Sevgili okur, tarih yazmak ciddi iştir. Kitap karıştırırsın, arşiv tararsın, arkeolojik kazı kovalarsın, müze müze dolaşırsın, yazıt okursun. Ama bizim Hevaller için tarih yazmak, tombala torbasına el daldırmak kadar basit! Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Orhun Yazıtları’ndan Aydınoğulları’na kadar her şeyi “Kürt malı” diye etiketlemek için öyle bir hevesle çalışıyorlar ki, insan “Yahu, bu enerjiyle baraj kurar, Zagros’u sulardınız!” demeden edemiyor.

Sosyal medyada uçuşan iddialar, tam bir mizah şöleni. “Germiyanoğulları, Aydınoğulları, Çobanoğulları Kürt!” diye bağırıyorlar. Bakın kekolar, “yanlış torbaya daldınız” derim bir Kürt olarak.

Hazır mısınız? Hadi bu uyduruk tarih fabrikasını itin mabadının altına sürelim.

Bu ahmak çılgınlığın fitilini ateşleyen, malum, İmralı’nın vahiy makinesi Abdullah Öcalan’dı. Hani her okuduğu kitabı özetleyip “Ben buldum!” diye müritlerine yutturan, “Ben tanrıyım. Dolayısıyla tanrı Kürt’tür!” diyebilen gerilla özentili bir çakal. Şaka sanıyorsun, değil mi? 2000’lerin başında, Kandil’de PKK’liler, gözleri faltaşı gibi açılmış, “Önderliğin son açıklamalarını okudunuz mu?” diye sorarken, ağızlarından adeta kutsal metin tınısı dökülüyordu. Selim Çürükkaya’nın tabiriyle “Apo’nun Ayetleri” dedik, geçtik. Ama yetmedi.

KÜRTLERE YENİ TANRI: APO

Madem tanrı var, ona bir tarih lazım! E, tarih yoksa? Uydur gitsin! Araplara baktılar, bir cacık olmaz. Farslara göz attılar, İran’a çakılı.

Medler, Urartular, Hititler? “Nasılsa torunları yok, kap gitsin!” dediler.

Hindistan? Oradan da inek b*kundan başka bir şey çıkmaz deyip vazgeçtiler.

Peki Çin? Çekik gözlü Kürt olmuyor, çerçeve oturmuyor. Geriye kaldı Türkler.

İstanbul’un Konstantinapolis olduğundan bu yana gelmiş geçmiş en büyük hırsızı Ekos İmamopulos’in tabiriyle, Türklerin tarihi “nimet nimet!”

Türklerin maşallahı var, tarih boyunca onlarca imparatorluk, yüzlerce devlet, beylik, hanlık kurmuş. Tombala torbasına elini daldır, ne çıksa Kürt! Selçuklu, Osmanlı, Timur, Babür? Bunlar büyük lokma, avuca sığmaz. Ama Germiyanoğulları, Aydınoğulları, Çobanoğulları? Tam avuçluk! “Kimse fark etmez, Türkler alicenaptır, görmezden gelir” diye düşünmüş olmalılar. Ama tarih öyle tombala torbasıyla yazılmıyor, sevgili hevaller. Gelin, bu uyduruk iddiaları masaya yatıralım!

Bir Bizantinist Kürtçü sıkılmadan yazmış: “Germiyanoğulları, Aydınoğulları, Menteşeoğulları, hepsi Kürt!” Kaynak? Muhtemelen WhatsApp forward’ı. Germiyanoğulları, öz be öz Oğuz Türkmen boyu. Larousse, Britannica, Americana ve TDV İslam ansiklopedilerinde açık açık yazıyor: “Germiyanlılar, 13. yüzyılda Malatya civarından batıya göç eden Türkmenler.”

Hani Kürt? Hani Zagros? Dahası, Germiyan beyi, kızı Devlet Hatun’u Osmanlı’ya gelin vermiş. Sultan I. Murad’ın oğlu Yıldırım Bayezid’in kayınpederi yani! “Kürt beyliği” dedikleri adam, kızına Türk ismi veriyor! Osmanlı’ya akraba olmuş. E, niye o zaman Osmanlı arşivlerinde “Kürt beyi” diye bir fısıltı yok? Hevaller buyurun, açıklayın! Yoksa Devlet Hatun’u da “Zagros prensesi” mi yapacaksınız?

Ey, Germiyanlılar! Madem Kürt’sünüz de niye adınız Türkçe? “Germiyan” Kürtçe mi yazılıyor, yoksa klavyenizde “ğ” tuşu mu bozuldu? Hadi diyelim Kürt’sünüz, Osmanlı’ya kız verirken “Biraz da Kürt kanı aksın” mı dediniz? Hadi canım, geçiniz!

BİZANS DA KÜRT’MÜŞ

Aydınoğulları için de aynı terane. Bir hayalci heval, “Aydınoğulları Kürt!” diye coşmuş. Karaman Belediyesi’nin kitabında bile Aydınoğulları “Türkmen” diye geçiyor. Ulan insan biraz utanır be… Aydınoğuları öz be öz Osmanoğullarının emmioğulusu, Kayı Boyu’ndan yani. Dahası, Osmanlı’nın ilk donanmasını kuranlar bunlar! Ege’yi, Karadeniz’i Bizans’a dar eden filoları var. Aydınoğulları, Osmanlı’yla öz amcaoğlu, has Kayı yani!

13. yüzyılda Ege’de haçlılara ve Bizans’a dünyayı dar eden Aydınoğulları/Osmanlı donanmasının amiralinin adı Heval Brusk muydu yoksa? “Vira Bismillah” yerine “Ço” mu diyordu Kaptan-ı Derya Heval Brusk?

Caka Bey kimdi ulan? Hani nerede Kürt amiral? Ege’de gemilere “Kürtçe” mi komut verdiniz? “Yelken aç, yallah Zagros’a!” mı dediniz?

Dünya denizcilik kültüründe “Türkçe Denizcilik Kavramları” diye elin gavuru beş okka bir kitap yazmış. Niye Kürtçe bir tek kavram yok Aydınoğulları/Osmanlı donanmasında? Osmanlı donanmasının temelini atan emmioğlu Aydınoğulları, sizin hayali Kürdistan’ınızda kayık mı yüzdürüyordu? Hadi oradan! Bu iddialar o kadar uçuk ki, insan “Acaba bunlar tarihe değil, bilimkurguya mı çalışıyor?” diye soruyor.

Bir başka sözde tarihçi Maho, Bizans Kürtleri başlığı altında bağırsak gurultularını dizmiş de dizmiş. Metni okuduğunuzda “Bizanslı Maho” değil de “Maho’nun Bizansı” varmış dersiniz. Tevekkeli bundan sonra “Kalaimeras” yerine “roj baş” diyeceğiz İstanbul’daki Rum komşularımıza…

Çobanoğulları’na gelince, iş iyice komediye dönüyor. Bir web sitesi, utanmadan “Çobanoğulları, Kirmanşah’tan gelen Kürt Şiwankari hanedanı” diyor. Kaynak? Bir “Kürt tarihçi”ymiş. Adı ne bu tarihçinin? Yok. Kardeş, TDV Ansiklopedisi’nde Çobanoğulları’nın Türkmen olduğu yazıyor! İlk bey Hüsameddin Çoban, ikinci bey Alp Yürek, üçüncü bey Yavlak Arslan. Hepsinin adı da, lakabı da Türkçe.

TARİH YAZMAK İLE STAND-UP YAPMAK FARKLI İŞLER

Yavlak Arslan’a “Muzafferüddin” mahlası verilmiş, çünkü kâfiri doğramış, fethe doymamış, ömrü yetseydi, Osman Gazi’yi bile geçerdi alimallah! Bu adam sağ olsa, vallahi hevalleri kılıcına takar, “Husye Kebabı” yapar, sofraya meze ederdi! Yavlak Arslan Kürt de, niye adınız Türkçe? “Muzafferüddin”i Kürtçe mi sandınız? Hadi diyelim Kirmanşah’tan geldiniz, Kastamonu’da niye “Zagros marşı” çalmadınız? Mabadınızla mı yazıyorsunuz bu tarihi, yoksa Photoshop’la mı?

Bu hevaller, tarih yazmıyor, adeta stand-up yapıyor! X’te birileri, “Kürtler 40 bin yıllık Zagros avcıları” diye uçuyor.

Bakın hevaller, bu böyle olmuyor. Battıkça batıyorsunuz. Bence, Kürtlerin tarihini, Türklerin en temel tarihi vesikalarından olan Orhun Abidelerinden başlayın. Direk, kafadan “Bilge Kağan Kürt, Vezir (Başbakan) Tonyokuk Zaza’dır” deyin çıkın işin içinden. Orhun Yazıtları’nda “Kurt” kelimesi geçti diye, “Hah, işte biz oyuz! ‘U’ harfinin üstündeki iki nokta silinmiş!” deyin. Orhun Yazıtları Göktürk Türkçesi’yle yazılmış falan geçin önemsemeyin. Diğer önemsemedikleriniz arasında kaybolur gider.

Biraz daha ıkınırsanız vallahi billahi Kül Tigin’in mezar taşında “Kürtçe” bir harf bilem bulursunuz alimallah! “Adı, Kül Tigin değil Kürt Tigin” dersiniz. Akabinde bir tarihçinize, Bilge Kağan’a sitem dolu bir yazı da yazdırırsınız. Ulu kağana sitem eder ve şöyle sorar: “Ey büyük Kürt büyüğü Bilge Kağan! Orhun abidelerinde neden Zagros eşeklerine selam göndermedin!”

Ha bu arada “Bilge Kağan’ın gerçek adı Zana (Bilge)’dir ama kitabeyi yazan kâtip Göktürk Türkü olduğu için Zana’yı Bilge yazmış” diyerek işin üstünü örtersiniz.

Ulan ahmaklar, Tombala torbanızda neden Orhun Yazıtları yoktu?

Selçuklu yıkılınca 26 Türk beyliği kurulmuş. Peki, hevallerin “kadim Kürdistan”ı nerede? X’te biri güzel sormuş: “Selçuklu çökerken bir tane Kürt beyliği niye çıkmadı?” Cevap? Sessizlik. Ama hevaller boş durur mu? “Mervaniler, Eyyubiler!” diye bağırıyorlar. Kardeş, Mervaniler Fırat’ın doğusunda, Eyyubiler Ortadoğu’da. Anadolu’da niye yoksunuz?

GÜNEŞ DİL TEORİSİNDEN ZAGROS DİL TEORİSİNE

Hadi, tombala torbasını açın, bir bey çekin! Selçuklu çökerken siz nerede tatil yapıyordunuz? Zagros’ta avcılık kursu mu alıyordunuz? 26 Türk beyliği kurulurken, “Biz de bir beylik kuralım” demediniz mi?

Tombala torbanız mı kayboldu? Bu sessizlik, tam bir komedi filmi. Zagros’ta kebap mı pişiriyordunuz, niye beyliği unuttunuz?

Ulan arkadaş, Selanikli Mustafa’nın sadık kopyacısısınız. Hani şu “Güneş Dil Teorisi”yle Mayaları, İnkaları, Aztekleri Türk yapan Mustafa var ya, işte o! Ama o bile daha bilim-kurgucu idi. Siz, “Bilge Kağan Kürt” demeyerek Zübeyde’nin Mustafasının, gerisinde kaldınız. Güneş Dil Teorisi’ni alıp “Zagros Dil Teorisi” yapacaktınız.

Hadi, biraz çaba! Mustafa Kemal, Mayaları Türk yaptı, siz Bilge Kağan’ı Kürt yapın lütfen. Arada 1000 yıl fark var, ama hayal gücü aynı! Zagros’ta dil kursu mu açtınız? Hadi, itiraf edin, tombala torbanızı kimden çaldınız? Bu hayalciler, Selanikli Mustafa’nın bile gerisinde kaldı. Yalanım varsa çavuş-u kebirim takavvut olsun.

Bir Kürt olarak utandım vallahi, billahi! Tarih tombala torbasıyla yazılmaz, sevgili hevaller. Germiyanoğulları, Aydınoğulları, Çobanoğulları Türkmen’dir, Osmanlı’nın emmioğllarıdır.

Siz dediğimi yapın, İşe Orhun Abideleri’nden; Bilge Kağan ile Vezir Tonyokuk’tan başlayın. Hem Tonyokuk’a “Zazalık” payesi verirseniz, üç beş uçan Zaza’dan da destek alırsınız. Nasılsa Zazaları da Kürt yaptınız.

Sevgili Kekolar, yanlış torbaya daldınız! Ben bir Kürt olarak, sizden utanıp Zagros’ta husye kebabı yapmaya gidiyorum.

Selam olsun Zagros’un eşeklerine!