Ulan, siz hangi iğrenç bataklıkta türediniz ki, Türk dünyasının kükreyen aslanı, Karabağ fatihi İlham Aliyev’e “Ezidi”, “Talış”, hatta “Ermeni” deme küstahlığını gösteriyorsunuz? Haydar Aliyev ve oğlu İlham Aliyev olmasa, Azerbaycan’ımız bugün Abhazya’nın, Osetya’nın, Kadirov’un Çeçenistan’ının düştüğü bok çukurunda debelenirdi! Sizler ne Türksünüz, ne Müslüman! Sizler, Turan’ın, Türk ülküsünün iğrenç düşmanlarısınız!
Haydar Aliyev kimdir biliyor musunuz?
Haydar Aliyev, Türk dünyasının çelikten iradesi, Rus’un karşısında dimdik duran bir abide! Sovyetlerin karanlık koridorlarında, Kazak Türk’ünü, Türkmen’i, Özbek’i yutmaya ant içmiş Ruslaştırma politikalarına karşı, tek Türk olarak göğsünü siper etti! Rusları kendi silahıyla, Marksist felsefeyle dize getirdi, Kazak dilini, kültürünü korudu! Sorun bir Kazak’a, gözyaşlarıyla anlatır! O “poker yüz” diplomasiyle, Bakü’yü Erivan gibi, Sohum gibi Rus çizmelerinin altına düşmekten kurtardı, hem de tek kurşun atmadan!
I. Karabağ Savaşı’nı bilir misiniz? Sizler, masa başında ahkâm kesen, kitaplardan tarih öğrenen iğrenç heriflersiniz! Ben o savaşı yaşadım. Terim, gözyaşım, kanım Karabağ toprağına aktı! Tüfek yok, cephane yok, yiğitlerimiz nöbetleşe silahla cepheye koştu! Karabağ’ın her karışında bu yokluğu gördüm! Peki, sizin o namussuz ağababalarınız nerdeydi?
Biz kan dökerken, onlar solculuk, liberalcilik, Rus ve Amerikan köpekliği oynuyordu! İçeride birlik yoktu, kimi Rus’un, kimi Amerikan gavurunun maşasıydı! Merhum Elçibey, o has Türk, o yiğit adam, devleti tutamadı, çünkü ilmi siyaseti zayıftı. Bu satırları yazarken gözlerim doluyor, ama gerçek bu!
Karabağ’da çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız katledilirken, Elçibey, Süleyman Demirel’den tahliye için helikopter istedi. Ama sizin ağababalarınız, korkudan titreyerek bir helikopter bile gönderemedi! Oysa Haydar Aliyev, kelleyi koltuğa alarak Rus’u Azerbaycan’dan sildi, hem de tek kurşun atmadan! İlham Aliyev, işgal altındaki tüm topraklarımızı kurtardı! Buna rağmen, bu iki Türk kahramanı vatan haini, sizler vatansever, öyle mi?
O buhranlı günlerde, sizin “Ezidi” dediğiniz Haydar Aliyev, Nahçıvan’da aslan gibi kükredi, devleti aldı, çekip çevirdi! Ardından İlham Aliyev, babasının bayrağını devraldı, Azerbaycan ordusunu savaş makinesine çevirdi! II. Karabağ Savaşı’nda, Fransa’dan Rus’a, İran Şeytan Cumhuriyeti’nden Hindistan’a kadar bütün dünyaya kafa tuttu, bir karış toprağımızı işgal altında bırakmadı!
Siz kimsiniz lan! Bu fatih, bu kahraman İlham Aliyev’e “hain” diyeceksiniz, öyle mi? Sizler, Rus’un, İran’ın, emperyalizmin kucağında salya sümük pislik saçanlar vatansever olacaksınız, ha? Birinci Karabağ Savaşı’nda, bizim yiğitlerimiz kanlarını Karabağ toprağıyla yoğururken, sizin ağababalarınız, o “aç kurtlar”, Bakü’nün meyhanelerinde şarap içip Rus kızlarına aşk şiirleri okuyordu! Sarı saçlı, mavi gözlü Rus dilberlerine methiyeler diziyorlardı! Bu gözler, Bakü’de o namussuzlukları gördü, kan ağladı!
Biz, Mehmet Emin Rezulzade’nin Neriman Nerimanov’un mirasçılarıyız. Siz Ali Haydar Karayev’in içimizde bıraktığı necis tohumlarısınız. Sizler, gavurun köpeğisiniz! Vallahi, bir Oğuz evladı bile yaşadığı sürece, bu aziz vatana sizin pis tohumlarınızı sokmayacağız!
Tarih önünde yemin ediyoruz: Kanımızla yoğurduğumuz Azerbaycan’ı size yedirmeyeceğiz ulan!