Okulların açılmasına kısa bir süre kaldı. Eğitim dönemi, çocukların hayatına yeniden düzen, sorumluluk ve kuralların girmesi anlamına gelir. Yaz tatilinde çoğu ailede bir rahatlama olur; uyku saatleri kayar, ekran süreleri uzar, kurallar esner. Bu dönemde öğrenmeden uzak kalmak olağan bir durumdur. Ancak okullar açıldığında, bu esnek yaşam tarzından birden disiplinli bir rutine geçmek, çocuklarda kaygı ve direnç yaratabilir.
Birçok ebeveyn, çocuklarının yeni döneme hemen adapte olmasını bekler. Oysa ki ani geçişler çocukta “engellenmişlik hissi” uyandırır ve bu durum motivasyon kaybına yol açabilir. İşte bu nedenle, okul öncesi hazırlık süreci yalnızca kırtasiye alışverişinden ibaret değildir; çocuğunuzun bedensel, duygusal ve akademik olarak yeni döneme hazırlanması gerekir.
Uyku düzenini kademeli olarak düzenleyin
Araştırmalar, düzenli uykunun öğrenme kapasitesi, dikkat ve ruh hali üzerinde doğrudan etkili olduğunu göstermektedir. Tatilde geç yatan çocuklar için okul açılmadan en az bir hafta önce uyku saatlerini kademeli olarak erkene çekmek gerekir.
İlk ve ortaöğretim çağındaki çocukların 9–11 saat uykuya ihtiyacı vardır. Yatmadan önce ekran maruziyetini azaltmak, uykuya geçişi kolaylaştırır. Ayrıca düzenli uyku çocukların sabahları daha enerjik uyanmalarını sağlar.
Çalışma rutinine yumuşak bir başlangıç yapın
Uzun bir tatil sonrası çocuklardan birden saatlerce ders çalışmasını beklemek gerçekçi değildir. Öncelikle günlük 20–30 dakikalık tekrarlar, kısa okuma seansları veya eğlenceli öğrenme etkinlikleriyle başlanmalıdır. Bu süreçte amaç “ders çalıştırmak” değil, “zihni öğrenmeye hazırlamak” olmalıdır. Çocuğun sorumluluk bilincini artırmak için ders saatini birlikte planlamak faydalıdır.
Günlük rutinleri yeniden oluşturun
Okul hayatı yalnızca derslerden ibaret değildir, yaşam düzeninin tamamını etkiler. Çantanın ve kıyafetlerin bir gece önceden hazırlanması sabah stresi azaltır. Sağlıklı bir kahvaltı, çocuğun zihinsel performansını doğrudan etkiler. Oyun, spor ve sosyal etkinliklere de yer açmak, duygusal dengeyi korur.
Duygusal hazırlığı ihmal etmeyin
Yeni dönem, yeni öğretmenler, arkadaşlıklar ve dersler demektir. Bu da çocukta hem heyecan hem kaygı yaratabilir. Çocuğunuzla okul hakkında konuşun, kaygılarını küçümsemeden dinleyin. Ona, okulun yalnızca ders yapılan bir yer değil; aynı zamanda arkadaşlıkların kurulduğu, keşiflerin yapıldığı bir ortam olduğunu hatırlatın. Destekleyici ebeveyn tutumu, çocuğun güven duygusunu pekiştirir.
Okula hazırlık yalnızca defter-kitap almakla sınırlı değildir. Düzenli uyku, dengeli çalışma alışkanlıkları, sağlıklı beslenme ve psikolojik destek, çocuğunuzun okula uyumunu kolaylaştırır. Çocuğunuza bu dönemde anlayış ve rehberlik sunmak, yeni eğitim yılının sağlıklı ve başarılı geçmesi için en önemli adım olacaktır.
Önemli bir not: Okulda çok eğleneceksin, okulu çok seveceksin gibi söylemler sürekliliği yansıtmaması sebebiyle gerçekçi değildir. Bu tarz büyük beklentiler oluşturmak okul içerisinde yaşanan en ufak zorlayıcı bir durumda hayal kırıklığı oluşturabilir.
Okul alışverişinde nelere dikkat edilmeli? Cevap, haftaya bu köşede…