Dolar (USD)
32.36
Euro (EUR)
34.68
Gram Altın
2389.67
BIST 100
10162.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

31 Ağustos 2018

Kemal bey, neden başarılı olamıyor?

"Aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemek aptalların işidir" der Einstein. Ya da bir delilik hali olsa gerek. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin genel başkanlık koltuğuna oturduğu günden beri aynı siyaseti izliyor. Ana muhalefet partisinin üzerine sanki ölü toprağı serpilmiş gibi... Sessiz... hareketsiz... Ruhsuz... Pek yeni birşey yok. Haliyle sonuç ortada. Sürekli kaybediyor ve iflah da olmuyor. Bir gıdım bile ilerleme yok. Tam bu minvalde sorulması gereken soru şu aslında: CHP ve Kılıçdaroğlu neden başarılı olamıyor? Parti üzerine serpilmiş ölü toprağı nasıl bir silkelenmeyle atılabilir? CHP'nin temel sorunu veya sorunları nedir?

Konunun anlaşılması için madde madde açıklayacağım; tıpkı ortaokul öğrencisine anlatır gibi. Belki CHP'ye ve CHP'li dostlara bir faydamız dokunur.

Öncelikle Kılıçdaroğlu'nun CHP'si, toplumun sosyolojisini doğru ya da tam okuyamıyor. Burada ne demek istediğimi açıklayayım. Politikanın en temel amacı, toplumun sorunlarını parlamentoya taşımak ve çözüm üretmeye çalışmaktır. Toplumun veya belli bir sınıfın dışavurumu olan partilerin en temel hedefi budur. Uzun zamandan beri CHP, toplumun kıyısında top çevirmekle meşgul; sanki akan bir ırmağın kenarına oturmuş da suyun akışını izliyor. Ne toplumun nabzını tutuyor ne de toplumsal sorunlara çözüm üretebiliyor. Yaptıkları en güzel iş, parti içinde demokrasi oyunu oynamak!

Başarısızlığın bir diğer nedeni daha var: Ne kılıçdaroğlu ne de CHP durum muhasebesi yapıyor. Bu partide özeleştiriye yer yok. Alınan her yenilgi veya sonuç, başarının göstergesi olarak kabul ediliyor. Örneğin Kılıçdaroğlu, girmiş olduğu her seçimde yenildi. Ayağa kalktı; yeniden yenildi. Lakin ortada bir başarısızlık yok! Show devam ediyor sadece. Ancak 'neden sürekli başarısız oluyoruz' sorusuna verilen anlamlı bir cevap yok ortada. Bu çerçevede yapılan en büyük yanlış, CHP'nin durum muhasebesini hasmının durumundan başlamaya çalışmasıdır. Muhasebeye hasmın durumundan başlanmaz.

CHP'nin durumu, aslında iç kanama geçiren bir hastanın durumundan farksız. CHP, iç kanama geçiriyor. Burada şunu kastediyorum: Partideki farklı güç odakları, CHP'nin rotasını kaybetmesine neden oluyor. Bundan dolayı CHP, güç kaybediyor. Ulusalcılar ve Kemalistler ile Kılıçdaroğlu veya Muharrem İnce hizbi, partinin gücünün bir merkezde toplanmasına engel oluyor. Siyasi güç, bir merkezde toparlanamadığı için CHP, iktidara doğru yürüyemiyor. Bu haliyle yürümeye çalışsa bile topallaya topallaya yürüyor, topal ördek misali.

Ana Muhalefetin en önemli sorunlarından biri de inandırıcılık. CHP, mevcut iktidardan daha iyi yöneteceğine halkı inandıramıyor. Çünkü tutarlı ve bütüncül bir politik duruş yok. Ortada, kendi içsel problemleri ile uğraşan ve kurultaydan kurultaya koşan bir CHP var. Sanki CHP'nin varoluş nedeni sık aralıklarla kurultay yapmak. Bu toplum, böylesi bir partiye neden inansın, niçin oy versin ve iktidara taşısın?

Sonuç olarak, sahici bir politika üretmeyen, toplumun farklı kesimlerini kucaklamayan, toplumun kılcal damaralarına kadar ulaşmayan, değişim şenliğine katılmayan ve toplumun sosyolojisini okumayı beceremeyen bir parti başarılı olamaz.

Bizden söylemesi...