Cumhuriyet gazetesi

Mütehakkim Zümrenin en nüfûzlu unsurlarından Nadi’lerin gazetesinin 10-11 Kasım 1953 târihili nüshalarının neredeyse tamâmı, bol resimlerle, tebcîlde birbiriyle yarışan makâlelerle Mumyalı Naaşın Anıtkabr’e Nakli Hâdisesine tahsîs edilmişti.

“Devletin temeli olan adam”

10 Kasım 1953 târihli nüshadan birkaç başlık:

“Atayı Bugün ‘Anıt-Kabir’e Götürüyoruz”…

Nadir Nadi’nin başmakâlesi: “Ataya Selâm!”

Kılıç Ali’nin makâlesi: “Nasıl oldu da ölüme mağlûb oldun Atatürk?”

Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun makâlesi: “Dolmabahçede ölüm günü sabahında”…

“Atatürk için dünya gazeteleri neler yazmışlardı?”

Abidin Dav’er: “Atatürk büyük bir Serdardı”…

Ve en mânîdâr başlık: “Devletin temeli olan adam”… Bu da, İsmail Habib Sevük’ün kaleminden…

11 Kasım 1953 târihli nüshadan birkaç başlık:

“Atatürkü Dün Ebedî İstirahatgâhına Bıraktık… Vatan ölçüsünde bir Atatürk nümayişi Ankarada yapılan dünkü muazzam törenin en mânalı tarafı oldu…”

Nadir Nadi’nin başmakâlesi: “Sen Yattıkça!”

“İngiltere Kraliçesinin Celâl Bayara çektiği telgraf”…

Ve sayfalarca fotoğrafla, “Atatürkün Ebedî Makberine Naklinden İntibalar”…

Hürriyet gazetesi

Sabataî Cemâatinin olduğu kadar Mason Cemâatinin de gözdesi olan bir âile: Simavi’ler… “Türkiye Türklerindir” sloganı altında, Kemâlperestliği bayraklaştırmış bir gazete…

10 Kasım 1953 târihli nüshanın birinci sayfasında, Mustafa Kemâl’in büyük bir portre fotoğrafının refâkatinde bâzı başlıklar:

“Büyük ATA’yı bugün toprağa veriyoruz… Ankara’da muhteşem bir merasim yapılıyor… Tören saat tam 9 u 5 geçe başlayacak ve her 5 dakikada bir top atışları yapılacak…”

“Büyük ATA hakkında Mac Arthur’un Türk milletine mesajı…”

İsmet İnönü’nün mesajı

Birinci sayfada, Anıtkabr’i tanıtan fotoğrafın üstüne ve yanına dercedilmiş haber:

“Büyük Atatürk hakkında İnönü’nün yolladığı mesaj… İnönü, Ata için mesajında, ‘Atatürk, eserlerini, Türk istikbalinin evlâdına emanet etmiştir’ dedi…”

“Türk istikbâlinin evlâdı” ne demek? Türk Milletinin istikbâldeki bütün ferdleri, hep berâber, müstakbel Türk Milletini teşkîl etmiyecekler mi? Yânî İnkılâblar hâlihâzırdaki değil de, istikbâldeki Türk Milletine mi emânet ediliyor? “Mutlak Şef”in hâlihâzırdaki Türk Milletinin irâdesine hükmetmesi yetmiyormuş gibi bir de müstakbel nesillerin irâdesini taahhüd altına sokmıya ne hakkı var ve bunu nasıl yapacak? Yok, “Türk istikbâlinin evlâdı”ndan sâdece “genclik” kasdediliyorsa, bu hangi “genclik”dir? Köylü genclik mi, işçi genclik mi, talebe genclik mi? Erkek genclik mi, kadın genclik mi? Hangi yaşlardaki genclik? Ve, her ne olursa olsun, bu genclik neden Kemalizmin bekciliğini yapmıya mecbûrdur? Kendi hür irâdesiyle, doğru bildiği yolu seçemez mi? Seçmiye hakkı yok mudur?

İşte böyle: Kemalist emperyalizmin, Kemalist totalitarizmin bir haddi yok! Bütün Millet onun hükmü altına girmek zorunda! Mevcûd ve müstakbel nesiller… Hepsi, herkes! Kemalizm, bu hakkı nereden, kimden alıyor? İddiâ ettiği hakkın iki kaynağı var: Aldatma ve sindirme!

Her neyse, haberin devâmını okuyalım:

“İsmet İnönü, İstanbul Üniversitesi Talebe Birliğinin Atatürk’ün ölüm yıldönümü dolayısiyle yayınladığı broşüre, gençlerin arzusu üzerine, ‘Türk İstikbalinin Evlâdı’ başlığı ile aşağıdaki mesajı göndermiştir:

‘Atatürk, en kıymetli eserlerini Türk istikbalinin evlâdına emanet etmiştir. 30 senelik tecrübe ve türlü imtihanlar isbat etmiştir ki Atatürk’ün en isabetli kararlarından biri budur. Genç nesiller günün menfaatlerinin ve endişelerinin üstünde hayatın güçlüklerini ve türlü ihtimallerini tereddüt etmeden göğüsleyecek haldedirler. İdealistin en temiz fedakârlığı, insan varlığına yol gösterişidir. Türk istikbalinin evlâdı, geçmişte imtihanı şerefle vermiştir, gelecekte de ailesine, cemiyete, vatana karşı vazifelerini şerefle yapacaktır.’ ” (“Büyük Atatürk Hakkında İnönü’nün Yolladığı Mesaj”, Hürriyet, 10.11.1953, s 1)

“Millî Şef”ten “Ebedî Şef”e 11 Kasım 1953 târihli açık mektub

Hürriyet’in, İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği’nin broşüründen ik̆tibâs ettiği bu metin hâricinde ve başka hiçbir gazetede, İnönü’nün, 10 Kasım 1953 vesîlesiyle, bir başka beyânâtı görülmüyor…

Lâkin aynı gazetenin ilâvesinde, onun bir mektubu var! Bir açık mektub! Hem de kime? On beş sene evvel ölmüş Mustafa Kemâl’e!

Evet! Hayret ki ne hayret! “Râdife”den “Ebedî Şef”e yazılmış bir açık mektub! İletecek olan da, Hürriyet gazetesi!

10 Kasım 1953 Nutkunda, “Büyük Şef”ine, “Atatürk! Şimdi seni, kurtardığın vatanın her köşesinden gönderilen mukaddes topraklara veriyoruz.”, v.s. şeklinde hitâb eden Celâl Bayar gibi, Âhiret’e inanmıyan İsmet İnönü’nün de, ölüp gitmiş, kendi îtikâdlarınca tamâmen yok olmuş bir insana hitâben böyle bir mektub kaleme alıp bir gazete vâsıtasıyle “ona iletmesine” hayret edilmez mi?

“Mektub”, 10 Kasım 1953 târihli Hürriyet’in 8 sayfalık “Atatürk İlâvesi”nin 3. sayfasında yer alıyor…

Büyük târihî kıymeti hâiz ve pek ibretâmîz (Kemalist psikozu anlamak için pek ibretâmîz!) “Mektub”un tam metni aşağıdadır:

“Büyük Atatürk,

“Aramızdan ayrıldığından on beş sene sonra etrafında tekrar toplandık. Seni ebedî istirahat yerine emanet ederken, vefamızı, minnetimizi derin bir aşk ile huzurunda bir daha ifade ediyoruz. Sen bizi yabancı istilâsından kurtaran kahramanların başbuğusun. Hür, şerefli ve medenî bir millet olarak yaşamamızın feyzini, büyük hâdiseler içinde geçen on beş seneden sonra daha iyi anlıyoruz. Her devirde ve her millette muzaffer harp komutanı pek muhterem bir vatandaştır.

“Şanlı Atatürk!

“Senin Başkomutanlığında Türk milletinin kazandığı savaş her devrin en çetini ve en ümitsizi idi. Vatanın sana minneti eşsiz ölçüde derin ve engindir.

“Bugün saadetle düşünüyoruz ki, yeni Türk devleti, ıslahatçı Atatürk’ün en büyük eseridir. Bu eserin âkibeti ne olacağı on beş sene önce bugün bütün dünyanın sorusu ve şüphesiydi. Büyük insanların başarıları, hususiyle milletler hayatında, kendileri ayrıldıktan sonra devam edebilmek kabiliyetiyle ölçülmüştür. İnkılâplar ve ıslahat ile kurulan yeni Türk cemiyeti, geçen on beş sene içinde daha ilerlemiş ve en büyük ilerleme olarak kendi kendini koruyacak ve savunacak hale gelmiştir. Bugün Türk milleti, köylüsü ve şehirlisi ile Türk Cumhuriyetinin temel mefhumlarını muhafaza ediyor. Yeni nesiller ve gençler kendilerine verilen emanetin kadrini bilmişlerdir.

“Aziz Atatürk!

“Zaman geçtikçe daha yüksekte, daha parlak şeref hâlesi içinde yaşayacaksın. Vatana karşı vazife olarak, sana karşı gerçek sevginin ifadesi olarak ıslahat eserlerini korumayı borç biliyoruz.

“Solmaz saygı duygusu ile sana daima bağlıyız.

“İsmet İnönü.”

(https://phebusmuzayede.com/126701--gunluk-mustakil-siyasi-gazete-hurriyet-in-ataturk-un-15-olum-yildonumu-konulu-ataturk-il-vesi-10-kasim-1953-8-sayfa-42x58-cm-.html#mobileLive-1; 20.7.2025)

Simavi’lerin Hürriyet gazetesinin 10 Kasım 1953 târihli nüshasının 8 sayfalık “Atatürk İlâvesi”nin kapağı ve bunda, İnönü’nün Mustafa Kemâl’e “mektub”unun (“Büyük Atatürk”) münderic bulunduğu 3. sayfa… “Mektub”un üstündeki resimde, “Ebedî Şef”ile “Millî Şef”, bir masa etrâfında sohbet ederken görülüyor. Resim altı yazısı: “Işıklı gök mavisi gözleri bir insanın üzerine çevrildi mi muhakkak büyülerdi. Kuvvetli çenesi, sıkı dudakları ve yüzünün bariz adaleleri Atatürk’ün çelik iradesini meydana koyardı. Yukarıda büyük Ata, silâh ve inkılâp arkadaşı İsmet İnönü ile bir istirahat anında görülüyor.”

***

“Ermeni ve Mûsevî vatandaşlar Ata’nın rûhu için âyinler yaptılar”

Yine Hürriyet gazetesinin 11 Kasım 1953 târihli nüshasından başlıklar:

“Atatürk Ebedî İstirahatgâhında”…

“Ankaradaki muhteşem merasimi yaşlı gözlerle yüzbinlerce kişi takip etti… Atanın ebedî istirahatgâhına tevdii münasebetiyle yapılan törenin safhalarını milyonlarca kişi radyolarından dinledi…”

“Büyük Ata’yı bütün dünya andı…”

“İstanbul da dün aziz Ata’yı saygıyla andı… Ermeni ve Musevi vatandaşlar Ata’nın ruhu için âyinler yaptılar…”