Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı Sayın Mesut Barzani, geçenlerde Türkiye’ye geldi. Melayê Cizîrî ile ilgili yapılan programa katıldı. Sayın Mesut Barzani hem Kürt ve hem de İslami kimliğiyle birçok insanımızın saygısını kazanmıştır, O programda AK Partili bir milletvekili tarafından Sayın Mesut Barzani’ye alışılmamış bir şekilde Kürtçe övgülerin söylenmesi birçok insanımızı mutlu etmiştir. Sayın Mesut Barzani geçmişte de bir kaç kez Ülkemize gelmiştir ama böyle bir övgüye hiç bir zaman mazhar olmamıştı.
Devletin görevlendirdiği korumalar her zaman olduğu gibi yetersiz olmamıştır. Şimdiye kadar hiç bir devlet başkanı veya yetkilisi yanında ağır silahlarla mücehhez korumaları getirmeye ihtiyaç duymamıştır. Sayın Barzani ise bu defa yanında özel korumalarla gelmiş ve bu korumalar makineli tüfeklerle arzı endam etmiştir.
Bunun üzerine MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli bu duruma şiddetli bir muhalefet göstermiştir. Barzani canibinden yapılan açıklamalar ise işi bambaşka bir mecraya sürüklemiş ve Sayın Devlet Bahçeli’nin hidayeti sorgulanmıştır. Böyle bir ifade elbette ağır bir hakaret olarak algılanır ve siyasi lisana uymayan ve söylenmemesi gereken bir üsluptur.
Bu gelişmelerden dolayı hükümet kanadı ise ister istemez, Kuzey Irak Kürdistan bölgesinden bu açıklamaların izahını sert bir şekilde talep etmiş ve o güzelim program siyasi bir hatadan dolayı nereden nereye evrilmiştir,
Evvela Sayın Barzani'nin korumalarının makineli tüfeklerle ülkemize gelmelerini kabul etmemek bir insanın hidayetiyle asla bağlantılı olamaz ve böyle bir sorgulama yapılamaz.
Maalesef Mesut Barzani'nin ülkemize yaptığı bu ziyaretin böyle sonuçlanması birçok insanımızı derinden üzmüş ve sevincimiz kursağımızda kalmıştır.
Çünkü siyasette üslup çok önemlidir bir kelime veya bir cümle birçok olumlu ifadeyi adeta zehirler.
Ayrıca terörsüz bir ortamın meydana gelmemesi için birçok kötü niyetli insan pusuda beklemekte ve geçmişte olduğu gibi bu süreci de zehirlemek isteyenleri unutmamak gerek.
Nitekim bu hususta bazı TV kanallarında yorum yapanlar Barzani'nin Peşmergelerine "yabancı unsur" tabirini kullanması izahtan varestedir. Çünkü bizler birbirimize yabancı değil, kardeşiz. Hatta Barzani'nin bu hareketini bir ABD projesi olarak lanse edenler bile olmuştur.
Siyasilerin bu hususta herhangi bir olumsuzluğa meydan verecek söylem ve eylemlerden uzak durmaları gerekir.
Olan olmuştur.
Acaba diyorum ülkemizden de bir devlet yetkilisi Kuzey Irak Kürdistan Bölgesine gitse ve daha ağır silahlarla donatılmış korumalar götürse Sayın Barzani’nin tavrı ne olur?
Çünkü böyle bir ortamın meydana gelmesine Sayın Barzani sebebiyet vermiş ve bu hususta sanki kara bir delik açılmıştır. İlerde Sayın Barzani böyle bir gelişme ile karşı karşıya kalabilir.
Vallahi Sayın Barzani'nin ülkemize gelmesine başta çok sevindik, fakat hiç ummadığımız olumsuz bazı gelişmelerden dolayı sonucu üzücü oldu.
Hani meşhur bir kaide vardır yapmak zor, yıkmak kolaydır. Bir bina aylarca bazen yıllarca emek verilerek yapılır, yıkmak için bir bomba ile bir kaç saniyede yerle yeksan edilebilir.
Ne olursa olsun meydana gelmiş bazı arızaları mutlaka onarmak, harici düşmanların tehacümüne karşı içteki ihtilafları ertelemek ve birbirimizin kusurunu örtmek gerekir.
Ayrıca birbirimizi affetmek İslam’ın şiarıdır.
Kalın sağlıcakla.