0

Şehrin bir ucundan koşarak gelip bize iyi haberler verecek birilerini bekliyoruz. Çevirdiğimiz her takvim yaprağı bize esenlik sunacak umuduyla başlıyoruz güne.

Malazgirt'te ordusunun başında askerlerini yüreklendiren Alparslan'ın sözlerine çok ihtiyacım var.

Zifiri karanlık dağılacak diye bekliyoruz.

Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaşı çoktan geçmiş olsak da içimizde hep bir fetihler yapma arzusu var.

Sanayide bütün gün üstü başı yağ, toz içinde kalan çırağın pazar günlerine dair duyduğu bir umutla bekliyoruz gelecek günleri.

Sayısını bile bilmediğimiz kadar üniversitemiz var. Yavrularımız acaba hangisinin kapısından girecek, neler yapacak, hayata nasıl atılacak diyerek bir umudu besleyip duruyoruz içimizde.

Bir mesele olduğunda "Hele bir reis konuşsun." diyerek ömrüne dualar edilen şükür ki bir reisimiz var.

Hangi kanalda olursa olsun haberleri izlerken tek iyi haber göremesek de şairin "İyi günler ilerde anneanne" sözünü bir çiçek gibi taşıyoruz içimizde.

"Kitap okunmuyor." nidalarının ayyuka çıktığı bu zamanlarda ülkenin dört bir yanında, şehirde, kasabada, köyde yapılan kitap fuarlarının yaralara merhem olması için dualar ediyoruz.

Her gün yeni komplo teorisi ile uyanıyoruz. Birilerinin düğmeye bastığını görmemek için kör, sağır olmak yetmiyor. Aynı zamanda akıl ve izandan da yoksun olmalı olup biteni görmeyenler. "Biz bu filmi daha önce izlemiştik." diyerek Siverek'te, Maçka'da, Çanakkale'de tezgaha sürülen senaryoyu sahiplerine iade etme basiretimiz var, onu kullanıyoruz gülüp geçerek olup bitene.

Kibrinin altında ezilenleri görüyoruz ama onlar kendilerini göremiyorlar. "İdeal insan nasıl olmalı, iyi insan nasıl olur?" diyerek yaptıkları tüm paylaşımların altında ezildiklerini fark edemeden yaşamaya çalışanlar var.

Şarkılardan fal tutma vakitlerini çoktan geçtik, türküler içimizi onarmaya devam ediyor.

Şehirler bizden uzaklaştıkça, göğe doğru yükseldikçe binalar, kat karşılığı feda edildikçe bir avuç yeşillik ruhumuza merhem olsun diyerek bir şiir takılıp dilimize çıkıyoruz dağlara. "Al eline bir değnek / Tırman dağlara, söyle/ Şehir farksız olsun tek / Mukavvadan bir köyle /Uzasan göğe ersen / Cücesin şehirde sen / Bir dev olmak istersen / Dağlarda şarkı söyle"

"Önce insan" diyerek atılacak adımlara ihtiyacımız var. Bütün kapitalist sistemleri alt üst ederek, insanı merkeze alan şehirlere, eğitim sistemine, yürekten sarılmaya ihtiyacımız var.

Tartışmaların hepsini elimizin tersiyle itip Kuran'ı baş tacı yapıp Resulullah'ı rehber bilerek yaşamayı seçerek çıkacağız karanlıktan.

Gelin birlikte sokalım elimizi ateşe. Yapmacık gülücüklerle geçirecek vaktimiz yok. Acırsak acınacak hale düşeriz. İçimizdeki sahte sözlere, dışımızdaki aleni hainliklere karşı kulakları, gözleri kapatarak hiçbir şey yapamayız.

Sözümüz, özümüz bir olsun. Anadolu ruhu bir filiz gibi yeşerip duruyor içimizde. Bizi ayakta tutan da bu işte.