi okunmayan birkaç kendini bilmezin şarlatanlığı kendilerine kaybettirmiştir ki milletimiz için ke en lemyekun (hiç olmamış gibi).
Ama işin tuhaf bir yanı da yok değil. Bu tuhaflık, iki evladını katleden saldırgan kişinin İBB ziyaretinde yatıyor:
Evlat katili saldırgan Aralık 2024’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na gidip, “Ben cezaevinde yatarken aynı koğuşu paylaştığım hapishane arkadaşlarıma Ekrem İmamoğlu’nu öldürün diye talimat verilmiş”şeklinde bir ihbarda bulunuyor. Bunun üzerine İBB yetkilileri konuyu emniyete bildirmiş, emniyette yapılan geniş tahkikatta, şahsın psikolojik durumundan ve cezaevi günlerinden kalma parçalı bilgilerden hareket ettiği anlaşılıyor. Ancak emniyet işi burada sonlandırmayıp CHP’li İBB’ye yasal haklarının kullanmaları konusunu hatırlatıyor. Bunun üzerine İBB yetkilileri“herhangi bir yasal müracaatlarının olmayacağını, kendi yetkililerinin Selçuk Tengioğlu isimli şahıs ile görüşme yapacaklarını” ifade ettiği söyleniyor.
Doğrusu İBB yetkililerinin bundan sonra ne yaptıklarını bilmiyoruz lakin CHP’nin Genel Başkan Özgür Özel’i gerektiği gibi korumadıklarını bu saldırı sebebiyle öğrenmiş bulunuyoruz. CHP gibi bir partinin genel başkanı üstelik her türlü insanın gidebileceği cenaze gibi bir programa böyle tedbirsiz gitmesi izaha muhtaçtır.
Burada yetkililerin saldırgan hakkında son yılları didik didik edecek şekilde geriye dönük inceleme, araştırma, soruşturma… ne gerekiyorsa yapmaları son derece önemlidir.
Olabilir, böyle basit ayak oyunları ile Türkiye'yi gerebileceklerini düşünenler çıkabilir. Her ne ise mutlaka ortaya çıkarılmalı ve kamuoyuyla paylaşılmalıdır. CHP de bu basit ve aşağılık saldırıyı bahane ederek yok Osmanlı, yok tehdit, yok efendim telef şarkılarından medet ummamalı. CHP gerçekten ana muhalefet partisi sorumluluğunu taşıyorsa kirli işlerin paspası olmayı kabul etmesin. Çıksın projeleriyle iktidara talip olduğunu anlatsın.
Bakınız,
Artık kimse Türkiye'de Ak Parti’nin 2 evladını katleden bir katili tutup CHP Genel Başkanı’na saldırtacağına inanmaz. İnanıyorum diyen ahmak değilse yalancıdır. Türkiye'de hiçbir parti, hiçbir oluşum, örgüt, şirket, şahıs 2 evlat katilinin velev ki istedikleri olsa da atacağı tokattan medet ummaz, hayır beklemez, siyasi kazanım elde etmez. Ak Parti hiç mi hiç ummaz, beklemez. Kim siyasi getiri bekleyerek bu saldırıyı kullanırsa basittir, kayıptadır.
Temennim saldırının o an gelişmiş olmasıdır. Evlat katilinin psikolojik sorunlarından kaynaklanmış olmasını umuyorum.