Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.87
Gram Altın
2321.76
BIST 100
9079.97
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Ramazan yazısı: Bozguncu sistemden kurtuluşun yol haritası

Kur’an-ı Kerim toplumun faydalanması için Mûsâ ve Firavun arasında geçen olayları anlatır, bu kıssayı anlat, belki düşünür, öğüt alırlardiyerek de insanların bu olaylardan ders almasının gerektiğini ortaya koyar (Kasas, 3; Araf 175, 176). Bu yolla verilen mesaj çok açıktır; bir toplum, güzel ahlâk ve meziyetleri terk etmedikçe Allah da onlara verdiği nimetleri geri almaz ve başlarına bir musibet vermez (Enfal, 53).

Modern global sistemi ve bu sistemin oluşturduğu devletleri ve dolayısıyla devletlerin sistemini de bu bağlamda incelediğimizde 5 ayağı olduğunu görürüz:

1Firavun:Kuralları dilediği gibibelirleyen ve dilediği gibi değiştiren sistem/idare,

2.Hâmân: Bu sistemi işleterek makamında saltanat süren yürütme,

3.Belâm: Halkı dinî hassasiyetleri ile aldatarak etrafında toplayan, dünyevî ihtiraslarına ve menfaatlerine tamah eden din istismarcısına dönüşmüş âlimler,

4.Sihirbazlar: Halka gerçek olanın dışında şeyler göstererek aldatan algı yönetimi ekibi ve medya,

5.Kârûn:Servet biriktiren, halkın kaynaklarını sömüren sermayedar/kapitalist sınıf

Onların hâli tıpkı Firavun hânedânı ile daha öncekilerin hâline benzer: Onlar da yanlış yola girmiş vekötü işler yapmışlardı(Enfal, 52), liderleri ve ileri gelen yöneticileri büyüklenip Hakka tabi olmayı kibirlerine yediremediler ve kötü/yanlış işler yapmaya daldılar, (Yunus, 75), büyüklük taslayıp insanları ezmeye devam ettiler (Ankebut, 39), doğru yola, dürüstlüğe, hakka, adalete, ahlaka davete ve davet edenlere karşı zalimce tutum sergileyerek bozgunculuk yaptılar (A’raf 103).Firavun ve onun yakın çevresidünya hayatında göz kamaştırıcı bir debdebe ve bol servet sahibi oldular (Yunus, 88).Bunu yaparken güçde (ordu) kullanır, bu 6.unsur olarak verilebilirdi ancak bu yazıda araç olarak ele alındı.Aslında Kur’an-ı Kerimde tanımlanan ve şimdi de uygulanan mevcut global sistemin insanlığa dayattığı yönetim tarzı budur:Yöneticiler sınır ve kural tanımaz, keyfiliği ve kendi aklının ürünü olan kuralları, nefsinin isteklerini kural hale getirerek her türlü zulmü işler ve bundan da çekinmez.Allah’ın kainatta koyduğu hak ve adalet sistemini tanımaz ve buna tâbi olmayı, bunu uygulamayı da kesinlikle reddeder.Keyfiliklerinin halkta kanıksanmasıyla da halka zulmeder kendileri de tam bir saltanat sürer. Firavun ve Hâmân’ın asli görevleri bunlardır.

Halkın da kurtuluş için, kendilerini uyaranlara karşı “Sen bize, atalarımızı üzerinde bulduğumuz yoldan bizi döndüresin de, bu ülkede üstünlük ve hâkimiyet yalnızca ikinizin olsun diye mi geldin? Hayır, hayır, biz ikinize de inanacak değiliz”(Yunus, 78)demeden, doğrunun yanında saf tutabilmesi, dünyevi ve siyasi tercihleri iledüşünce ve yaklaşımlarındaki alışkanlıklarını değiştirebilmeleri gereklidir.Onların servetlerini silip yok etmek de hedeflenmelidir (Yunus, 88).İsteklerimizin gerçekleşmesi için hiçbir sapma göstermeden,doğruluktan ayrılmayıp, üzerimize düşeni yerine getirip ve kesinlikle kendini bilmezlerin istek ve arzularına kesinlikle uymamak lazımdır (Yunus, 89).

Değişimin en önemli adımı gençlere odaklanmaktır; zira “Mûsâ’ya en başta genç bir nesil inandı”. Herkes, Firavun ile yakın çevresi olan yöneticileri kendilerine kötülük yapmalarından korkuyorlardı. Gerçekten Firavun, da şimdiki global sistem gibi, zorba bir hâkimiyet kurmuştu ve hak-hukuk tanımaz zulüm sistemi işletiyordu (Yunus, 83).Bunlara karşı başarılı olmanın tek yolu, halkın kendilerini gerçekten Hakka davet eden doğru kişiler olarak birlikte hareket etmeleri, yaşadıkları sıkıntıya da birlikte göğüs germeleri ve bertaraf edebilmek için birlikte gayret etmeleri gereklidir.Hor ve hakir görülenlere lütufta bulunulmasının, önderler olmasının ve globalFiravun sisteminin devlet ve saltanatına mirasçısıolmanınbu yolla olacağı kesindir. Böylece yeryüzünde kuvvet ve hâkimiyet sahibi olunacak, global şebeke(Firavun, Hâmân ve orduları) karşısında, galip olunacaktır (Kasas 5-6).

Bu değişimi gerçekleştirecek kişiler ise; kendini üstün görme hatası yapanlar nazarında son derece sıradanmış gibi görünen hattamerâmını bile yeterince güçlü anlatamayan kişiler gibi görülecektir (Zuhruf, 51-53). Bu global zulüm ve sömürü sisteminin çöküşünün sonrasında geride: Bahçeler, pınarlar ve çeşmeler, çiftlikler, ekinler, muhteşem konaklar, şerefli makam ve mev­ki­ler, zevküsafâsını sürdükleri daha nice nimetler kalacak, zâlimlerin sonu işte böyle olacaktır. Bütün dünya nimetlerinebu değişimi yapan bir toplum mirasçı olacaktır (Duhan, 25-30).

Halkı dinî hassasiyetleri ile aldatarak etrafında toplayan, dünyevî ihtiraslarına ve menfaatlerine tamah eden din istismarcısına dönüşmüş âlimler ise önce ilmi ile amel eder, sonrabunlardan tamamen sıyrılıp uzaklaşır; şeytan peşine takılır ve bu suretle azgınlardan biri haline gelir(Belâm). Zira, o alimler dünyaya sımsıkı sarılır, ihtiraslarına uyar, bilgilerini daima dünya menfaatlerine âlet eder. Sürekli,dünya hırsları için adeta salya akıtır. Doğruyu yok sayanlar kendilerine fenalık etmiştir ve bunlar kimi saptırırsa işte onlar da kaybedenlerarasındadır(Araf 175-178). Bu kişilere karşı istikametten ayrılmamış eylem ve söylem birlikteliği içinde olan âlimlerin esas alınması gereklidir.

Halka gerçek olanın dışında şeyler göstererek aldatan algı yönetimi ekibi ve medya ise dikkatle seçilir ve en mâhir olanları halkın karşısına çıkartılır. Bu ekibin çalışması karşılığında yöneticilerden önemli beklentileri vardır. Yöneticilerin de bunlara benim “gözdelerimden olacaksınız”şeklinde açık vaadi vardır. Bu karşılıklı menfaat üzerine kurulu anlaşmada, algı yönetimi ekibi önce bütün hazırlıklarını tamamlar, hazır oldukları zaman halkı aldatacak algı yönetimi malzemelerini halkın önüne atarak bunları takip eden herkesin gözünü boyarlar, onları korkudan dehşete düşürürler ve böylece büyük bir algı yönetimi gösterisi yaparlar(A'râf , 112-119). Bu algı yönetiminden kurtulmanın tek yolu, doğru yolu görecek bilgi ve yanlışları temizleyecek bir model kurulmasıdır. Adeta Âsâ-yı Musa gibi bütün sihirleri (oluşturulan gerçek dışı algıyı) ortadan kaldırıp halkın gözünün doğruları görmesinin sağlanması, oluşturulan sahte algının ortadan kaldırılması lazımdı.

Son olarak bütün bu global zulüm ve sömürü sistemi kapitalist sınıfa (Kârûn) da hizmet eder. Bunlar,Firavunlaşmış yöneticiler ile işbirliği yaparak halkazâlimce davranır,bunlara Allahın verdiği zenginlikler çoktur, halk bunlara“Şımarma! Şüphesiz Allah şımaranları sevmez!”der.Dünyada büyüklük taslamayan ve haksızlık peşinde olmayanlarane mutlu. Bunlardan dünya kurtuluşa erenler;Hakka tabi olup haksızlıklardan sakınanlardır.Dünyada Allah nasıl ihsânda bulunduysa, başkalarına öylece ihsânda bulunanlar olmak önemlidir. Dünya hayatına düşkün olanlar: “Keşke Kãrûn’a verilen şu servetin bir benzeri de bizim olsaydı”deseler de, haksızlık yapmaya vebozgunculuk çıkarmaya kalkışan kapitalist Kârûnlar da değişimin yakıcılığından nasibini alacaktır (Kasas 76-83).

Bizim bütün bu süreçte yapacağımız bir tek şey vardır;“emredildiğin gibi dosdoğru ol” ayetine tabi olarak, başkalarının hataları değil, kendi nesfimizin kusurlarını görüp, hatalarımızdan kurtulmaya çalışmaya odaklanmak...! Ramazan-ı Şerifin ve içindeki hayırlı amellerin hürmetini Allah nefsimizin ıslahını nasip etsin…

 
ABONE OL
Deniz feneri detay
Deniz feneri detay
Kızılay 160x600
TDV ramazan