Değerli okurlarım, Cuma günü, 2024-2025 eğitim Öğretim Yılının son zili çaldı. Efendim bu zilin çalmadığı tek okul vardı. O da: Kütahya Sosyal Bilimler Lisesiydi.
Çünkü, Ahmet İren Hocanın idareciliğini yaptığı bu okulda zil kaldırılmış. Bunu bizzat yaşayarak gördüm. İnanın, burada bizim dönemin ne o çınçınlı zili var. Ne de günümüzün gürültülü zili var.
Burada öyle huzurlu bir ortam oluşturulmuş ki, Herkes birbirine karşılaştığında mutlaka selam veriyor. Bunu da yaşayarak gördüm.
Maalesef işte bu ortamın Mimarının, Cuma günü itibariyle, Kütahya Sosyal Bilimler Lisesindeki mesaisi sonlandı. Bu sonlanma Hocanın emekli olmasından dolayı değil... Mevzuattaki yersiz kurallardan dolayı...
Okula konferans için gittiğimde, Velilerin Bakanlığın Ahmet İren Hoca için, özel bir karar almasını beklediklerini gördüm. Demek ki bu beklenti, siyasilerce gereken yerlere iletilememiş.
Tabi bu ayrılık, Velilerin kolay kolay kabul edebilecekleri bir ayrılık değildir. Çünkü evlatları, Sadaka Taşı, Çoban Çeşmesi, önemli insanlarla kıymetli anların canlandırıldığı bir ortamda yetişiyorlar.
Allah aşkına söyleyin... Şu ortamda gençleri zilsiz sınıflara çekmek kolay mı? İşte bu zor işi, Ahmet İren Hoca ve ekibi başarmış.
Eğer memlekette bir yerlere yükselmek, daha önceki görevde gösterdiği başarıyla olsaydı... Kıymetli İren Hoca, şu anda Genel Müdür veya Bakan olurdu. Üzülerek yazıyorum ki, günümüzde yükselmenin kriterleri başka...
Okullar tatil olmasından bu yana yazılıp çizilenlere bakıyorum da, Ahmet İren'in Sosyal Bilimler Lisesinden ayrılmasına insanlar çok üzülmüş.
Dolayısıyla bu vedaya, başlıkta dediğim gibi Hüzünlü Veda diyebiliriz.