Değerli okurlarım, muhalefet, iki yıl sonra yapılacak olan seçimleri, ekonomi ve sistem üzerinden yürütmeyi pilanlıyor.
Konunun hemen başında uyarmış olayım... Arkadaşlar aceleci davranıyorsunuz. Çünkü, seçime kadar bu köprünün altından çok sular geçer...
Hem zamansız hayal kurmak, ruh sağlığınızı bozabilir. Birde, gündelik konularda büyük büyük laflar etmek, sizin nekadar vizyonsuz ve ufuksuz bir siyasete sahip olduğunuzu gösterir...
Biliyoruz... Bunu eski bir siyasetçinin, "Tencere önünde hiçbir İktidar duramaz" sözünden esinlenerek yapıyorsunuz.
Ama unutmayın ki, o rahmetlinin "24 saat siyasette çok uzun bir süredir" diye bir tespiti devar.
Diyelim ki, virüs salgını nedeniyle çift haneli rakamlarda dolaşan enflasyonu, İktidar tek hanelere düşürdü.
Enflasyonun tek hanelere düşmesiyle de, fiyatlardaki düzensizlik giderildi. Yani, sizin tencere ortadan kalktı.
Siz bu durumda ne yapacaksınız? Dilinize neyi dolayacaksınız?
Bütün suç sizin...
Biliyorsunuz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Eski Sistemin ülkenin ihtiyaçlarını karşılamaması üzerine getirildi.
Ve bu sistem de, bir asrı aşkın Parlâmentarizm tecrübesi baz alınarak tasarlandı. İşin daha doğrusu, Yeni Sistemde, Eski Sistemin aksayan yönleri giderilmeye çalışıldı.
Maalesef, ülkemizdeki muhalefet anlayışı, kendisini yenileyemediği için, Yeni Sistemde bir aksaklık var algısı oluşturmaya çalışıyor.
Eğer ortada bir aksaklık varsa, bunun tüm kabahati muhalefetindir. Çünkü siz Yeni Sistemin ruhuna uygun davranamadınız.
Mesela, Yeni Sistemde, milletin parasını çarçur eden erken seçimlere gitmek zorlaştırıldı. Hal böleyken, adamlar yatıyorlar kalkıyorlar, erken seçim istiyorlar.
Mesela, Yeni Sistemde Yürütmeyle, Yasamanın görevleri ayrıldı. Buradaki hedef, herkesin enerjisini kendi işi için tüketmesiydi.
Muhalefet temsilcileri, kendilerine İktidarın icraatlarını engelleme görevi biçtikleri için, enerjilerini Meclis'e veremediler. Bu da, yukarıdaki hedefe ulaşmayı zorlaştırdı.
Halbuki, yukarıdaki hedefe tam manasıyla ulaşılsaydı, bugün yaşanan çoğu sorunun adı bile olmazdı. Hem İktidar, hem de muhalefet için, çok rahat bir ortam oluşurdu.
Galiba, ülkemizde gözden kaçırılan gerçek şu: Seçimler arası süreler, İktidarlara icraat yapma imkanı verdiği gibi, muhalefet partilerine de, kendilerini yenileme fırsatı verir.
