0
Ağzı olan konuşuyor, parmakları klavyeyle buluşan yazıyor.
Din, eğitim ve sağlık bunların başında geliyor. Herkes uzman. Hiç yıllarca özel eğitim almaya, çalışmalar yapmaya, stajlar görmeye, projeler yürütmeye gerek yok, doğuştan uzman maşallah…
Millî Eğitim Bakanlığı, yeni proje okullarının açılması ve mevcutların durumu ile ilgili bir genelge yayınladı. Vay sen misin bunu yayınlayan… Bakanlık tebrik edileceğine, "ne güzel, kalite anlamında güzel şeyler yapıyorsunuz, var olan proje okullarınıza yeni okullar ekliyor, yeni hedefler veriyor, öğretmen-öğrenci-veli bağlamında bir heyecan dalgası oluşturuyorsunuz, hep eleştirecek değiliz ya bu sefer de takdir edelim" diyeceklerine yine bir kulp bulma yarışına girdi bazı çevreler.
Aslında bu çevrelerin kimlerden oluştukları belli.
Meseleye pedagojik bakmaktan çok ideolojik ve özellikle de inkarmatik çerçeveden bakan marjinal gruplar. Bakanlığı, karar ve icraatlarını tartışmaya açarak iş yapamaz, doğru iş çıkaramaz hale getirmek. Ve köhnemiş zihniyetlerinin devamını sağlamak.
Ama artık yemezler.
Bu okulların sahibi devlet ise, millet ise ona göre adımlar atılmalı. Onlarca yıldır okullara çöreklenmiş yapılara, okula sahip çıkıyor gibi yaparak gençleri farklı kulvarlara, zihniyetlere sürükleyen derneklere, idari tasarruflara fırsat verilmemeli.
Bu tartışmaları çıkaranların iyi niyetli oldukları konusunda derin şüpheler var. Dört yıl, sekiz yıl görev yapanların okul değişikliği kararını bile tamamen çarpıtarak, kadrolaşmaya çalışılıyor diyerek vaveyla koparmaları çok düşündürücü. Bu öğretmen sirkülasyonundan sadece üç-beş okul mu etkileniyor? İçinde imam hatiplerin de olduğu tüm okullar için geçerli. Başarılı olan öğretmenler biraz da diğer okula taşımış olacak emeğini. Vasat bir durum var ise yerine gelenlerin heyecan ve gayreti bir canlılık getirmiş olacak.
Bakanlık kuru gürültüye pabuç bırakmamalı, bildiği doğrulara devam etmelidir.
TYB AKADEMİ
Türkiye Yazarlar Birliği'nin hakemli dergisi TYB AKADEMİ, 18. Sayısıyla okuyuculara merhaba dedi. Altı yıldır dört aylık periyotlarla çıkan dergi, bu sayısında tüm yazılarını İran ve Türkiye'ye ayırmış. Türkiye ve İran'dan akademisyenler, tarihi, dini, kültürel, edebi ve siyasi açıdan konuları işlemekte. İlişkilerimizin limoni olduğu şu dönemde İran'ı yeniden değerlendirmek için güzel bir kaynak olmuş. Emeği geçenleri tebrik ediyoruz.
15 TEMMUZ DİRENİŞ ŞİİRLERİ ANTOLOJİSİ
Çokça metinler kaleme alındı, şiirler yazıldı, özel sayılar çıkarıldı, kitaplar basıldı. 15 Temmuz külliyatı oluşmaya başladı. Bunlar, tarihe not bırakma, gelecek kuşaklara, araştırmacılara kaynak bırakma anlamında da önemli ve gerekli çalışmalar.
İşte bunlara eklenen bir kitap daha var elimizde. Darbeye Direnen Şiirler üst başlığı ile çıkan, şair Cevat Akkanat'ın hazırladığı ve Sultanbeyli Belediyesi'nin yayınladığı bir antoloji. 380 sayfalık kallavi bir derleme. 199 şairden şiirler yer almakta. Bunların bir kısmı ilk defa bir kısmı ise dergilerde yer alan şiirler.
Bilinç ve idrakimizin canlı tutulması anlamında ihtiyacımızın olduğu şiirleri bize sunan, bu çalışmada emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.