10 Eylül 2025’te Amerika’yı derinden sarsan kanlı bir suikastle güne uyandı. Trump’ın en yakın müttefiklerinden biri olarak görülen Charlie Kirk, yıllardır İslam karşıtı söylemleri ve Gazze’deki soykırımcı işgal rejimine verdiği koşulsuz destekle tanınıyordu.
FBI alarmda, tetikçi ise firarda. Trump’ı zorda bırakmak ve Gazze’yi gündem den düşürmek için, suikastı Mossad mı yaptı yoksa CİA mı yaptı, şimdilerde bu soru soruluyor.
Ama asıl mesele ne
Bu suikast, Amerika’nın iç meselesi mi, yoksa uluslararası bir senaryonun parçası mı?
Zamanlama Asla Tesadüf Değil
Tarih 11 Eylül 2001 ikiz kuleler saldırısının yıldönümünü gösterirken, bir gün öncesinde bu suikast yapılıyor, sizede garip gelmiyormu.
Tarih 10 Eylül 2025, İsrail, Hamas yöneticilerine yönelik bir suikast girişiminde bulunuyor fakat başarılı olamıyor. Daha sonra Washington’a, “bilgilendirdik” açıklamasında bulunuyor. Bunun üzerine Amerika, Katar’da Hamas ile yürütülen müzakereler sırasında Katar devletinden özür dilemek durumunda kalıyor.
Bu olay, Amerika’daki dikkatleri Orta Doğu’dan, özellikle Gazze’deki soykırımdan başka yöne çevirmek için mi sahnelendi?
Gazze’nin Çığlığı Bastırılmakmı İsteniyor
Terör devleti israil aylardır Gazze’yi vuruyor. Çocuk mezarlıkları büyüyor. Kadınlar, yaşlılar, bebekler açlıktan ölüyor. Dünyanın gözü önünde bir soykırım işleniyor.
Ama Batı medyası başka bir şeyle meşgul. Şimdi manşetlerde Gazze yok, Kirk var.
Peki bu kime yarıyor? Elbette İsrail’e. Çünkü İsrail’in en büyük korkusu: Gazze’nin unutulmaması.
Netanyahu’nun Çifte Standardı
Uluslararası Ceza Mahkemesi Netanyahu’yu savaş suçlarından dolayı arıyor. Kağıt üstünde… Ama gerçekte eli kanlı başbakan elini kolunu sallayarak istediği yere gidiyor. Hiçbir engelle karşılaşmıyor.
Birleşmiş Milletler mi? Sessiz.
Uluslararası kurumlar mı? Etkisiz.
Dünya kamuoyu mu? Dağınık.
İşte bu yüzden Netanyahu her gün daha da azgınlaşıyor. Çünkü biliyor ki: güçlü olan haklıdır mantığı Batı’da geçerli.
Türkiye’ye Uzanan Tehditler
İsrailli akademisyen Dr. Meir Masri’nin X üzerinden yaptığı Türkçe paylaşımda “Erdoğan’a nasihat: Etrafına bak!” ifadelerini kullandı. Devamında ise “Bugün Katar, yarın Türkiye" paylaşımı yaptı. Bu tehdit boş değil. Çünkü İsrail sadece Gazze’yi değil, aklınca bölgedeki her ülkeyi hizaya getirmek istiyor. Ama unuttukları bir şey var:
İsrail, Türk milletinin karakterini Sultan II. Abdülhamit döneminden beri bilir; biz ne Amerika’ya benzeriz ne de Avrupa’ya. Türk milleti, savaşçı ruhu ve cesaretiyle tanınır. Tarihi, bağımsızlık ve direnişle doludur. Geleceğe dair umutları olan bir milletiz; kim gelirse gelsin, hodri meydan!
İsrail’in Korkusu: Türk Ordusu
İsrail medyasında günlerdir şu soru tartışılıyor:
“Türkiye ve İsrail askeri yönden karşı karşıya gelir mi?”
İsrail ordusunda görev yapmış emekli albay Eran Lerman, yaptığı bir açıklamda:
“İsrail, Türk ordusuyla savaşa kesinlikle hazır değil. Bu ihtimalden kaçınmak için her şey yapılmalı.”
Daha da çarpıcısı: İsrail, Türkiye’ye karşı YPG’yi taşeron örgüt olarak kullanmak istiyor. Yani perde arkasında çoktan senaryolar kurulmuş ve herkes rolünü oynuyor.
Ama şunu bilsinler: Bu milletin karşısında YPG gibi paçavra bir örgüt değil, ordular bizim önümüzde duramaz, biz antremanlıyız ve her gün sahadayız.
Gazze Unutulmayacak
Charlie Kirk suikastı ABD için büyük bir şok. Ancak bu suikastın asıl amacı, dikkatleri dağıtmak, gündemi değiştirmek olabilir.
İsrail’in zulmü, ABD’nin senaryoları, Batı’nın sessizliği… Hiçbiri gerçeği yok edemez.
Gazze, insanlığın sınavıdır.
Ve bu sınavda, zafer inananların olacaktır..