Abbas Hilmi Paşa’nın 900 bin TL bağışını da mâmelekine katıyor

Soyak’ın têvîline nazaran, Efendi’si, daha 1927 senesinde bütün bu çiftliklerin Partisine âid olduğunu bildirmiş; binâenaleyh yapılan işler meşrû ve halkın menfâatine imiş… Şu var ki CHP ve Devlet tamâmen aynîleşmiş, ortaya bir CHP Devleti çıkmıştı amma, hukûken bütün bu mal-mülk “Tek Adam”ın mâmelekine dâhildi ve bütün hukûkî tasarruf ona âiddi; dîğer tâbirle, CHP Devleti bu mülk üzerinde fiilen hiçbir söz hakkına sâhib değildi. Bilakis, aşağıda İnönü’nün şahâdetiyle, görülecekdir ki tek taraflı olarak CHP Devletinin imkânları da bu çiftlikler ve içlerindeki her çeşid têsîs için seferber edilmiş hâldeydi. Hattâ, aynı sûretle, İş Bankası’nın, CHP Devletinin bütün imkânlarından istifâde eden imtiyâzlı bir müessese olduğunu tahmîn zor değildir…

Mes’ele bu kadarla da kalmıyor: Vekîlharcın gayet tabiî bir muâmele imiş gibi verdiği aşağıdaki bilgiden Abbâs Hilmi Paşa’nın 900 bin liralık bağışının dahi “Tek Adam”ın mâmelekine dâhil edildiğini anlıyoruz:

“Bilindiği gibi Atatürk’ün daha 1927 senesinde yaptığı bir açıklama ile Partisine ait olduğunu bildirdiği çiftliklerin temin ettikleri kazançlar, kendi inkişaflarına sarfediliyor, hattâ bunlara yeni sermayeler ve topraklar (Ankara’daki Güven Çiftliği gibi) ilâve ediliyordu. Eski Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa’nın, Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetine girmesi münasebetiyle C.H.P.ne teberrü ettiği (900.000) lira civarındaki para ile İş Bankası’ndaki hisse senetlerinden alınan temettü ve mevduat faizleri bu ilâveleri karşılamakta idi ve bu gibi gelirlerle o yolda yapılan haracamalar yine İş Bankası’nda açılmış olan 2 numaralı bir hesap içinde muamele görmekteydi… Burada tasrih etmeliyim ki Atatürk bu hesaptan şahsı için hiçbir masraf yapmamıştır…” (Soyak 1973: II/686)

Hind Müslümanlarının “M. Kemâl’in şahsına”, sermâye yapsın diye, “hediye olarak” gönderdikleri mebl̃ağ ne kadardı?

Yukarıda, Hasan Rıza Soyak’ın, garîbân Hind Müslümanlarının yardımı hakkında: “Açtığı çetin mücadeleye yardım maksadıyla Hindistan’dan şahsına yekûnu takriben 500-600 bin lira kadar tutan bir para gönderilmişti.” şeklinde, bir Vekîlharca, bir hesâb-kitâb adamına hiç yakışmıyan bir ifâde kullandığını görmüştük. Yakışmıyor, çünki üç-beş kuruşu yuvarlayarak söylüyormuş gibi “takrîben” demesi, o devir için çok büyük bir meblâğ olan 100 bin lira sanki şâyân-ı ihmâl bir farkmış gibi “500-600 bin lira”dan bahsetmesi, ayrıca çok iyi bildiğine şüphe olmıyan tam rakamı vermemesi hüsniniyetle îzâh edilemez.

Türkiye Müslümanlarının İstiklâl Harbi’ne destek nümâyişi yapan Hind Müslümanlarından bir intibâ… Bu garîbân Müslümanlar, “Mustafa Kemâl’in şahsına” -o günün parasıyle- 800 bin liraya yakın bir mebl̃ağı “hediye etmişler”!

***

Tam rakamı, Târih Prof. Dr. Mustafa Keskin’in Hindistan Müslümanları’nın Millî Mücadelede Türkiye'ye Yardımları (1919-1923) isimli araştırma kitabına (Kayseri: Erciyes Üni. Yl., 1991, s. 91) borcluyuz. Keskin, Mustafa Kemâl’in, kısaca ATASE olarak bilinen Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt ve Denetleme Başkanlığı Arşivi’nde bulduğu şahsî kayıdlarına (ATASE A, D.107, F:1-346) istinâden, gönderilen mebl̃ağların târih sırasıyle ve İngiliz Lirası karşılıklarıyle bir dökümünü çıkarmıştır; onun hazırladığı cetveli, Cezmi Tezcan’ın Doktora Tezinden naklen aşağıda takdîm ediyoruz. Buna göre, Hind Hilâfet Hey’eti tarafından, Aralık 1921’den Ağustos 1923’e kadar gönderilen yardımlar, 800 bin liraya yakın külliyetli bir mebl̃ağa ulaşmaktadır. Bu fedâk̃âr insanların, Hilâfeti korumak gayesiyle gönderdikleri bu mebl̃ağın, Hilâfetin l̃ağvedilip yerine İslâm aleyhdârı totaliter bir rejim kurmak için kullanıldığını gördükleri zamân nasıl kahroldukları ve bedduâlarının Arş-ı Âl̃â’ya yükseldiği tahmîn olunabilir…

Hind Müslümanları, “Mustafa Kemâl’in şahsına”, kendine sermâye yapması için, 17 def’ada, yek̃ûn 781.470.-TL (= 122.000 İngiliz Lirası) tutarında bir mebl̃ağı “hediye etmişlerdi”!

***

İş Bankası’ndaki mîrâsı

Cumhûr Reîsliği Umûmî Kâtibi ve Vekîlharcı Hasan Rıza Soyak’a göre (1973: II/686), İş Bankası’ndaki mîrâsının dökümü aşağıdaki gibidir:

Vefâtında, Mustafa Kemâl’in İş Bankası’ndaki hesâblarının vazıyeti… (Soyak 1973: II-686)

***

Mustafa Kemâl hakkında ciddî araştırmalar yaparak “Mustafa” isimli bir film de hazırlamış olan Kemalist gazeteci Can Dündar, aldığı tasavvur ötesi aylık maaşa ilâveten, İş Bankası temettüleri ile çiftliklerinden elde ettiği vâridâtın da müşârünileyhin mühim bir gelir kaynağı olduğunu tesbît etmiştir:

“Atatürk, düzenli maaşından daha fazlasını İş Bankası'ndaki hisse senetlerinin temettülerinden kazanıyordu. Ayrıca satın alıp işletmesini üstlendiği çiftliklerin gelirleri vardı. Kendisi, bunlardan iyi bir gelir elde ettiği için, maaşının bir kısmını -muhtemelen geçinmekte güçlük çeken- yakınlarına dağıtıyordu. Banka hesaplarına bakılırsa Makbule'den Bülent Nejat'a, [Hâfız] Yaşar [Okur] Bey'den Hüsnü Yüzbaşı'ya kadar pek çok isim, Atatürk'ten maaş şeklinde aylık alıyordu.” (Can Dündar, “Cumhurbaşkanları Giderek Yoksullaşıyor”, Milliyet/Pazar, 22 Ekim 2006, s. 6)

“Ebedî Şef”in şânına yakışır bir maaş

Can Dündar, aynı araştırma makalesinde, “Ebedî Şef”in maaşıyle sonraki “Cumhûr Reîsleri”nin maaşlarını da mukâyese ediyor. Bu mukâyeseyi gösteren aşağıdaki cetvel tedkîk edildiğinde görülmektedir ki “Millî Şef” hâric, sonraki “Cumhûr Reîsleri”, “Ebedî Şef” yanında pek fakîr insanlar gibi gözükmektedirler ve bugün bir Cumhûr Reîsinin bu mik̆dârda bir maaş alması hayâl bile edilemez! Şu var ki Memleketin zâten bütün malı, mülkü, sarayları, her çeşit imk̃ânı ve insanları dahi onun emrine âmâde idi… Türk târihinde acabâ bunun bir emsâli gösterilebilir mi?

Dündar’ın araştırmasına nazaran, “Ebedî Şef”in 1927’de aldığı maaş 14.480.-TL idi (Soyak 1973: II/691’e istinâden) ve bununla o zamân 1.766 Reşad altını alınabilmekteydi. Halefi olan “Millî Şef”, Reşad altını hesâbıyle, onun üçte birine yakın, “Ebedî Şef”ine tapınan Celâl Bayar ise dokuzda biri kadar maaş almışlardı. Sonraki “Cumhûr Reîsleri”, “Büyük Şef”e nisbeten, alabildiğine yoksullaşmışlardır…

“Ebedî Şef”in aldığı maaşın günümüzdeki karşılığına gelince, bu, dudak uçuklatan bir rakamdır: 1.766 Reşad altını x (26 Eylûl 2018’in alış kuru hesâbıyle) 1.560.-TL = 2.754.960.-TL! [18 Eylûl 2025 târihi îtibâriyle: 1.766 Reşad altını x 33.000 = 58.278.000.-TL!]