Değerli okurlarım, bu dünyada her şey aklıma gelirdi de, yıllarca kıyasıya eleştirdiğim Kemal Kılıçdaroğlu'nu savunacağım hiç aklıma gelmezdi.
Efendim birazdan okuyacağınız satırlarda, 13 yıl emek verdiği partisi tarafından vefasızlığa uğrayan Kılıçdaroğlu'nun haklılığını ortaya sereceğim.
Öncelikle şunu söyleyeyim: Dün biz Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirirken, bize olmadık hakaretleri yapanlar, şimdi 7. Genel Başkanlarını gözden çıkarmışa benziyorlar.
Hem de öyle böyle değil... Pek yakında kendisini "hain" ilan ederlerse, hiç şaşırmamak lazım... Yahu bu kişi, CHP'ye neredeyse çeyrek asırlık hizmet yapmıştır.
Peki Kemal Bey'in suçu ne? Ne olacak... "Partimi Kayyuma bırakmam" demiş olmasıdır. Ama bu söz birilerinin hiç hoşuna gitmiyor. Çünkü onlar Sayın Kılıçdaroğlu'nu istedikleri gibi kumanda etmek istiyorlar.
Kaldı ki, ortalıkta "Kurultayı yok sayan" bir Mahkeme kararı da yok... Bunların yaptığı var ya... Dereyi görmeden paçayı sıvamak tır.
Yangını çıkaran kim?
Değerli okurlar, CHP'nin mevcut yönetimi, "Kibritle oynayan çocuklar" gibi davranıyorlar.... Sonra yangın çıkardıklarında da, o yangını söndürmeye gelen itfaiye ekibine çok kızıyorlar.
Ellerinde birinci olduklarını gösteren, üç beş anket var. İşte bu anketler, beyefendileri kırmızı görmüş boğaya çevirmiş durumda...
Bu yüzden gözleri hiçbir şey görmüyor. İşte bakın... Önceki Genel Başkanları bile anket sarhoşluğunun kurbanı olmak üzere...
İşin acı tarafı: Kılıçdaroğlu'na yapılan saygısızlığa ses çıkarmayanlardan bibinin, önemli görevlere getirdiği bir ismin olması...
Bir diğerinin de, evladı yerine koyduğu bir kişi... Unutulmasın... Dünyada koltuktan daha önemli şeyler vardır. Örneğin vefa gibi...