0
FUTBOLDA 3 Temmuz'dan bu yana en büyük gündem maddesi şike… Kulüp başkanları, yöneticiler, teknik direktörler, futbolcular… Bir sürü insan tutuklu… Metris'te… Suçlular mı, değiller mi bilmem… Buna mahkemeler karar verecek…
Süper Lig'den kim düşücek, kim kalacak belli değil… Son üç-dört gündür ortaya bir de kim yalan söylüyor soruları çıktı…
Federasyon topu savcılığa atmış durumda… Herkes gibi o da iddianameyi bekliyor… Geçtiğimiz hafta Meclis'te bir hareketlilik… Şike cezalarının düşürülmesi için çalışmalar ve son olarak bu çalışmaların yasalaşması… Meclis'ten çıktı ve Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün onayını bekliyor…
Bunları neden anlattım?
Futbolumuzun bana göre gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu, şimdinin çiçeği burnunda milletvekili olan Hakan Şükür'dür… Geçtiğimiz günlerde Milli Takım ile ilgili bir açıklama yaptı Şükür… Dedi ki, "Benim tercihim Ertuğrul Sağlam'dan yana olurdu."
Saygı duyuyorum…
Kendi tercihidir…
Lakin, merak ettiğim bir de husus var…
Sayın Şükür, siz Türkiye'de ve Avrupa'da sayısız başarılara imza attınız…
Milli Takım ile dünya üçüncülüğü, UEFA Kupası, lig şampiyonlukları, kupalar… Saymaya kalksak sütunumuz yetmez…
Tabii bunlar kolay olmadı…
Çalıştınız, çabaladınız, didindiniz… Kah ailenizden günlerce uzak kaldınız, kah eşinizle dostunuzla görüşemediniz… Bunları ne zorluklarla elde ettiğinizi siz benden daha iyi biliyorsunuz…
Hepsi emek… Ana sütü gibi helal…
Şunu merak ediyorum… Sizin de içinizde bulunduğunuz Meclis'ten bu hafta bir yasa geçti… Şike suçlarını hafifleten bir yasa…
Ben sizden bu yasanın geçmemesi için de yukarıda saydığım özverileri beklerdim…
Çünkü bunu, bizi orada temsil eden 550 kişi içinde en iyi bilen sizsiniz…
Göreve başlayan bir teknik direktörün ardından, "Benim tercihim Sağlam olurdu" demek yerine bunun üzerine daha fazla gitmenizi isterdim…
Temsil ettiğiniz milletten biri olarak diyorum ki, olmadı Sayın Vekilim…
HAFTANIN OLAYI: 1 Temmuz'da NBA'de başlayan lokavtın sona ermesi…
Bu kalp seni unutur mu?
NBA'DE basketbolcuların yaptığı grev en fazla bizim işimize yaradı… Ligler başlamayınca tüm yıldızlar Avrupa macerasına yelken açtı… Rüzgarın savurduğu dev gemilerden biri de Beşiktaş'ın limanına yanaştı…
Deron Williams…
Bu kadar kısa süre içerisinde bize çok şey yaşatmasının yanı sıra çuvalla da başarıya imza attı…
Hele o Avrupa'da attığı 50 sayı yok mu… Hani Beşiktaş'ı tarihe geçiren… Beko Basketbol Ligi'nde 19 küsür, Avrupa'da 25'e yakın sayı ortalaması…
Gerçekten heyecan verici bir istatistik…
Bu oyuncuyu izledikçe nalıncı keserine döndük. Kriz ne kadar geç çözülürse o kadar iyi olur diyenler kervanındaydık… Sonuçta güneş açtı, buzlar çözüldü… Yıldızlar şimdi rotayı Amerika'ya çevirdi… Aklımızdan çıkmayacak 15 maçlık bir serüven yaşadık… Ayrılırken herkese teşekkür eden Williams'ı biz de unutmayacağız…
Yolun açık olsun D-Will…
F.Bahçe ve gol!
SON haftalarda gazetelerin spor sayfaları "Fenerbahçe'de gol sıkıntısı" haberleriyle dolup taşıyor… İstatistiklere baktığımızda ise 12. hafta itibariyle Fenerbahçe'nin gol ortalaması 1.33… Bu açıdan bakarsak "gol" sorunu var…
Ben bu açıdan bakmayacağım konuya…
Kadrodaki isimleri şöyle bir hatırlayalım… Mesela en son maçta Bienvenu nerede oynamıştı? 85 dakika oyunda kaldı bu sürenin çoğunu sağ kanatta geçirdi… Ankara'da yaşayanlar iyi bilir havanın ne derece soğuk ve zeminin buzlu olduğunu… Sen ağır şartlarda, takımdaki fizik gücü en düşük oyuncu olan kaptanı tek bırakıyorsun… Son haftaların takımda en göze çarpan, fizik gücü en üst düzey futbolcularından birisi olan Baroni kulübede… Stoch kulübede… Gol atacak oyuncu kenarlarda… En büyük gol silahın Semih? O da kulübede…
Bence gol sıkıntısı gayet normal…