Kıymetli okurlarım, kabul edilsin veya edilmesin... Ülkenin ana muhalefet partisi şu anda bir arınma, bir temizlenme sürecine girmiş durumda...


Bu sürecin sonunda da, CHP kurumsal olarak, hileli işler yapılıyor iddialarından kurtulacaktır. Yani sürecin neresinden bakarsanız bakın, yaşananlar ana muhalefetin yararınadır.


Ama bunu Özgür Özel ve adamları anlamıyorlar. Onlar arınma sürecini, kendilerinin iktidar yolculuğunun önüne çekilmiş bir set olarak görüyorlar.


Hani ortada bir set varsa, bunu çeken Mahkemeler değil; bizzat CHP'lilerin kendileridir. Çünkü ortaya atılan iddialar da, yapılan şikayetler de hep kendi içlerinden yapılmıştır.


Buradan sormak isterim... Ne yapacaktı Mahkeme? Kendisine gelen şikayetleri, "aman bunlar iktidar oluyorlar" deyip incelemeyecek miydi?


Bu beyefendiler ayrıcalıklı davranılmasına o kadar alışmışlar ki, kendi içlerinden gelen şikayetlerin gereğinin yapılmasına bile tahammül edemiyorlar.


Ha birde, Özgür Bey ve ahalisinde acayip bir şekilde gözü dönmüşlük var. Bu gözü dönmüşlük yüzünden de, ne söylediklerini kulakları duyuyor. Ne de yaptıklarına akıl sır eriyor.


Şu hale bakın... CHP'de ikinci adamlığa kadar yükselmiş, Gürsel Tekin'i bile ihraç ettiler. Eeee gözü dönmüşlük mantığın önüne geçti mi başka sonuç beklemek saflık olur.


Bazen ekranlarda "Kemal Kılıçdaroğlu da ihraç edilir mi?" diye bir soru sorulduğunu duyuyorum. Bu soruyu soranların hiç tereddüdü olmasın... Yaparlar hem de buz gibi...


Eğer Kılıçdaroğlu, Mahkemenin vereceği Mutlak Butlan Kararından sonra, görevi kabul ederse, gözünün yaşına bile bakmazlar. Tabi onlarda Kemal Kılıçdaroğlu'nu ihraç edecek yetki kalırsa...


Yazının sonunda, Özgür Özel ve ahalisini "sakin olmaya" davet etsem... Acaba bu gözü dönmüşlük içinde beni dinlerler mi?


Baya zor ya... Biz yine de davetimizi yapalım... Beyler azıcık sakin olun...