0
Cabir İbni Abdullah radıyallahu anh şöyle dedi:
Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i:
"Bir kişinin yiyeceği iki kişiye, iki kişinin yiyeceği dört kişiye, dört kişinin yiyeceği de sekiz kişiye yeter" buyururken işittim.[1]
Açıklama:
İnsan her zaman bolluk içinde olmayabilir… Tek kişilik bir yemek başındayken kardeşinin de düşünülmesi yemeği azaltır ama tokluğu azaltmaz… Bu mucize gibi bir durumdur ve birçok insan bunu tecrübe etmiştir…
Sadece kendi nefsini düşünmeyi, azalır korkusunun yaşanmamasını ve paylaşmayı teşvik eden bir hadis okumuş olduk…
Burada göze çarpan ilk uyarı sanki muhatabına yemek yedirmenin teşvik edilmesidir… Yemeğinin ancak sana yeteceğini zannetme… Bil ki o yemeğe bereket verilmesi senin elinde olan bir şey değil… Sen yine de kardeşini, komşunu ya da bir yolcuyu sofrana davet et…
Ona yemek ikram et ve dostluğunu perçinleştir… Burada önemli olan senin muhatabına değer verdiğini göstermendir…
İslam yemeğe çok da önem vermez. Yemek yemek bir insanın asıl hedefi değildir. Ve onun için de yaratılmamıştır… İnsanın asıl yaratılış amacı Allah'a kulluk yapmaktır…
Allah'a kulluk nasıl yapılır dosyasını açtığımızda- konumuzla alakalı- karşımıza şu maddeler çıkar;
1- Bu din tek başına ibadet edilecek bir din değildir.
2- Bu dinde ikram vardır.
3- Kendine yetecek miktarda bile olsa muhatabına yedir
4- Asla azalır diye korkma.
5- Muhatabının gönlünü kazanmaya bak
6- Yarın ona karşı davetinin önü açılmış olur.
7- Allah'a tevekkül edilmeli
Dinimiz paylaşmaya önem vermiştir… Bunun için zekat ve infak kurumu devreye girmiştir… Bir hedef belirlenmiş;
" Bu din muhatabının gönlünü fethedecek."
Ve islamdaki emir ve yasaklara baktığımızda bu gerçeği görürüz…
Âlemlere rahmet olarak gönderilen efendimiz aleyhisselam iki kişilik yemeğin dört kişiliğe yeteceğini ve bu sayının daha da artsa bile tokluğa zarar vermeyeceğini bildirmesi o anlık söylenmiş ya da öylesine söylenmiş bir cümleden ibaret değildir…
Bu hadisimizde gizli bir kaşık sayısının artması teşvikin de olduğunu görüyoruz… Kim Allah katındaki derecesinin artmasını istiyorsa insanlar arasına karışıp sıcak ilişkiler kurması gerekir. İslam, ruhbanlığa izin veren bir din değildir…
İslam azalır korkusuyla biriktirenlere ve cimrileşenlere çok şiddetli tehditler savurur…
Paylaşmayı seven bir insan toplumda sevilir ve güzel dostluklar kurar… Paylaşmak insandaki kibrin belini kırıp parçalar… Paylaşan insan tevazu sahibi de olur…
Evet…
Yemek merkezli söylenmemiş bu hadis bizlere çok hayırlar sunar…