0

Kemal Kılıçdaroğlu'nu dinliyorum gözlerim kapalı: "Avrupa hükümetleri kesinlikle 'evet'i destekliyor. Bir ülkenin başbakanı gider de nasıl uçağını geri çevirirsiniz. Açıkça karşıtlık yaratmak istiyor."
Harika yorum!..
Büyük zeka!
Allah Kemalistlere bağışlasın Kemal Efendi'yi!...


Sonuca bak, sebebi gör:
Madem ki bu Avrupalıların rezillikleri, nihayetinde "EVET"e yaramaktadır, yani "EVET" oy oranlarını arttırmaktadır…
Öyleyse…
Arada bir "örtülü" anlaşma
vardır.
Gerçekler acıdır,
Biber de acıdır,
Öyleyse gerçek biberdir!
Ya Sayın Kılıçdaroğlu;
Yapma bana bunu!..
Ne dediğinin farkında mısın?
Kendi kalene, hem de kendi doksanına nasıl bir gol attığının farkında mısın?
Sen Kemal Efendi;
Kaset tezgahının ardından CHP'nin başına getirildin getireli Recep Tayyip Erdoğan'a yaramıyor musun?..
Avrupa'nın, başta hanım Bakanımız Fatma Betül Sayan Kaya olmak üzere, kimi kabine üyelerimizle, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza yönelik rezil tavırları, aslında "EVET"e destek vermek içinse...
Sırf rezilliklerin "EVET"e yaramasından yola çıkılarak böyle bir değerlendirme yapmak yerinde ise…
Biz de "Kemal Kılıçdaroğlu EVET oylarını yükseltmek için uğraşıyor!" diyelim bari!..
Öyle ya;
Kemal Kılıçdaroğlu, "Böyle bir Başkanlık sistemini Kan Dökmeden getiremezsiniz!" tehdidini savurmak suretiyle, "EVET" oylarının artmasına hizmet etmiş olmadı mı?..
"Yüzde 98 EVET dese de olmaz!" söylemi, milleti kızdırmaz, "EVET" oylarını arttırmaz mı?
Sen bir yandan "Sistem değişiyor, laiklik elden gidiyor!" diyeceksin…
Diğer yandan da…
"Cumhurbaşkanlığı Sistemi İslam'a uygun değil!" fetvasını vereceksin!
Sen Kemal Efendi;
Bu türden korkunç tutarsızlıklarınla "EVET"e çalışmış olmuyor musun?
Daha geçen gün, canlı yayında, milletimizin yeni sisteme "EVET" demesi halinde, "Başbakanlık makamının kaldırılacağını dahi bilmediğini" ortaya koymadın mı?
Ne yani…
Şimdi biz…
Kemal Kılıçdaroğlu'nun varlığı bile "Recep Tayyip Erdoğan'a yarıyor!" diye…
"Kemal Kılıçdaroğlu, aslında Recep Tayyip Erdoğan'a kuvvet vermek için getirildi!" diyen bazı CHP'lilere itibar mı edelim?..
Ya, Kemal Kılıçdaroğlu…
Ağzından çıkanı kulağın duysun!..
Avrupa'nın "EVET" dediği filan yok!..
Adamların ruhu böyle; "Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı, Osmanlı düşmanlığı yapacağım" derken böyle sapıtıyorlar!..
Ya da farkında olmadan "Osmanlı'nın Yeniden Doğuşu"na "hizmet" ediyorlar!..
Mesele bundan ibarettir, Kemal Efendi!..

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç'a
müracaat edebilirsiniz!

Memleketimizin önde gelen hukukçularından Sayın Şeref Malkoç, malûmunuz, bir süre önce Meclis tarafından Kamu Başdenetçiliği görevine seçildi.
Koştur koştur, ihmal etmişiz.
Geçen gün ziyaretine gittik.
Başında bulunduğu Kurum'un ne gibi bir işlev gördüğünü anlattı.

Özetle:

"Hayra motor, şerre fren olma" işi bu.
Devlet uygulamalarından bir şikayetiniz varsa, hakkınız yenmişse başvuruyorsunuz, takipçisi oluyorlar.
İhtilaf varsa, çözmeye gayret ediyorlar...
Sayın Şeref Malkoç ile uzun yıllar öncesinden bu güne gelen hukukumuz vardır.
Kendisine, "Bizim okuyucularımızdan nice şikayet geliyor… Size iletsem?" dedim.
"Yazılı olarak ilet, derhal ilgilenelim!" karşılığını verdi.
Olur.
Okuyucumuzdan gelenleri aktaralım; serdararseven37 @gmail.com adresine ulaşanlar, aynen
Sayın Ombudsman'a!...

Barolar Birliği
'Kimin' elinde?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yurt dışında "Hayır" kampanyası yürüten Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na "Benim bir daha kapımı çalamazsın, kapattım. Karşına bunun faturası çıkar!" diyerek tepki gösterdi ya…
Sayın Erdoğan'ı dinlerken…
Şöyle düşündüm:
Rahmetli Erbakan Hoca'nın "siyasi iktidar" hedefini işaret ettiği günden bu yana koşturup duruyoruz…
Seçim zaferinden seçim zaferine koşturup duruyoruz…
Büyük "siyasi" zaferler elde ettik…
Ettik ama Türkiye Barolar Birliği hala o zihniyetin elinde!..
Mühendis Odası onlarda!..
Tabip Odası onlarda!..
Eczacılar Odası onlarda!..
Diş Hekimleri Odası
onlarda!..
Vesaire, vesaire!..

Sayın Erdoğan'ı dinlerken "Siyasi İktidar" ile "Kültürel İktidar" arasındaki fark üzerine tefekkür ettim.
Siz de edin lütfen!..