Hiç uzatmadan söyleyeyim; büyük ihtimalle.
Hatta diyebilirim ki, belki yarın belki yarından da yakın.
Ama şu konuda şüpheliyim:
Türkiye kendi mi girecek, yoksa vekil unsur mu kullanacak?
Hatırlatmakta fayda var: Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi de bir zamanlar vekil unsurdu.
Sultan olmadan önce komutandı ve Türklerin atadığı bir komutan olarak Haçlılara karşı savaşmak üzere Mısır’a gönderildi.
Önce Haçlıları püskürttü, ardından Mısır’daki Şii egemenliğine son verdi. Sonunda kendi devletini kurdu.
Ahmet eş-Şara ve Suriye’nin hikayesine ne kadar çok benziyor di mi?
Aslında bunu birkaç gün önce kendi sosyal medya hesabımda paylaşmıştım, ancak bugün yaşanan bazı gelişmeler üzerine köşeye de taşımak istedim.
Şöyle ki;
İsrail teröristleri Gazze’nin komple işgal planını devreye aldı. Kentin dış mahallelerini bombalamaya başladılar.
Gazzelileri güneye doğru göçe zorlayıp iyice köşeye sıkıştırmak istiyorlar. Sonrası ya Sina’ya göç ya da ölüm…
Ancak unutmamamız gereken bir nokta var:
Hz. Musa köşeye sıkışmasaydı Kızıldeniz yarılmayacaktı. Ve belki de Firavun boğulmayacaktı.
Neyse… İsrail’in topyekun saldırıya geçtiği saatlerde Türkiye’de iki önemli gelişme yaşandı.
Dünyadan 150 alimin katıldığı konferansın sonuç bildirgesi Ayasofya’nın önünde okundu. Bildirgede uluslararası Kudüs İttifakı kurulması çağrısı yapıldı ve bu ittifakın kurulması için komite oluşturulacağı açıklandı.
Diğer önemli gelişmenin merkezi ise Ankara’ydı. Meclis, ‘Gazze’ gündemiyle olağanüstü toplandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan vekillere hitap ettiği o konuşmada son derece dikkat çekici bir ifade kullandı:
‘EN BÜYÜK DİRENİŞ ŞİMDİ BAŞLIYOR’
Ve devam etti:
‘’Belki kan hemen durmayacak, ama bu direniş tarihin akışını değiştirecek; çürümüş bir düzenin taşlarını yerinden oynatacak!’’
Bu sözler, artık yeni bir safhaya geçildiğinin açık ilanı…
Fidan zaten birkaç gün önce ‘Sözün bittiği yerdeyiz’ demişti. TOKİ eliyle 81 şehre sığınak projesi de Bakan Fidan’ı tescillemişti.
7 Ekim 2023’te tarihinin en ağır darbesini yiyen İsrail için son perde iyiden iyiye yaklaştı. Yere yatırılmış gözü bağlı danalar gibi bilinçsizce sağa sola saldırmasının nedeni de bu!
O zaman klişeyi tekrarlayalım:
Geliyor gelmekte olan…