CHP denince akla sadece çöp, çamur, çukur gelmiyor; gündeme özel provoke tiyatrolar da CHP’li isimlerin en çok başvurduğu yöntemler arasında! Müftü karısı rolü oynayan meyhane işletmecisi CHP’li Gül Taşlı Cenal’dan, CHP’nin Yozgat mitinginde çiftçi numarası yapıp ‘ocağımız battı, açız’ röportajı veren fakat Sarınınören Köyü’nde traktör ve tarla zengini olduğu ortaya çıkan Ersoy Ersoy’a, CHP Genel Merkezi önünde mağdur sıfatıyla konuşup ‘torunuma süt alamıyorum’, ‘pazardan çürük sebze alıyorum’ diyen fakat erkeklerin de olduğu ortamlarda ellerinde kadehlerle içki şişesi dolu masalarda sosyal medyaya yansıyan fotoğraflarıyla Yıldız Bacıoğlu ile Leyla Doğan’a kadar hangi birini sayalım…
CHP’nin Neşe’li tiyatrosu
Benzeri onlarca tiyatro oyununu sergileyen ve her defasında rezil olan CHP’nin en gözde senaryosu ise bana göre ‘Atatürkçü Neşe’dir. Tiktok’taki basit kadınların ses tonu ve yüzündeki bir kilo makyajıyla köylü muhafazakar kadını numarası yapan Neşe o derece sırıtıyordu ki başta elini tutan Mustafa Balbay olmak üzere orada bulunan CHP’li teyzelerin bile içinden ‘rezil olduk, bundan daha iyi bir oyuncu bulamadınız mı’ diye düşündüklerine eminim. İzledikçe CHP’nin bir parti olarak ne kadar sığ, gülünç ve memleketin gerçeklerinden ne kadar kopuk olduğunu bir kere daha anlıyorum. Şimdi gelelim Özgür Özel’e yapılan saldırıya…
Kuyruk acın mı var Sezgin?
Kurulduğu günden itibaren halka zulmeden, bu zulümlerine kılıf uydurmak için binbir çeşit yalan söyleyen, bu yalanlarını da tarih diye okullarda okutan, halk CHP’yi iktidar yapmayınca seçilmiş lidere darbe yapan veya darbeye yeltenen, adının yanına yazılan yolsuzluklarının haddi hesabı olmayan CHP’nin halk nezdinde güvenilirliği yok. CHP’li Gaziantep Şehitkamil İlçe Başkanı Umut Yılmaz’ın kendi partisi hakkında kan donduran açıklamaları bile CHP’deki zorba düzeni gözler önüne seriyor. İBB’nin yolsuzluk soruşturması kapsamında birbirinin suçlarını ifşa edenler de CHP’li… Şimdi hal böyleyken sabıkalı bir şahsın Özgür Özel’e saldırısını nasıl değerlendireceğiz? Elbette şiddete karşıyız, bu tür çirkin hadiselerin yaşanmasını istemeyiz fakat daha ne olduğu dahi anlaşılamamışken Türk düşmanı, Ermeni sevicisi Sezgin Tanrıkulu denen şahıs, ‘saldırgan ben Osmanlı torunuyum dedi’ şeklinde açıklama yaptı, onun da yalan olduğu, saldırganın Atatürkçü olduğu ortaya çıktı. Sezgin gibi birinin TBMM çatısı altında olması büyük talihsizlik. Sezgin’in bu Osmanlı Türk düşmanlığının altında bir kuyruk acısı mı yatıyor? Acaba dedeleri doğuda Müslüman halka soykırım yapan Hınçak Taşnakçı mıydı, ya da Yunan işgalci miydi veya Çanakkale’ye işgale gelen İtilaf Devletleri askeri miydi de her fırsatta Osmanlı’ya saldırıp Türklere soykırım iftirası atıyor!
Ezcümle yalancının mumu yatsıya kadar yanarken CHP’ninki ikindi namazında sönüyor.
