Ne kadar tepkisiz toplum olduk böyle? Bizim memleketimizde olanların az bir kısmı bile başka ülkede olsa yer yerinden oynardı. Özgürlüklerimiz kısıtlanıyor, milli menfaatlerimiz ayaklar altına alınıyor kimseden çıt yok veya belli belirsiz itiraz sesleri yükseliyor.
Ne kadar tepkisiz toplum olduk böyle? Bizim memleketimizde olanların az bir kısmı bile başka ülkede olsa yer yerinden oynardı. Özgürlüklerimiz kısıtlanıyor, milli menfaatlerimiz ayaklar altına alınıyor kimseden çıt yok veya belli belirsiz itiraz sesleri yükseliyor.
Hangisini saysam:
· Terör örgütüne üye denilerek saygın gazeteciler, bilim adamları, üniversite öğretim üyeleri, gönüllü yardımlaşma dernek görevlileri, siyasetçiler, yöneticiler dahilbinlerce kişi dinlemeye alınmış. Ortalığın sadece bu faciayla ayağa kalkması gerekirken sessizce geçiştiriliyor.
· Ülkenin başbakanının ve bakanlarının dinlendiği anlaşılıyor. Özel hayatlarını bırakın devlet sırları ayaklar altına alınıyor. Korkunç gerçek yine hakkıyla karşılık bulmuyor. Onlara gelecek zarar ülkemize gelmiştir halbuki.
· Sonra başbakanımızın, yakınlarının montajlı, dublajlı ses kayıtları ortalığa veriliyor. Bütün insanların bu iğrençliğe karşı çıkması gerekirken ses yok yine.
· Türkiye Gazetesi'nden Yıldıray Oğur bey birkaç gün önce generallik bekleyen bir kurmay albayın başına gelenleri yazdı. Ortada hiçbir suç yokken isimsiz ihbar mektuplarıyla, iftira ve yalanlarla hayatının nasıl karartıldığını ve şikayet olmadan nasıl hapis cezası aldığını ayrıntılarıyla anlattı. Ortalığınsadece bu haksızlıkla, bu zulümle çalkalanması gerekirken ses yok.
· Bu albayımız entrika ve komplolarla devre dışı bırakılırken onun yerine general olan komutanın Adana'daki tır baskınını yöneten kişi olduğu ortaya çıkıyor. Kimse ne oluyor, bu insan cellatlığı bunun için miydi bile demiyor.
· Mit'e ait devlet sırrı niteliğindeki tırlar durduruluyor, Türkiye uluslararası arenada zor durumda bırakılmaya gayret edilirken kimsenin sesi soluğu çıkmıyor.
· Türkiye'nin yüz akı İHH'ya baskınlar yapılıyor, yoksul ve kimsesizlerin yardımına koşan bu organizasyon pasifleştirilmeye uğraşılıyor. Yani binlerce kişi yokluğa, açlığa itilmek isteniyor.
· Sahte operasyonlarla döviz ve enflasyon yükseliyor, faizler fırlıyor. Ülkemiz yani vatandaşlarımız en az 100 milyar dolar kayba uğruyor. Neler oluyor diye hesap soran çıkmıyor.
· TÜBİTAK'ta olan rezaletler yazılıyor, dinlenmez denilerek başbakana verilen kripto telefonların bizzat onlarca dinlendiği anlaşılıyor. Herhalde yüzyılın skandalı denilmesi gerekirken, ortalığın sallanması icap ederken yine tepki yok.
Zor günlerden geçiyoruz. Birileri alenen İsrail ve Amerika taraftarlığı yaparak Türkiye'yi tarihinin en zor bunalımına sokmaya çalışıyor. Huzur içindeki ülkemizi Ukrayna'ya, Suriye'ye benzetmeye gayret ediyorlar. İstiyorlar ki iç savaş çıksın, kardeşlik bozulsun, devlet otoritesi sarsılsın, anarşi ve terör boy göstersin.
Aman bu kökü dışarıda olan hainlerin oyununa gelmeyelim. Kumpaslarını, komplolarını boşa çıkaralım. Paralellerin ne olduğunu anlatalım.
