Ölmek istemek günah mı? Ölümü istemek caiz mi? Ölmek için dua etmek doğru mu? İmtihan dünyasında yaşıyoruz. Zaman zaman her şeyin tepetaklak olduğu travmatik dönemlerden geçiyoruz. Böyle çaresiz ve zor süreçlerde insanın aklına kurtulmak için her yol geliyor. Allah imandan ayırmasın. Özellikle böyle zamanlarda İsyan ettirmesin Sabredebilmeyi nasip etsin. Detaylar haberimizde...
Enes İbni Malik'den -radıyallahu anh- rivayet edildiğine göre Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
"Başına bir musibet geldi diye hiç biriniz ölümü temenni etmesin. Mutlaka böyle bir şey temenni etmek zorunda kalırsa: 'Allahım, benim için yaşamak hayırlı olduğu sürece beni yaşat, hakkımda ölüm hayırlı olduğu zaman da beni öldür' desin." (Buharî, Merda 19; Daavat 30; Müslim, Zikir 10, 13. Ayrıca bk. Ebû Davûd, Cenaiz 9; Nesaî, Cenaiz 1; İbni Mace Zühd 31)
HADİSİN AÇIKLAMASI
586 numarada tekrar gelecek olan hadîs-i şerîf, başa gelen dünyevî bir bela ya da musibetin ağırlığı karşısında ölüm istemeyi yasaklamaktadır. Çünkü böyle bir hareket -Allah korusun- neticede intihara kadar gidebilir. Halbuki sabır gösterip dayanmak o sıkıntıdan kurtulmaya vesile olacaktır. Nitekim bir başka hadîs-i şerîfte şöyle buyurulmuştur: "Hiç biriniz ölümü temenni etmesin. Ölüm kendisine gelmeden önce onu davet etmesin. Çünkü ölenin ameli son bulur. Yaşamak ise, mü'minin hayrını artırır." (Müslim, Zikir 13)
ÖLÜMÜ İSTEMEK GÜNAH MI?
Özellikle dünyevî sıkıntı ve zorluklar karşısında ölümü temenni etmek, acizliktir. Fakat acizlik de olsa, bazan ölümü temenni etme zorunluğu doğabilir. İşte bu noktada sevgili Peygamberimiz, yapılması İslam esaslarına aykırı olmayan ve insan tabiatına da uygun olan bir yolu göstermektedir: Her şeyin hayırlısını isteyerek işi Allah Teala'nın irade ve ilmine havale etmek. Bu, hem İslam'ın hem de Hz. Peygamber'in ne kadar gerçekçi olduğunu göstermektedir. Böyle bir teslimiyet, sıkıntıdaki Müslümanı hem iman ve tevekkül çizgisinde tutacak hem de ona sabretme gücü verecektir.
İslamı iyi bilen ve anlayan bazı alim ve şairlerin bile zaman zaman ölümü temenni edecek kadar zorlandıkları olmuştur. Mesela ilk ve cefakar müslümanlardan büyük sahabî Habbab İbni Eret hastalandığında kendisini ziyarete gelenlere şöyle demiştir: "Eğer Nebî –sallallahu aleyhi ve sellem- yasaklamamış olsaydı, hiç şüphesiz ben ölümü temenni ederdim"( bk. 588. hadîs). Merhum Mehmed Akif Ersoy da vefatından bir yıl önce 1935'te şunları yazmıştır:
Daha bir müddet emînim ki hayatın yükünü;
Dizlerim titreyerek çekmeye mahkûmum ben.
Çöz de artık yükümün kördüğüm olmuş bağını,
Bana çok görme, ilahî, bir avuç toprağını…"
Teslimiyet ve temenni, sabır ve özlem herhalde ancak bu kadar güzel ifade edilebilirdi.
İslam bilginlerinin bir kısmına göre, dînî açıdan fitneye düşme endişesi duyan kimse, ölümü temenni edebilir. Allah yolunda şehid olmayı temenni etmek, temiz bir beldede ölmeyi istemek nasıl güzel görülmüş ise, İmam Nevevî'ye göre dînî bir sebeple ölümü temenni etmek de aynen öyledir. Nitekim Hz. Ömer "Allahım, beni yolunda şehid olmak ve Resûlü'nün beldesinde ölmekle bahtiyar kıl" diye temennide bulunmuştur (bk. Buharî, Fezailü'l-Medîne 12 ). Hz. Ömer şehid edildiği zaman kızı Hafsa, "Allah babama istediğini nasip etti" demiştir.
HADİSTEN ÖĞRENDİKLERİMİZ
1. Allah'a kavuşmak arzusuyla ölümü temenni etmekte bir sakınca yoktur.
2. Ancak başa gelen bir bela ve musibetten dolayı ölüm istemek, bir anlamda kazaya rızasızlık olacağı için doğru değildir.
İLGİLİ HABERLER
>>YASİN SURESİ
>>NAZAR DUASI
>>FETİH SURESİ
>>MERYEM SURESİ
>>VAKIA SURESİ
>>İSMİ AZAM DUASI
>>TAHA SURESİ
>>LEV ENZELNA
>>HAŞR SURESİ
>>FELAK NAS SURELERİ





