Dilimiz, dinimiz, rengimiz, eğitim seviyemiz, bütçemiz, yiyip içtiklerimiz, giyip kuşandıklarımız, kültürel seviyemiz, entelektüel derinliğimiz, birikimimiz, baktığımız perspektif, öngörümüz ne olursa olsun gerek bireysel gerek ise toplumsal olarak elimizden gelen hizmetin küçüklüğüne veya büyüklüğüne bakmadan eğitim sorunları üzerine kafa yormamız, sorunların çözümü için geceli gündüzlü, aç susuz demeden çalışmamız gerekiyor.

Eğitim sorunların çözümünde eğitimcilere farklı roller biçiliyor, farklı misyonlar yükleniyor, eğitimciler farklı şekilde tanımlanıyor. Evet, eğitimci konforun peşinde koşan değil, konforsuz alanlara müdahale edip oradaki sorunları çözmeye çalışandır. Sorunlardan kaçan değil, sorunların üstesinden gelendir. Çözümleri uygulayan değil, çözüm üretendir. Dertleri dillendiren değil, dertleri dinleyendir. Eğitimci şudur, budur ama hiçbir zaman sorunları tek başına çözen değildir. Eğitime dair sorunların çözümünde eğitimcilerin çalışması, sorunları onların çözmesi yönünde kamuoyunda çok büyük bir yanılgı var ne yazık ki.

Evet, ülke olarak eğitime dair pek çok sorunumuz var bizim. Eğitimi oluşturan parametreler çok olduğu için ortaya çıkan sorunlar da haliyle fazla oluyor. Velilerin okula, öğretmene ve çocuklarının geleceğine karşı duyarsızlığı, aile içerisinde çocukların yeterli ölçüde çalışma ortamının olmaması, ailelerin kendi öz eğitimlerini önemsememeleri ve eğitim düzeylerinin yetersizliği, ailelerin üslup, ekonomi sorunu başta olmak üzere AİLE BOYUTU ile pek çok sorunlarımız var.

Okulların fiziki yetersizliği, sosyal imkanların azlığı, sosyal etkinlikler aracılığı veya kurslar/etütler eli ile okulların cazibe haline getirilmemesi, bazı okulların güvenlik, bazı okulların yakıt, bazı okulların ise elektrik/su gibi ihtiyaçları, öğrencilerin yeterli ölçüde beslenememeleri, derslik sayısının yetersizliği, okulların yabancı dil, beden eğitimi, görsel sanatlar, müzik gibi uygulamalı dersleri davranışa dönüştürememeleri başta olmak üzere OKULLARDAN kaynaklı pek çok sorunumuz var.

Öğrencilerin hangi amaç nedeni ile okula geldiklerinden bihaber olması, olaylar örgüsü üzerine yeterli ölçüde düşünememeleri, fikir yürütememeleri, ilgi ve alakaları olmayan konulardan sorumlu tutulmaları, devamsızlık sorunları, sınav kaygıları, başarısızlık durumları, ders çalışmakta isteksiz olmaları, manevi değerlerden uzaklaşmaları ve yozlaşmaları, teknoloji bağımlılıkları, üslup ve davranış sorunları, ulaşım sorunları başta olmak üzere ÖĞRENCİ kaynaklıda pek çok eğitim sorunlarımız var.

Öğretmenlerin moral ve motivasyonlarının düşük olması nedeni ile kendilerini işe yeterli ölçüde vermemeleri, eşlerinin farklı ilçelerde çalışıyor olmasından ötürü ailelerinden uzak yerlerde görev yapmaları, öğretmenlerin kendilerini günün meslekî koşullarına göre yenilememeleri, güncel konuları takip etmemeleri, öğrencilere karşı ilgisiz davranmaları, okulu sahiplenmemeleri, derslere hazırlıksız gelmeleri, sosyal becerilerinin zayıf olması, hizmetiçi eğitim faaliyetlerine katılmakta isteksiz olmaları, norm fazlası veya norm açığı gibi nedenler ile motivasyon kaybı yaşamaları gibi nedenlere ÖĞRETMENDEN kaynaklı sorunlar da mevcut.

Çevresel, müfredat, psikolojik ve rehberlik, ders araç ve gereçleri, yönetim ve planlama, yöneticilerin tutumu, ekonomik nedenler başta olmak üzere o kadar çok parametre var ki eğitim sürecini etkileyen, süreci baltalayan. Siz ne kadar tek başınıza mücadele ederseniz edin, süreci etkileyen bu parametrelerin ortak bir başarısı söz konusu olmadığı müddetçe istenilen ve arzu edilen başarıyı elde etmek oldukça güçtür.

Ne yazık ki kamuoyunda öğretmenlere bir sihirli kaftan biçilmekte ve bunca parametre var iken çözüm sadece öğretmenlerden beklenmekte. Elbette ki öğretmenin çözmesi gereken, çözebileceği sorunlar vardır ve çözümü için mücadele etmelidir. Elinden gelen gayreti göstermelidir. Ama öğretmeni aşan sorunlar karşısında çözümü öğretmenden beklemek öğretmeni meslekten soğutmaya ve yeni sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Eğitime dair sorunların üstesinden gelebilmek için hangi koltukta otursak hangi makam ve mevkii temsil etsek hangi ekonomiye sahip olursak olalım fark etmeksizin eğitime hizmet etme amacını kendimize öncelikli hedef haline getirmemiz gerekiyor. Bu nedenle tüm eğitim paydaşları oldukça hassas davranmaları ve öğretmenleri sahiplenmeleri gerekir. Belki o vakit sorunların pek çoğunu ortak akıl ile çözebiliriz.