Açgözlü insanda kanaat yoktur. Hayata menfaat pencereden bakar, yaşamayı sadece bu dünyadan ibaret görür. Hayat onun için zevk, sefa ve eğlenceden ibarettir. Bu tipler dünyayı yutacakmış gibi bir tavır sergileyebiliyorlar. Oysa basit bir çabayla ve çok az bir şeyle hayatımızı sürdürebiliriz.
Önemli bir şey daha; sade bir hayat yaşayan ve sadece Allah’a muhtaçlığının ve kulluğun farkında olan bir kimse özgür, temiz ve güçlü insandır. Bu kimseler kolay kolay satın alınamazlar. Ne yazık ki, bu tür iyi insanların sayısı günden güne azalıyor.
Tamahkar, para ve madde düşkünü; boyun eğdiği gücün ve servetin, şehvet ve şöhretin bataklığına düşenler kolayca kötülüğün bağımlısı olabiliyorlar. Kötülüğü hem işliyor hem de yaygınlaştırabiliyorlar.
Sadece Allah’a kulluğun bağımlısı olanlar, hayatın yıkıcı ve sıkıcı zorluklarından, kötülükten ve kötülüklerin şerrinden kendilerini koruyabiliyorlar.
Burada bir kesimden bahsetmiyorum. Kötülük çarkının içinde olanlardan bahsediyorum. Bu tür kimseleri her kesimden ve hayatın her alanından görebilirsiniz. Son uyuşturucu ve fuhuş operasyonunda görüldü; varlıklı, şöhret sahibi her meslekten insan vardı.
Özelliğidir; kötülük yayılmacıdır ve bağımlılık yapar. Kötülük iyiliğin vazgeçilmez düşmanıdır. İyiliğin olduğu yerde kötülüğün, kötülüğün hüküm sürdüğü yerde ise iyiliğin barınması zordur. Kötülük yok eder, öldürür. iyilik ise yaşatır. Bizim inanç ve değerlerimiz ve medeniyet misyonumuz yaşatır.
Bir çok kez yazdım. Evet çok ağır bir imtihandan geçiyoruz. Ülkemiz, devlet kılığına girmiş terör devletlerinin, bunların yönettiği istihbarat teşkilatlarının, sosyal medyanın, terör örgütlerinin, yaygınlaşan teşhircilik ve ahlaksızlığın, fuhuş ve uyuşturucunun hedefindedir. Dini ve milli değerlerimiz üzerinden yıkılmak istenen Türkiye’dir. Allah korusun.
Dün aziz milletimizi, silahla, tank ve topla teslim alamayanlar; bugün kötülüğü, şerri ve şehveti, fitne ve fesadı, fuhuş ve uyuşturucuyu kullanarak milletimizi teslim almaya çalışıyorlar. Allah kötüye fırsat vermesin.
Peki çare ne?
Kendi kimliğimizin, inanç ve değerlerimizin adamı olmak. Hz. Peygamber (sav) buyuruyor: “Kulun kalbi istikamet üzere olmadan, imanı istikamet üzere olmaz; dili istikamet üzere olmadan da kalbi istikamet üzere olmaz.”
İstikamet iyi insan olabilmektir evet. Mustafa Kutlu hocamızın ifade ettiği gibi yapmalı:
"Bir şey yap güzel olsun. Huzura vesile olsun, rikkate yol açsın, şevk versin, hakikate işaret etsin.
Bir şey yap doğru olsun. İnsanları yalanın ve yanlışın bataklığına düşmekten korusun. Rüzgâra ve akıntıya kapılmasın; kırılsın lakin eğilip bükülmesin.
Bir şey yap iyi olsun. Hizmetten, hürmetten, merhametten müteşekkil olsun. Kalpleri yumuşatsın; garibin, yolcunun, zayıfın derdine derman olsun." (Hüzün ve Tesadüf, s.15)