MİLAT’ta yayımlanan “Uyuşturucu Dosyası” adlı çalışmam, bugüne kadarki en kapsamlı gazete çalışmalarından biriydi.

Birçok medya organına rica minnet haber yaptırdım.

Bazı medya organlarının uyuşturucu dosyalarına katkıda bulundum.

Ne yazık ki konunun gündeme yerleşmesini sağlayamadım.

Şimdi, son günlerdeki yakıcı gündem maddeleri konuyu önümüze getirdi…

Madem öyle…

Bir önceki yazımızdan devamla, bu meseleyi ele almaya devam edelim…

Bugünkü konumuz:

Milyonlarca insanımızı, özellikle de gençlerimizi hatta çocuklarımızı tehdit eden bu “uyuşturucu belâsıyla” mücadele için “aileler” ne yapabilir?

Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı ("En İyi Narkotik Polisi Anne" projesi), Yeşilay (YEDAM danışmanlık merkezleri), Sağlık Bakanlığı (ALO 191 hattı) ve diğer resmi kaynaklar (TUBİM raporları, AMATEM/ÇEMATEM rehberleri) temel alınarak, anne-babaların çocuklarını uyuşturucudan uzak tutmak ve olası kullanımı erken tespit etmek için yapabileceklerini şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Güçlü aile bağları kurun ve açık iletişim sağlayın:
Çocuklarınızla düzenli, yargılamadan konuşun. Duygularını, arkadaşlarını, okul hayatını dinleyin. Yeşilay'a göre, aile içi pozitif bağlar ve açık kurallar madde kullanım riskini önemli ölçüde azaltır. Aşırı koruyucu veya otoriter tutum yerine destekleyici olun. Çocuklarınıza "hayır" demeyi öğretin ve müspet kararlarına saygı duyun.

2. Çocuğunuzun arkadaş çevresini ve sosyal hayatını tâkip edin:
Emniyet ve Yeşilay kaynakları, arkadaş çevresindeki ani değişikliklerin en önemli erken uyarı işaretlerinden biri olduğunu vurgular. Yeni arkadaşlarını tanıyın, kimlerle vakit geçirdiğini sorun (zorlamadan). Riskli ortamlara (örneğin denetimsiz partiler) karşı uyarın. Sağlıklı alternatifler sunun: Spor, sanat, kulüp faaliyetleri gibi hobiler edindirin.

3. Uyuşturucu maddelerin zararları hakkında yaşına uygun bilgiler verin:
Korkutmadan, doğru bilgiyle eğitin. Yeşilay ve Narkotik kaynakları, çocukların merakını gidermenin en iyi yolunun açık ve bilimsel bilgi olduğunu belirtir. Okullardaki TBM (Türkiye Bağımlılıkla Mücadele) programlarından faydalanın.

4. Davranışsal ve fiziksel değişiklikleri dikkatle izleyin:
Ani ruh hali değişimleri (aşırı öfke, içe kapanma, depresyon), okul başarısında düşüş, devamsızlık, para harcama artışı, yalan söyleme sıklığı gibi belirtilere dikkat edin.

5. Yeşilay'ın "Çocuğum Madde Kullanıyor mu?" rehberine göre:

· Gözlerde kızarıklık, genişlemiş/küçülmüş pupilla,

· İştah veya uyku düzeninde bozulma,

· Hijyen alışkanlıklarında ihmal,

· Evden değerli eşya kaybolması,
Bu belirtiler ergenlik dönemiyle karışabilir, tek başına kesin kanıt değildir ama birden fazlası varsa şüphelenin.

6. Ev ortamını ve kuralları netleştirin:
Aile içi kuralları açık tutun, herkes uysun. Sigara, alkol gibi yasal maddelerden uzak durarak örnek olun – çünkü bunlar uyuşturucuya geçiş kapısı olabilir. Evde denetimsiz internet/telefon kullanımını sınırlayın (sentetik maddeler sosyal medyada kolay erişilir).

7. Risk faktörlerini azaltın, koruyucu faktörleri artırın:
Aile içi çatışma, boşanma, ekonomik sorunlar riski artırır. Çocuklarınıza sorumluluk verin, başarılarını takdir edin. Spor, sanat gibi aktivitelerle boş zamanlarını doldurun. Yeşilay, koruyucu faktörler arasında güçlü aile bağları, okul başarısı ve olumlu arkadaş çevresini ön plana, çıkarır.

8. Şüphe durumunda hemen profesyonel yardım alın:
Kendi başınıza çözmeye çalışmayın – suçlamak veya hesap sormak durumu kötüleştirir. Yeşilay YEDAM'ı (115 hattı) veya Sağlık Bakanlığı ALO 191 Uyuşturucuyla Mücadele Hattı'nı arayın. Gizli, ücretsiz danışmanlık verirler. Şüpheli kullanım varsa AMATEM/ÇEMATEM'e (çocuklar için) yönlendirme yaparlar.

9. İhbar ve destek hatlarını kullanın:
Çevrede satış/üretim şüphesi varsa Emniyet'in UYUMA uygulamasını veya 191 hattını kullanın. Çocuk kullanıyorsa zorlamadan motive edin, profesyonel destekle bırakma sürecini başlatın.

10. Destek için:

  • Yeşilay YEDAM: 115
  • ALO 191 Uyuşturucu Danışma Hattı
  • En yakın AMATEM/ÇEMATEM