"Bir okul mimarisi kuruyoruz. İlkokul, ortaokul ve lise bütünleşik olarak kuruluyor. İlkokulla üniversitenin bağlantısı var." Bu sözler Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a ait. Ülkemizin eğitimde yeni yol haritasını açıkladığı 2023 Eğitim Vizyonu Belgesini kamuoyuyla paylaşan Selçuk çok önemli tespitler yaptı. Alıntıladığımız "Okul Mimarisi" fikri kanaatimizce sunulan planın özünü teşkil ediyor.
Herkesin kabul edeceği gibi, bugüne dek pek çok proje, plan, yol haritası yapıldı yapılmasına ancak ne büyük kısmı uygulanabildi ne de uygulanabilenler olumlu sonuç verdi. Peki, bu haritanın farkı ne?
Bir kere ilk farkı, büyük iddialarla ortaya çıkmıyor. Projenin mimarı Selçuk, oldukça mütevazı ve ayakları yere sağlam basıyor: "Bugün yaptığımız açıklamalarla eğitim sistemimiz yarın en iyi eğitim sistemi olmayacak. Eğitim sistemimiz aniden bir dönüşüm yaşamayacak. Eğitim sistemleri 100 vagonluk bir tren gibidir, spor araba gibi döndüremeyiz." Yani, kimse benden mucize beklemesin diyor. Bir ülkenin eğitim meselesi hakikaten uzun soluklu bir iştir ve çelikten bir irade ve kararlılık gerektirir. Kazanımları ne pahasına olursa olsun korumak, sonuç vermeyen politika ve uygulamaları hiç tereddüt etmeden çöpe atıp sıfırdan, yılmadan yenisini yapma azmi gerektirir.
2023 vizyonunda temel problem bizce teşhis edilmiş, Milli Eğitim Bakanı şöyle diyor, "Eğitim fakültelerinin, öğretmen yetiştirmenin muhakkak değişmesi lazım. Kaynağı kontrol etmeden sistemi kontrol edemeyiz." Mademki eğitim, öğretim bir ülkenin en önemli meselesidir, o halde eğitmen, öğretmen en önemli meslek grubu olmalıdır. Bu meslek grubunun yetiştirilmesi de yüksek ücret ve imkanlarla teşvik edilerek yaşatılması da muhakkak gereklidir.
Maalesef ülkemizde çok uzun yıllardır sınavın, iyi işleyen bir sistemin aparatı olması gerekirken sistemin kendisine dönüştüğüne tanık oluyoruz. Sayın Bakan öğrencinin üzerine heyula gibi çöken bu gerginlik sebebini teşhis ederek olması gereken yere oturtacağı taahhüdünde bulunuyor, "Sınav bizim için muhakkak ikinci planda olması gereken bir unsur. Sınav sayısı, sınavın adından ziyade, sistemin ne kadar iyi olduğuyla ilgileniyoruz."
"Bir çocuk bir sene boyunca spordan nasıl uzaklaştırılır?" İlkokul başta olmak üzere eğitimi daha stressiz ve keyifli hale getirebilmek için ders yükünü azaltarak sosyal, sportif faaliyetlere yer vermek çocukların ruh ve beden sağlığını çok daha artıracaktır. Sonra Selçuk'un bir diğer hayati önemdeki tespiti çağı yakalamakla ilgili, "Bütün ilkokullara, ortaokullara, liselere dijital becerinin sızması gerekiyor." Yeni nesillerin içine doğdukları dijital çağ onları zihin ve yaşam tarzı açısından eski nesillerden farklı kılıyor. Yeni bir dil ortaya çıktı çocuklarımızın bu dili akıcı konuşabilmesi hayati önemde…
Teşhisler tam 12'den ancak teşhis hastayı iyileştirmeye yetmiyor. Tedavi için önerilen reçetenin işe yarayıp yaramayacağını zaman gösterecek.